ZINDIKA KOMİTESİ
ZINDIKA KOMİTESİ
Zındık-Komite-Zındık komitesi-Derin devlet-Dinsiz zındık komitesi-Keyfi küfri.
Türkiye de bir asırdır zındıka komitesi tam bir terör estirdi.
Pkk. yı kurup destekleyen zihniyet, 1970.de sağ solu, 1980.den sonar da baş örtüsü yasağını sürdürenler tam bir keyfi küfrilik içinde zındıka komitesinin icadıdır.
Bu zındıka komitesi hem içte ve hem de dışarıda faaliyet göstermektedir.
Ancak en dehşetlisi de içte gösterdiği faaliyettir.
Tarih boyunca hep içten çökertilmişizdir.
Millet olarak tarihimize inkarcı, kendimize yabancı, inancımıza yabani olduk.
*‘Uzunu indirmek zorundayız’
Firari sanık eski albay Tevfik Gök’ün bilgisayarında ‘ölüm talimatı’ belgeleri çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan “uzun” diye bahsedilen “paralel” isimli notta, “MOSSAD, CIA ve diğerleri Uzun’u götürmek istiyor” ifadesi dikkati çekiyor.
Örgüte karşı olanların fişlendiği, özel durumlarına dair bilgiler toplandığı ifade edilen notta, ABD ile hareket edilmesi halinde Türkiye’deki mücadelenin kazanılacağı kaydediliyor.
“Biat var, sorgulama yok” denilen notta, “1993’lü yıllardan önce özellikle ilk yıllarda hizmete girenler evveliyatımızı biliyorlar. Bugün yapılıp söylenenleri geçmişle mukayese edip sorguluyorlar. Bunlarla bir sonuca varmamız mümkün değil. Netice alabilmek için komünist, faşist, Alevi, CHP fark etmez. Herkesle ittifak edin. İstişareye tabi olunacak. Nedeni sorulmayacak. Üç senedir Uzun’un ölümüne dua ediliyor, hâlâ ayakta. Demek ki halisane dua etmiyorsunuz” ifadeleri yer aldı.[1]
*Türkiye aleyhtarı faaliyetleri nedeniyle istenmeyen adam ilan edilen eski ABD elçisi John Bass’ın, FETÖ’den tutuklu eski Gazi Üniversitesi Rektörü Süleyman Büyükberber ile 15 Temmuz’dan önce gizli görüştüğü ortaya çıktı. Üniversiteye aldığı 190 kişinin tamamı FETÖ’cü çıkan rektörün Bass’la ne konuştuğu merak ediliyor.[2]
*Batı, Nato, Abd nato ortağı olmamıza rağmen hiç yardımcı olunmadı, tam tersine terör oluşturuldu, besledi, destekledi.
İçte zındıka komitesi, gizli komite, dinsiz komite, derin devlet, haçlı zihniyeti, Abd beslemesi, mason komitesi,lozan planı, içteki kriptolar, silahşörler ve kalemşörler, kripto ermeniler, kripto süryaniler, sayısız iç ve dış ortak komiteler gerçek yüzünü gösterdiler.
Batı bütün bunları aslında birinci derecede islamı engellemek için yapmıyor çünkü kendisi ve yedi sülalesi de bilmektedir ki, üflemekle islamın nurunu söndüremeyeceklerdir.
Belki hıristiyanlığın, dinsizliğin hatta materyalizm ve sefaletin çöküşünü geciktirmek amaçlıdır.
7 sülalesi bile islamın yükselişini engelleyememiştir.
*ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) eski direktörlerinden James Woolsey, Rusya’nın, ülkesindeki seçimlere müdahale ettiği iddialarıyla ilgili, ABD’nin de başka ülkelerdeki seçimlere karıştığı itirafında bulundu.[3]
Abd ve batı yüz yıl önce yaptıkları gibi darbelerle islam dünyasını şekillendirmeye ve biçimlendirmeye çalışmışlardır.
*Yoğun olarak 1993 ve öncesinde oluşturulan pkk ve terör, içte ve özellikle askeriyede ve özellikle hava ve denizde yer etmek içindi.
Her taşın altında ingiliz parmağı, her kirlilikte de mutlaka ingiliz oyunu bulunmaktadır.
Zamanla 15 temmuzun bir ingiliz anahtarı olduğu daha net belgelenecektir.
Daha öncede yazmıştım. Bir ingiliz ajanı bizdeki bir komutana, Fetöyü ve mensublarını orduya kendilerinin yerleştirdiklerini ancak amerikalıların ellerinden aldıklarını ifşa etmiştir.
Pkk işin sirke bak kısmıydı.
