ŞEYTAN KÂBEYİ İŞGAL EDECEK
ŞEYTAN KÂBEYİ İŞGAL EDECEK
Haberde;- Bu yıl şeytan taşlama süresi kısaltıldı- diyordu.
Eyvah işimiz yaş.
Şimdiye kadar yoğunluklu taşlarken bu kadar belâ ve sıkıntı başa gelirken, taşlama azaltılırsa kim bilir neler olur?
Acaba Arabistan-ı protesto mu yapsak?
Açlık grevine mi girsek?
Milyonlarca fax çekip, şeytana yardımcı olanları bu yardımlarından dolayı engellesek mi?
Siz kimden yanasınız diye…
Yoksa şeytan birilerini ele mi geçirdi?
Sakın ola ki o kimselerin kasetleri şeytanın elinde olmasın?
Veya ipleri ve dizginleri?
Eyvah… Şeytan Mekke-yi ele geçirecek…
Kâbe-nin yerine başka şeyler koyacak.
Ya Kâbe-mizi ya da kıblemizi değiştirecek…
Belki de kalbleri ele geçiren şeytan, artık kolayca Kâbe-yi de ele geçirebilecek.
Yoksa daha mı iyi olur?
Hırs gösterirken, şimdi belki ihlaslı olur.
Az olur, öz olur.
Gösteriş ve riyadan uzak olur.
Ben var ya, şeytanı taşlarken bir keresinde taş bulamamış, ayakkabımı atmıştım!
Ya hu, ben bir kere şeytanı taşlayayım derken, arkadaşımın kafasına atmayayım mı!
Bir hacı teyzeye de atmıştım, bana bakıp gülmüştü.
Bir atışım vardı ki, tam görmeye değerdi.
Hatta kaç kere arkadaşlarla taş atma yarışına girdimse, hep ben kazanmıştım.
Kimse bana o atışta yetişemezdi!
Ta attığım taşlar duvarın öbür tarafına geçiyordu.
Neredeyse duvarı deliyordu.
Belli ki, şeytanın burnu bile kanamıyormuş, meğer!
Onca taşlar şeytana değil de, hayvanlara atılsa, dünyada hayvan kalmazdı.
Allah aşkına, gerçekten o kadar attığımız taşlar nereye gidiyor?
Niye hiç ses çıkmıyor?
Başka türlü uykumuza giren şeytan, neden bu taş atmadan dolayı girmiyor?
Bu işte mutlaka bir iş, bir şeyler var…
Şimdiye kadar yüz milyonlarca hatta milyarlarca taş, az mı?
İsmail bir taş atıyor, şeytanın gözü kör oluyor.
Bizler milyonlarca taş atıyoruz, şeytan tınmıyor bile…
Hala bize yakın, hala bize yakın.
Hiç korkup da kaçmıyor bile.
Taşlar mı acaba küçük!
Taşların sayısını mı arttırsak ki!
Umrelerde de atsak nasıl olur ki!
Düşün ki, bir anda, bir sene boyunca milyarlarca taş..
Ne kafa kalır ne de baş…
Acaba yanlış yöne mi atıyoruz?
Bizim kıblemizde mi bir yanlışlık vardı?
Bir yerlerde yanlış olduğu kesin.
Aslında bizim iş ve işler yaş. Eksiklerimiz;
İhlas…
Samimiyet…
Teslimiyet….
Sadakat…
İman…
Yakîn….
Yoksa biz taşlamayı yanlış yerde mi yapıyoruz.
Başka kimseleri mi taşlamamız gerekiyor?
Yoksa yıllarca kendi memleketimizdeki şeytanlara sessiz kalıp da, ömrün sonunda analarını taşlamaya mı başlıyoruz?
Yıllarca besliyoruz, sonra da öldürmeye kalkıyoruz.
Etkisiz kalıyor.
Bu gidişle şeytan en son kale olan Kâbe-yi de işgal edecek…
MEHMET ÖZÇELİK
31-08-2016