F I T R A T
F I T R A T
Bir insan düşünün!
Hayvanı seviyor .. hayvan onu seviyor.. hayvan- ca yaşamayı seviyor..
Kimi köpeği , kuzuyu, tavşanı , maymunu ,kediyi ,yılanı , domuz ,kurt ve tilkiyi.. Hayvan elbiselerini hayranlıkla alıyor , severek giyiyor, başkalarına da tavsiye
de bulunuyor..tenkid edenleri tenkid ediyor;
Onları yeyip onlarla beslenmeyi , onlarla yaşayıp onlarla hayatlarını devam ettirerek , varlıklarını onların varlığıyla var ettirmeye çalışan insanlar, azımsanacak kadar az değillerdir.
Bir konfeksiyon düşünün!
Vitrininde her nevi hayvandan yapılmış elbiseler mevcut. İnsanların takdirlerine arz edilmiş. Seç,beğen ve al,giy…
Herkes aynı tip giysimi alır?
Fakat beğenenlerin hepside insan !
Buradan şuraya gelmek istiyorum:
İnsanlar daha insan olarak yaratılmadan ve daha dünyaya gelmeden önce;ruhlar alemini bir konfeksiyon ve orada tüm canlılar sergilenmiş,vitrinlerde serilmiş,daha şahsiyet ve kimlik kazanmamış olarak tüm canlıların önüne arz edilmiş olduğunu düşünelim…
Acaba kim kimi ve neyi satın alır?
Kim neyi ve hangisini tercih eder?
Kendi irademizle neyi,nasıl ve ne kadar seçer ve seçebilirdik?
Bize verilenler doğrudan doğruya ihsanı ilahi ve ikramı Rabbanidir.
Ancak şu bir gerçektir ki;bizler buraya kendi ve gerçek rolümüzü oynamaktayız.
Hakiki kimliğimizi belirlemekteyiz. Sırf belirginleşmek,gerçek hüviyetimizi ve şahsiyetimizi kazanmak için…
Verilenler;Lütuf ve İhsanından…
Kaybettiklerimiz;kendi irade,kesb ve amelimizin birer neticesidir.
Düşünüyoruz… Yapıyoruz…
Demek ki;Sonucundan memnunuz ve memnun kalacağız…
Demek ki;bu kendisiyle ruh bulanlar,tanışmış olan ruhlardır.
6-7-1996
MEHMET ÖZÇELİK
.