İTTİHAT VE TERAKKİ MAHSULÜ

İTTİHAT VE TERAKKİ MAHSULÜ
“İttihatçıların o kadar azm ü sebat ve fedakârlıklariyle; hattâ, İslâmın şu intibahına da sebeb oldukları halde, bir kısmı dinde lâubalilik tavrını gösterdikleri için, dahildeki milletten nefret ve tezyif gördüler.”
Cumhuriyetin çocukları ittihatçıların dinde zayıf olanların mahsulatı olup, şimdikilerde cumhuriyetteki dine cephe alanların ürünüdürler.
Her anne kendi yavrusunu doğurur ve doğurduğuyla övünür.
Şimdiki Chp ittihatçıların dindeki zayıf kısmının kuvvetli,kemikleşmiş,inatlaşmış ve bir türlü değişmez kısmıdır.
*Chp izm-ler partisidir,ana parti değil.Ne olduğu belli olmayan azınlıkları temsil eden bir partidir.Komin-izm,sosyal-izm,marks-izm,darwin-izm,Yahudi-izm,hristiyan-izm,mason-izm.
Çoğunluğa karşı azınlığı temsil eden bir parti.
*Atatürk mü daha demokrat yoksa Menderes mi?
İnönü mü daha özgürlükçü yoksa Menderes mi?
Tek partili sistemi kim kurmuştur?
Tek parti ve tek şef dönemini kim sürdürmüştür?
Atatürk ittihatçıların içerisindeki dini zayıf bu muhalifleri de yanına çekerek yıkımı kolaylaştırmıştır.
Cumhuriyet yapım ve proje üzerine kurulmuş bir devlet olmaktan ziyade,yıkım üzerine kurulmuş bir devlet olmuştur.
Geçmişe aid olan ne varsa hepsinin yıkımından yeni bir şeylerin yapımına pek vakit bulunamamıştır!
1950-ye kadar bu durum böyle devam etmiş.
1960-dan sonra yine eski despot ve kısır bir hale dönüştürülmüş ve ancak 2002-den sonra bir çok badireler atlatılarak normal seyrine girmiştir.
300 senede yapılamayacak tahripler yapılmıştır.
*Türkiye Sav ve Baykal-ın kurbanı oldu..Chp bunlara kurban edildiği gibi.Zira sürekli toplumu gerdi.İrtica,şeriat,Alevilik,rejim tehditleriyle darbelere zemin hazırlayacak kadar gerildi ha gerildi.
Ordunun,Hsyk,Yargıtay,Danıştay,Anayasa mahkemesi toplumu gerecek kararlar aldı.Oralarda düzelmeler olur,normal seyrine girmeye çalışırken adeta bayrağı Ysk aldı.Bilinçsizce ve hesap edilmeden değişik kararlar alarak toplumu tahrik etti.
Türkiye yerli yerine otururken bu sefer Ysk adeta meclisin görevini üstlenmiş gibi,kanuni bir karar da alsa,bunu kanunsuz yapıp,önceden alması gereken tedbiri almamış oldu.
*Ordudaki cunta ekibinin kullandığı psikolojik harekat,toplumun psikolojisini bozdu.İrtica yaygaralarıyla doldurdu.Kaos oluşturdu.
*1982 anayasası kaosa,zorluk ve zorbalıklara,arbelere zemin hazırlayan bir anayasadır.
Tay-larla bu durum teminat altına alınmış,cumhurbaşkanlığı destekli,üniversite köstekli,cübbeli şakşakçılar davetlisi olarak tam bir şebeke oluşturulmuştur.
1960 anayasasından beride böyle devam ettirilmektedir.
*Ortaya bu menfiliklerin neticesi olarak;Eline sahip olmayan Bdp,Diline sahip olmayan Chp,Beline sahip olmayan Mhp çıkmıştır.
*Pkk-nın silahlı saldırısını meşru bir müdafaa veya kürt halkının hakkını koruma olarak gören bir insan,bir parti bu toplumun değerlerinden uzak,bu milletin değerlerini taşımayan,tefessüh etmiş bir kişi olabilir ancak.
*Şu tezata bakar mısınız!
Adıyaman-ın eşrafından merhum Abdulkadir Kayır abi müftülük elemanı olarak devamlı hapishaneye ders vermeye gider.
Bir seferinde de Ulu camide Risale-i Nurları okumaktan dolayı,ayakkabılarıyla camiye giren jandarmaların tutuklamasıyla her zamanki ders vermeye gittiği zamandan erkenden gidince mahpuslar şaşkınlıkla sorarlar;
-Hayrola abi,bugün neden erken geldin?
