HEDEFTEKİ ÜÇ DEVLET

HEDEFTEKİ ÜÇ DEVLET
Suriye bahane,İran şahane!!!
Zira hedefte üç devlet plâna dahil edilmiştir;Irak-Suriye-İran
Irak ile Suriye İran-ın etrafını boşaltma amaçlı.
Neden üç yıl Suriye için beklenildi.Hele bir yüz binden fazla kişi ölsün,bir milyondan fazla kişi de sürülsün,ondan sonra mı düşünürüz denildi?
Çünkü öncede Suriye-de kimyasal silah kullanılmıştı.Herhalde sayı az olduğu için veya düşünülen plân tam olgunlaşmadığı için ses çıkarılmamıştı!
Amaç İsrail-in çıkarları için birinci hedef olan İran vurulacak!!!
İsrail Suriye-den değil,İran-dan rahatsız.Önünde engel…
Arz-ı Mev’ud-a giden yolda en büyük kaya İran olarak durmaktadır.
-Yirmi yıl kadar önce Natonun masasının üzerinde bulunan büyükçe bir harita dikkat çekmekteydi.
Büyük Ortadoğu plânı çerçevesinde yeni oluşturulacak devletlerin plânı.Ve yerleşim projesi.
Pasta bölünür gibi harita yedi parçaya ayrılmış,işaretlenmişti.
Üç bölümlü pastanın üzerinde şu üç devletin ismi vardı;
Irak-Suriye-İran.
Bu dilimler Abd-ye verilmişti.
Bu üçü onun halledeceği devletler listesindeydi.
Aslında hedef belki de sadece İran idi.Ancak etrafının boşaltılması gerekti.
Plân aynen uygulanmaktadır.
Mısır ise bir Avrupa plânı ve Abd-nin anlaşma gereği suskunluğu
-Demokrasi getirmek amacıyla Saddam zalimini devirmek için Irak-a giren Abd,binlerce insanı öldürdü.Kadınlara tecavüz edildi.Petrolün çıkarılması arttırılarak 25 yıllığına % 25-ine el konuldu.
Yıllar sonra çıktı gitti ancak hâla kan dökülmeye devam etmektedir.
Birde yerine gelenler başka plânların peşinde.Abd orada alevi-sünni kozunu oynamaktadır.O amaçla yönetim oluştu.
Sıra Suriye de…
Gelecek ve herkes onu alkışlayacak.Çünkü Esed kırmızı noktaları geçti.
Ancak gidince öncekinden pek de geri olmayan daha büyük bir kaos ortamı oluşturulacak.
Pkk devleti.Nusayri devleti.Kürt devleti.
İsrail ve Abd-nin güdümünde.
Bu gün tüm dünya gelmesini istemekte ve ben de…
Ancak netice problemin büyümesiyle devam edecektir.İşin içine başta İran,yanda Türkiye çekilmeye çalışılacak.
İran şimdiden böyle bir müdahaleye karşı ağır tehditte bulunmaktadır.
Kendisine vurulmuş kabul etmektedir.Çünkü akibetin kendisine döneceğini bilmektedir.
Birinci İran çıkartmasında Türkiye;Avrupa ve Abd-yi frenledi.İkincisi ise öyle olmayacaktır.Çünkü İran frenimizi patlattı.
-En önemli haber ise;Kıyametin on büyük alametlerinden biri olan;Orta doğuda çıkacak olan büyük bir ateşin (savaşın),insanları önüne katıp götürmesidir.
Irak ve Suriye-de yüz binlerce kişi ölmüş,milyonlarca kişi yer değiştirmiştir.
*Mısır ise;Abd.nin ve Avrupanın gerçek kirli yüzünü ve göstermiştir. Müslümanlara,demokratik seçimle gelenlere olan tahammülsüzlük ve hazımsızlığını göstermiştir.
Abd,Sisi-nin,-Abd bizi yarı yolda bıraktı- sözüyle;onun başta darbeye destek olmuşken,sonradan askeri yardımı askıya almış gibi gözükmesi,binlerce insanın öldürüldüğü dört dörtlük darbeye darbe diyememiş,dürüst olamamıştır.
Abd dün olduğu gibi,bizde 1980 ve öncesi darbeleriyle,-Bizim çocuklar başarılı oldu- sözleriyle darbecilerle beraber olduğunu göstermiştir.
Bugünde olmakta ve görünen o ki,yarında kirli insanlarla ortaklığını menfaatı icabı sürdürecektir.
Önce başa getir,sonra baştan gidermek için yüz binlerce insanın öldürülmesine, milyonlarcasının sürülmesine göz yum!!!
Yarım asır ve yüz sene önce getirilenlerin demode olması,eskimesi,şaibeli olmasıyla yeni bir oluşumun içerisine girilmiş bulunmaktadır.
*Dünyadaki değişimler;yüz yıl önce yapılan anlaşmaların yenilenme ve koparma faaliyetleridir.
*Ey bir-leş-miş milletler,Suriye-ye savaş için gelmişken,bir ara Mısır-a da uğrasanız!
*Dünya her şeyiyle yani % 99-uyla hayatın kazanılmasına uğraşırken,çıkan bir zalim ve katil onca insanın ve yaratıcının yaptığını yıkmakta ve ortadan kaldırmaktadır.
*Birileri yakar yıkarken,diğerleri bu olaylara çaresizce bakıp yazmakta,konuşup yorumda bulunmaktadır.

