AYRILAN YOLLAR
AYRILAN YOLLAR
Yolların ayrıldığı nokta,ilk nokta.Habil ile Kabil’in yolu,yolların ilkidir..ilk nokta..ayrı yol..ayrılan yol ve yollar…
Tıpkı bir kaynaktan çıkan suyun,değişik kanal ve kanalizasyonlara ayrılışı gibi…
Hayırla şerrin iki temsilcisi..farklılıkların ana kaynağı.Birinde hayır tüm güzellikleriyle ferağat ve fedakarlık derecesinde mevcut olurken,diğerinde şerler tüm tevabileriyle bir arada bulunmakta;kin,nefret,hased olarak kendini göstermektedir.
“Oluklar çift;birinden nur akar,birinden kir…”
Cennet ve cehenneme ayrılan ilk yol.İlk yolun ilk yolcuları..çift kanal..herşeyin tayin ve taksimi için ilk başlama ve başlangıç noktası…
Hz.Adem’in sulbünde yerleşen spermlerin takdirle tayin edilmesi gibi,takdir edilenlerin içinden de mukadder ve müstahsen olanlar temyiz ve tefrik edilmektedirler.
Bütün bu farklılıklar cennet ve cehenneme adam yetiştirmek içindir.
Başta insan olmak üzere şu varlık aleminde kendi mukadder kemalatına bir seyir ve çıkış vardır.Herşey kendisi için takdir edilen o mükemmelliği yakalamak ve o noktaya ulaşmak için çaba göstermektedir.
Aslında farklılık kişinin kendisi olması,kendisi gibi kalmasıdır.Her insan başkası gibi olabilir veya yaşayabilir ancak başkası olamaz.Başkası olan kendisi olamaz.Herkes kendisi olmalı ve kendisi kalmalıdır.Yanlışlar ve yanlışlıklar kişinin kendisi ve kendisi gibi olması demek değildir.Bu da başkası gibi olmak özellikle ve sonuç olarak şeytanlaşmaktır.
Şeytanın adım ve hilelerine tabi olmak kendinden geçip,sıyrılıp onun gibi ve onda var olmaktır.
Hakta kendinden geçip fani olan insanlar,var olup varlığa geçen insanlardır.
Yunus’un;Ben ben de değilem/Bir ben vardır bende/Benden içeru…
Benliğini bulup iç alemine nüfuz eden insanlar kendi derinliklerine seyir edecek,aranılanları orada bulacaklardır.Dışa,kendisinin dışına seyir içerisinde olanlar kendilerinden uzaklaşacak,aradıkları kendilerini başkalarında kaybedeceklerdir.
Benini bulmayan ve bulamayan,beninde kalmayanlar şu dünyanın yüzünde sadece bir ben olarak kalmaya mahkum olacaklardır.
‘Kişi sevdiğiyle beraberdir.’Kişi olduğu veya benzediği kimse ile aynı ben içerisindedir.Hayırda ise bir bütündür.Bütünde bir bendir.Ben de de bir bütündür.
Cennet;benliğinde kalmayanları nüfus değişikliği sebebiyle kabul etmemekte ve sahtekarlıktan dolayı cehennem hapsine mahkum etmektedir.
Kendisi olmak istemeyenlerin ilki olan Kabil kısa bir tatminden sonra yerini nedamet,feryat ve gizlilik içerisine terketmektedir.
Herkes elinin emeğini yemekte ve kendisi için mukadder olan kadere ulaşma düğmesine basan kimse olmaktadır.
Kendisi olmayan veya kendisi gibi olanlarla ittifak kurmayanlar;kaynağından ayrılan su damlaları gibi buharlaşmaya,kaybolmaya,yutulmaya mahkumdurlar.
Ben ve benliğin adı Habil,Ben’siz ve densizliğin adı da Kabil olmuştur.
Mehmet ÖZÇELİK
22-12-2003