SANAT VE ESTETİK

SANAT VE ESTETİK

Sanat bir inceliktir. İnce insanların işidir. Kabalık ve kabaların işi değildir. Fikir,hayat,ruh ve şuur gibi duygularda inceleşmek ve derinleşmektir.

Hafifçilik sanatla bağdaşmaz. Nitekim adamın biri günlük çıkıyor,gündemi işgal ediyor. Kendine sanatçı diyor,sanatçı dedirtiyor. Belki de sanatçılık oynuyor. Bu insan sanatını bir yıl yapmıyordu,yaptığı müstehcenlikti. Sanatını değil,kendini teşhir ediyor. Zaten sanatı yok ki teşhir etsin!

Ramazanları sanatçılıktan istifa ediyordu. “ Ramazan münasebetiyle kapalıyız.” diyordu. Yani Ramazanın kabul edemeyeceği,ondan sonra açılarak devam ettirilecek bir sanat.? Bu nasıl bir sanat?

Sanat dediğin her zaman sanattır. Dört ayaklıdan sanatçı olur mu? Her ne kadar müstehcen olsa da?

Hadiste :” Ramazan gelince cennet kapıları açılır,cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar zincire vurulur.”

Acaba olmaya ki;bu sanatçı da o zincire vurulanlardan ola? Ancak bu işin cılkı çıkmıştı. Cıvık yumurta gibi. Çünki cılktı. Üç günde sanatçı oluyor,gündemi meşgul ediyor ve bir düşüş düşüyor ki; bir daha da gıkı çıkmıyor. Sesi bazen uzaklardan;esrar ve eroin alemlerinden veya mafya entrikalarından gelmeye başlıyor.

Sanat odur ki;ömürlük,asırlık ola. asırlık çınar gibi. Mimar Sinan bir gelmiş,pir gelmiş. Şimdi ise binlerden bir çıkmıyor.

Sinan akıl tezgahında ruh mayasıyla,kalb süzgecinden geçirerek,hayal sür’atinde hareket ile madde ile manayı aynı teknede yoğuruyordu. O engin ve zengin boyutu yakalıyordu.

Onun içindir ki; Bir sanatkâr istiyorum,estetik ve inceliği versin.

Bir sanatkâr istiyorum; Ahlakı,güzeli ve hayrı versin.

Bir sanatkâr istiyorum; Milleti yansıtsın. Ben olsun..biz olsun..varsa sanatı sanatını yansıtsın. Yoksa bilmem neresini değil!

İnancını yansıtsın..inanç yansısın..

Geçmişini,değerlerini yansıtan bir sanatçı istiyorum. Böyle bir sanatçıyı bekliyorum. Özlüyorum. Gözlüyorum. Görüyorum…

14-3-99

MEHMET ÖZÇELİK

Loading

No ResponsesOcak 3rd, 2015