İŞGAL BİTMEDİ

İŞGAL BİTMEDİ

İşgaller kesinlikle dışımızda değil bilakis içimizdedir.

Biz içten işgal edilmişiz.

Bir asırdır iç işgalden kurtulmuş değiliz.

İçteki işgalciler, dıştaki işgalcilerden daha muzır, daha tehlikeli ve daha dehşetli çıktı.

İç işgalden kurtulduğumuz gün, gerçek kurtulduğumuz gündür.

Düşmanı Maraş-tan kovmuşuz, kahraman olmuşuz. Urfa-dan sürmüşüz, Şanlı olmuşuz. Antep-den süpürmüşüz, Gazi olmuşuz. İzmir-de denize dökmüşüz fakat bire soysuz bitmemiş ki…

Hala kurtulamamışız.

Düşmanı bir asırdır kovmamıza rağmen; 18 yıl ezanımız susmuş, örtümüzü örtememişiz. Düşman Kahramanmaraş-ta bir kere saldırdı, cevabını aldı.

Bir asırdır milyonlarca saldırı olmuştur.

Düşman bir kere, bir kişiye saldırmış, iç işgalciler ise saldırmaktan hiç geri kalmamış.

Düşünceye, yaşantıya, inanmaya aşılması zor sedler kurulmuş.

Ne kadar özgürüz?

Allah demenin suç olduğu, Kur’an-ı Kerim-i okumanın yasaklandığı, dini eserler bulundurmanın büyük bir cürüm olduğu, şimdi gülünç olsa ve de hazmı zor olup inanması güç olsa da, düşmanın yapmadığı ve de yapamadığı zulümleri yaşamış bir milletiz.

O da bir asırdır süren ve en az üç neslin kaybedildiği bir asırdır bu asır.

Evet biz içimizdeki bizden görünen yabancıların işgali altındayız.

Hala da kurtulmuş değiliz.

Kurtulmamız bizdekiler gibi, dışımızdakileri de çokça korkutmaktadır.

Lozanın hezimet olduğunu Cumhurbaşkanının söylemesi üzerine, ne İngiltere-den ne de Abd-den cevab gelmeden, hemen bizdeki düdüklerden ses çıkıyor.

Çünkü Lozan buranın kurgusu ve kabulüdür.

Olayı takip etmek üzere gönderilen Mısır Hahambaşısı Haim Naum bizdekileri daha istekli ve iştahlı görerek, sevinerek geri dönmüştür.

Hatta lozanda verilenleri bile almamış, peşine düşmemişiz.

İşgalciler içimizdedir.

********************

Şimdilerde psikolojik bir savaş başlatıldı. Bu savaş;

-!5 Temmuz darbe girişimi unutturulmaya çalışılıyor.

-Gülen unutturularak, verilmemeye çalışılıyor.

-Şehid ve gazilerin üzeri örtülmeye ve gösterilmemeye çalışılarak, güya mağdur olanlar nazara veriliyor.

-Mağduriyet edebiyatı yapılıyor.

-Barışma uydurmaları yapılıyor.

-Nabız yoklamaları yapılıyor.

-Korku toplumu oluşturmak amacıyla, daha korkunç bir saldırının olacağı korkusu yaygınlaştırılıyor.

-Bir yandan gevşeme, diğer yandan çekilme politikası işleniyor.

-Hem 15 Temmuz neden bir senaryo ve oyun olsun ki?

Burada oyuna atfedilen kişi Erdoğan-dır.

Neden oyun olsun ki?

Kaybetmiş, yenik durumda veya muhalefette değil ki..

Zaten devlet kendisi..

Geleceği son noktaya gelmiş.

Bu yarım asırdır bir türlü iktidara gelemeyenler için düşünülsün!!!

Onlar da zaten düşünüyorlar ancak bir türlü netice alamıyorlar.

17-25 Aralık 2013 bir nabız yoklaması idi.

Darbe ile hayal kırıklığı yaşandı.

Artık bir başka bahara kaldı.

Allah darbe niyetlilerin ve darbecilerin soyunu kessin ve kurutsun…

MEHMET ÖZÇELİK

03-10-2016

 

Loading

No ResponsesEkim 4th, 2016