Cumhuriyet hep bu kötü hatıralarla anılacak,tıpkı haçlıların anıları gibi…
* Osmanlı ordusunun silahlarının elinden alındığı , düşman filolarının Çanakkale Boğazı’ nı aşıp İstanbul’a dayandığı felaketli bir dönemde halife sıfatıyla Osmanlı tahtına oturan Sultan Vahdeddin’in, Osmanlı askeri olarak, şahsını korumak için bırakılmış olan biricik taburu Ayasofya Camii’ ne göndererek:
“Aziz İstanbul’un fethinin sembolü olan Ayasofya’ya çan takmak isteyenlere ateş ediniz!… ” emrini verdiği halde,bu gün çok rahat kapısına zincir vurulmuştur.
Çan takanlarla bunu yapanlar arasındaki fark nedir?
* Yazmış olduğu”Ayasofya”. isimli şiiri yüzünden tutuklanarak Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Osman Yüksel Serdengeçti’ nin kendini müdafaa ederken:
“Müddei umumi(savcı) tepeden verilen emirlere göre hareket ediyor. Ayasofya`nın tekrar cami haline getirilmesinde benim ne gibi hususi maksadım ve menfaatim olabilir? Ayasofya’yı kiraya mı vereceğim, yoksa imamı mı olacağım? Beni bu yazıdan dolayı Türk savcıları değil, Yunan savcıları itham etsin. Böyle bir yazıyı yazdığımdan dolayı kendimi müdafaa etmekten utanıyorum .” diye hayıflanarak verdiği cevabı,sorumuza cevaptır.
*Çevik Bir ve aynı düşüncedeki silah arkadaşları,cunta ekibi şu anki Suriye-nin durumunu düşünsünler ve Türkiye-yi nereye götürdüklerini anlasınlar.
Eğer ordudaki cunta ekibinin hedefi tutsaydı bugün Türkiye Suriye-den daha vahim bir duruma giderdi.
*Resmi tarih,resmi din samimi olan tarih ve dinden uzak bulunmaktadır.
Her rejim kendini kabul ettirip devam ettirmek için,öncekini bitirmek ve örtmek ister.Bu ise imparatorluk gibi büyüme özelliği olmayan kabile devletlerinin yapısıdır.
Türkiye cumhuriyeti de kurulurken kabile devlet olarak temeli atıldı,Geçmişe ait sahiplenmesi gereken ne varsa hepsini yaktı,hafızalardan sildi,yeni hafızalı nesiller yetiştirdi.Tarihçilerde bu amaçla ve hedefle yetiştirildi.
Her resmi kutlamalarda geçmiş kötülendi,başarı yapılanlarla değil,geçmişin kötülenmesiyle başarı olarak gösterilmeye çalışıldı.
Alternatif tarih okuyan,rejimin öğütemediği tarihçiler ise,ne suya ne de sabuna dokunmadı.Tarih kirli kaldı.Tarih ve tarihçi gerçekleri ortaya koymadı.Sızıntılar ve fısıltılarla idare edildi.
Resmi tarih gerçek tarih değildir.Resmi tarihçi de gerçek tarihçi değildir. Müsaade edildiği oranda tarihçidir.
Tarihimizle ve bir kısım tarihçimizle hala kavgalıyız ve kavgadayız.
Az bir geçmişe heves,yönelme ve sahiplenmede içten ve dıştan ve özellikle daha hevesli olan iç zurnacılar hemen devreye girerek,yeni Osmanlı hortladı,yeni Osmanlılar geliyor,gibi öcü olarak gösterilmeye çalışılıyor.
Oysa eski hal muhal,ya yeni hal veya izmihlal.
Geçmişin güzelliklerini alarak geleceğe o birikim ve tecrübe ile yürümek gerektir.
*Bize ne oldu?
Bitkilerle bile anlaşırken,hayvanlarla bile anlaşamamaktayız.
Hayvanlarla bile anlaşırken,insanlarla anlaşamaz olduk.
İnsanlarla bile iyi anlaşırken,Müslümanlarla anlaşamaz olduk.
Müslümanlarla gayet iyi anlaşırken,akrabalarla,komşularla anlaşamaz olduk.
Onlarla bile iyi anlaşırken,ailelerimizle,çocuklarımızla anlaşamaz olduk.
Onlarla bile gayet iyi anlaşırken,kendimizle anlaşamaz hale geldik.
Hayvanlara,bitkilere,canlılara yardım ederken,kendimize bile gayretmez,hayretmez olduk.
MEHMET ÖZÇELİK
26-06-2011

Loading

No ResponsesOcak 3rd, 2015