Düne kadar mitin maaşını ödeyen abd, bu arada pkk.yı da oluşturmuş, 40 yıldır 40 günde .afrinde pkk bataklığının. bitirilmesi mümkünden, kasıtlı olarak bitirilmedi, Türkiye maddi manevi meşgul edilerek, bitirilmeye çalışıldı.
Fetö en son miti ele geçirmeye çalıştı, darbeyi de miti ele geçiremediği için yaptı.
Ahmet Davutoğlu mit başkanı Hakan Fidanı milletvekili adayı göstermekle büyük oyuna geldi, basiretli davranmadı.
Az kalsın büyük ihanet ve darbeye kapıları açmış olacaktı, eğer son anda Erdoğanın engel olması olmasaydı.
Mit ele geçirilseydi, bir 28 şubat belki de daha dehşetlisi yaşanacak, islam dünyası şekillendirilecekti.
Bediüzzaman eserlerinde sürekli bu zındıka komitesine dikkat çekmektedir.
İşte bir kısım kesitler;
“Meğer dinsizliği ve zındıkayı siyaset zannedip ona tarafgirlik eden insan sûretinde şeytanlar ola veya beşer kıyafetinde hayvanlar ola…
-İstibdat- ı mutlak ve rüşvet-i mutlaka ile hareket eden bir cereyan-ı zındıka masonluk, komünistlik hesabına bizi böyle işkencelerle ezmeye çalışmış.
-Gizli zındıka komitesi, elinden geldiği kadar nazar-ı millette kendilerini lanetten, nefretten bir derece kurtarmak için, kusurlarımızı arıyorlar ve hükumeti iğfal etmeye çalışıyorlar. Onun için, biz, eskisi gibi ihtiyatımızı elden bırakmamalıyız.
-Karşımızda dehşetli zındıka varken, mübtedi lerle uğraşıp, onları dinsizlerin tarafına sevk etmemek gerektir. Eğer size ilişmek için gönderilmiş hocalara rastgelseniz, mümkün olduğu kadar münazaa kapısını açmayınız. İlim kisvesiyle itirazları, münafıkların ellerinde bir senet olur. İstanbul da ihtiyar hocanın hücumu ne kadar zarar verdiğini bilirsiniz.
-Kat i bir vasıta ile haber aldım; kökü ecnebide ve kendisi burada bulunan bir zındıka komitesi, senin bir eserini okumuş. Demişler ki: Bu eser sahibi dünyada kalsa, biz mesleğimizi (yani zındıkayı, dinsizliği) bu millete kabul ettiremeyeceğiz. Bunun vücudunu kaldırmalıyız diye senin idamına hükmetmişler. Kendini muhafaza et.”
Ben de “Tevekkeltü a’lallah, ecel birdir, tagayyür etmez” dedim.
İşte bu komite, otuz sene, belki kırk seneden beri hem tevessü etti, hem benimle mücadelede herbir desiseyi istimal etti. İki defa imha için hapse ve on bir defa da beni zehirlemeye çalışmışlar (şimdi on dokuz defa oldu). En son dehşetli planları, sabık Dahiliye Vekilini ve Afyon un sabık Valisini, Emirdağının sabık kaymakam vekilini aleyhime sevk etmeleriyle, resmi hükumetin nüfuzunu bütün şiddetiyle aleyhimde istimal etmeleridir.
-Zındıka komitesi, münafık bazı memurları vesile ederek, merkez-i hükumette resmi bir plan çevirip beni bütün bütün hilaf-ı kanun olarak bütün dostlarımdan ve talebelerimden tecrit ve sıhhat ve hayatım noktasında en fena bir yerde, beni nefyetmek namı altında, haps-i münferid ve tecrid-i mutlak manasında beni Emirdağına gönderdiler.
-Madem bu zamanda zındıka ve ehl-i dalalet ihtilafdan istifade edip, ehl-i imanı şaşırtıp ve şeairi bozarak Kur’ân ve iman aleyhinde kuvvetli cereyanları var; elbette bu müthiş düşmana karşı cüz i teferruata dair medar-ı ihtilaf münakaşaların kapısını açmamak gerektir.
Hem, ölmüş insanları zemmetmek, hiç lüzumu yok. Onlar, dar-ı ahirete, mahall-i cezaya gitmişler. Lüzumsuz, zararlı, onların kusurlarını beyan etmek, emrolunan muhabbet-i Al-i Beytin muktezası değildir ve lazım da değildir diye, Ehl-i Sünnet ve l-Cemaat, Sahabeler zamanındaki fitnelerden bahis açmayı menetmişler. Çünkü Vakıa-i Cemelde Aşere-i Mübeşşereden Zübeyir ve Talha ve Aişe-i Sıddika (r.a.) bulunmasıyla Ehl-i Sünnet Velcemaat, o harbi, içtihad neticesi deyip, “Hazret-i Ali (r.a.) haklı, öteki taraf haksız; fakat içtihad neticesi olduğu cihetle affedilir.”