*Türkiye bu durumda yıpratılmaya çalışılmaktadır.Ne olması ve ne de ölmesi istenmemektedir.
*Aslında Türkiye batı dünyasını kendi tarafına çekmektedir.Türkiye-yi yanına çekemeyen ve zorlanan batı,yavaş yavaş Türkiye tarafından çekilmektedir.
Türkiye-nin bir zamanlar eksen kayması içerisinde bulunduğu yaftası ile yaftalanmaya çalışılırken,şimdilerde de yalnızlığından söz edilmektedir.
-Türkiye tamamen olmasa da batının çekim alanından çıkmaya çalışmakta,onları kendi çekim alanına çekmektedir.
-Türkiye devletlerin değil,halkların yanında olmuştur.Bu durumda yanlışlıkla onun yalnızlığına hamledilmektedir.
Bu ise uzun vadede getirisi olan bir politikadır.
-Türkiye-nin devre dışı bırakılmaya çalışılması,onun gücünü ve iradesini toplamasına neden olacaktır.

*Yeni üretilen senaryolardan biri de;ak parti-cemaat kavgasını oluşturmaktır.
*Cemaat oyuna mı geliyor,oyuna mı getiriliyor?
Özellikle dershanelerin kapatılmasına yönelik uygulamaların neticesinde,tamamen hayırlı olan ve yüz yıldır engellenen ve tevhid-i tedrisat zincirinin ortadan kaldırılmasına sebeb olacak olan özel okullaşmalara,sağlık bakanlığındaki uygulama gibi,cemaatların okullarının açılma faaliyetine kapı açmaktadır.
Telaşa gerek yok.Tamamen vehim,korku ve yanıltmacanın bir ürünüdür.
Dershanelerin yeri okuma evleriyle,özel yetiştirme dershaneleriyle yine sürdürülebilir.
Milli Eğitimin kilidi açılmadıkça,toplumun bağları çözülmez.
“Açlığa sabredersin adı oruç olur. Acıya sabredersin metanet olur. İnsanlara sabredersin adı hoşgörü olur. Özleme sabredersin adı hasret olur. Sevgiye sabredersin adı aşk olur.”Mevlana.
‘Kula belâ gelmez,Hak yazmayınca.
Hak belâ yazmaz kul azmayınca.
-Beşer zulmeder,kader adalet eder.
MEHMET ÖZÇELİK
28-08-2013

Loading

No ResponsesOcak 2nd, 2015