EZELİ YARATIŞ EZELDEN YARATIŞ
EZELİ YARATIŞ EZELDEN YARATIŞ
*Allahın zatı gibi isim ve sıfatları da ezeli ve ebedi.
Bu zaviyeden bakacak olursak, Allahın yarattıklarının ve onların alemlerinin de ne kadar, ne derece sayısız olduğunu da anlamış oluruz.
Bir de diğer sıfatlarını düşünecek olursak, bunların dahi tecellilerin sayıya girmeyecek derecede çoklukla ve çoklukta olduklarını bilir ve anlarız.
Allahın sıfatlarında süreklilik vardır.
Allah sürekli olarak yaratandır ve oda öyle ki Allah bir şeye iki kere tecelli etmez.
Her an bir işte ve tecellidedir.
İnsanın 6500 sene önce, dünya 5 milyon sene önce , kâinatta 15 milyar yıl önce yaratıldığı fizik alimlerince söylenmektedir.
Ezeli ve ebedi olan Allahın elbetteki yaratışı 15 milyar yıl önce başlamış değildir.
Yaratma ezelden başlamış ve de bu yaratma sürekli devam ede gelmektedir.
Yine sonsuzun içerisinde bulunan küçüklü büyüklü hangi rakam ve sayı olursa olsun, sonsuza göre aynı derece ve aynı yakınlılıktadır.
Sonsuzdan neyi çıarırsanız çıkarın veya neyi eklerseniz ekleyin bir değişiklik ve farklılık olmayacaktır.
Kâinat ve eşya hangi zaman diliminde yaratılırsa yaratılsın, sonsuzluğun içerisinde aynı derecede ve durumdadır.
15 milyar yıl önce de yaratılmaya başlanmış olsa da bu sonsuzluk içerisinde geç kalınmış değildir.
Ancak Allah sürekli yaratıp var eden ve tecellisini sürekli sürdürendir.
Varlıklardaki değişim, tecellinin değişimindendir.
************************
Aslında biz Allahı yeteri derecede tanımıyoruz.
Efendimizin buyurduğu gibi; ‘ Ma arafnake hakka marifetike ya maruf’, – Ey bilinen Allahım. Senin marifetini hakkıyla bilemedik.-
–Yavru balık anne balığa sormuş;
-Anne bana suyu anlatır mısın?
Anne balık cevaben;
-Yavrum sen bana suyun dışında bir şeyi anlat da, ben sana suyu anlatayım.- demiş
-Elbette –Her şey O’dur- değildir.
Belki – Her şey O’ndandır.-
Heme ost ,değil, Heme ezosttur.
Allah sürekli yaratan ve sürekli olarak diğer isimlerini varlıklar üzerinde tecelli ettirendir.
Zât, sıfat ve isimlerde süreklilik esastır.
***********************
Madem Allah ebedidir, bizim dahi yolculuğumuz ebededir.
Ebedi olan Allah, bizim için ve bizim ihtiyaçlarımızı ebede dek karşılayacaktır.
Madem O var ve ebedidir, o halde ne gam!
Ölümde, her türlü sıkıntı da gelip geçicidir.
Çünkü O daimidir.
İnsan da ebede namzed ve adaydır.
Allah insanı işte bu ebediliğini tezahür ettirmek için var etmiştir.
Ebediyyen sadece Halık sıfatını değil, tüm sıfatlarını insan üzerinden aleme gösterecek ve gerçekleştirecektir.
Hadis-i Kudsi-deki; -Ben gizli bir hazine idim, mahlukatı (yani insanı) yarattım, ta ki kendimi bileyim ve bildireyim.-
-Ucu açık bir yolculuğa çıktık.
Hadi hayırlısı.
Var mısınız.
O’nun varlığına katılır mısınız?
Bu ise O’nun varlığına katılım ve de İNTİSAB ile mümkündür.
İntisab ile mensubiyet gerçekleşir.
O nisbetle varlığı ebediyyen devam eder.
Varlık O’nun varlığından geçer.
Gerçek yokluk, O’nunla olan nisbetin kesilmesidir.
-Kişi sevdiğiyle beraberdir.-
Kim kimi severse, onunla ebediyyen beraber olacaktır.
Dünyayı seven dünya ile, faniyi seven fena ile, Bekayı ve Baki olanı seven de, Beka ile bekaya mazhar olacaktır.
MEHMET ÖZÇELİK