…..İşte şimdi gizli münafıklar, Vehhabilik damarıyla en ziyade İslamiyeti ve hakikat-i Kur’âniyeyi muhafazaya memur ve mükellef olan bir kısım hocaları elde edip, ehl-i hakikati Alevilikle itham etmekle birbiri aleyhinde istimal ederek dehşetli bir darbeyi İslamiyete vurmaya çalışanlar meydanda geziyorlar. Sen de bir parçasını mektubunda yazıyorsun. Hatta sen de biliyorsun; benim ve Risale-i Nur’un aleyhinde istimal edilen en tesirli vasıtayı hocalardan bulmuşlar.
Şimdi Haremeyn-i Şerifeyne hükmeden Vehhabiler ve meşhur, dehşetli dahilerden İbnü t-Teymiye ve İbnü l-Kayyim-i Cevzi nin pek acip ve cazibedar eserleri İstanbul da çoktan beri hocaların eline geçmesiyle, hususan evliyalar aleyhinde ve bir derece bid alara müsaadekar meşreplerini kendilerine perde yapmak isteyen, bid alara bulaşmış bir kısım hocalar, sizin, muhabbet-i Al-i Beytten gelen ve şimdi izharı lazım olmayan içtihadınızı vesile ederek hem sana, hem Nur şakirtlerine darbe vurabilirler. Madem zemmetmemek ve tekfir etmemekte bir emr-i şer i yok, fakat zemde ve tekfirde hükm-ü şer i var. Zem ve tekfir, eğer haksız olsa, büyük zararı var; eğer haklı ise, hiç hayır ve sevap yok. Çünkü tekfire ve zemme müstehak hadsizdir.
-Şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zındıka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare var. O da Kur’ân’ın hakikatlerine sarılmaktır. Yoksa koca Çin’i az bir zamanda komünistliğe çeviren musibet-i beşeriye, siyasî, maddî kuvvetlerle susmaz. Yalnız onu susturan hakikat-i Kur’âniyedir.
-Sağ-sol tâbiri yerine, hak ve hakikat ve Kur’ân ve iman kuvvetine dayanıp bu vatanı küfr-ü mutlaktan, anarşilikten, zındıkadan ve onların dehşetli tahribatlarından kurtarmaya çalışmalarını rahmet-i İlâhiyeden bütün ruh u canımızla niyaz ve rica ediyoruz.
-Binler teessüf ki, şimdi müthiş yılanlann hücumuna maruz bîçare ehl-i ilim ve ehl-i diyanet, sineklerin ısırması gibi cüz’î kusurâtı bahane ederek, birbirini tenkitle, yılanların ve zındık münafıkların tahribatlarına ve kendilerini onların eliyle öldürmesine yardım ediyorlar.
-Ehâdis-i şerifede gelmiş ki: “Âhirzamanın Süfyan ve Deccal gibi nifak ve zındıka başına geçecek eşhâs-ı müdhişe-i muzırraları, İslâmın ve beşerin hırs ve şikakından istifade ederek, az bir kuvvetle nev-i beşeri hercümerc eder ve koca âlem-i İslâmı esaret altına alır.”
-Ehl-i zındıkanın üstadı Şeytandır. Şeytan ilzam edilmezse, onun mukallitleri kanmazlar.
-Şu zamanın insanlarına tahkikî imanı ders vermek, mütehayyirlerini kurtarmak, müteharrîlerini takviye ve tarsin etmek, zındıka ve ehl-i ilhadı iskât ve ilzam etmektir.
-Millete, vatana, âsâyişe muzır dinsizlerin ve bazı siyasî zındıkların kitaplarına ve mecmualarına hürriyet-i ilmiye serbestiyetiyle ilişilmediği halde, mâsum ve muhtaç bir gencin imanını kurtarmak ve su-i ahlâktan kurtulmak için Nura talebe olması, elbette değil bir suç, belki hükûmet ve maarif dairesi teşvik ve takdir edecek bir hâlettir.
Sizlerin irşad ve ıslahlarınıza karşı, zındıka ifsada, ahlakları bozmaya çalışıyor.
MEHMET ÖZÇELİK
26-03-2018
[1] https://www.yeniakit.com.tr/haber/uzunu-indirmek-zorundayiz-436596.html
[2] http://www.haber7.com/guncel/haber/2553303-eski-abd-elcisinin-sir-gorusmesi
[3] http://www.haber7.com/dunya/haber/2553269-abd-istihbaratindan-itiraf-biz-de-mudahale-ettik