KANSER VE SEBEBLERİ
KANSER VE SEBEBLERİ
Erişkin olan bir insanda takriben 50 trilyon hücre bulunmaktadır. Hayat tek bir hücre ile başlar. Büyüme tamamlanıncaya kadar milyonlarca defa bölünme gerçekleşir. Bölünme,lalettayin bir bölünme olmayıp,mükemmel bir sistemle kontrol edilir. Büyüme tamamlandıktan sonra da bölünme devam eder. Bu ise yavaş yavaş olup,ölen ve zedelenen hücrelerin yerini almak içindir.
Kanser ise bu sistemin bozulmasıdır.
Cenâb-ı Hak geçmiş ümmetleri çeşitli cezalar ile cezalandırmış,ağır imtihanlarla,ince elekten eler gibi elemiştir.
Bizlerde bunlardan nasibimizi çeşitli şekillerde almaktayız.
Bazen ibret,bazen ders,bazen ceza,bazen kaza,bazen keffâret,bazen de lütuf ve kahrın değişik tecellileriyle görmekteyiz.
Netice;su-i istimalimizin bir neticesidir.
Vücuttaki fiziki yapının dengesindeki bozukluk,manen ve moralmen çökmüşlük kanser illetini öldürücü kılmaktadır.
Muhtelif şekilleri olan kanserin tedavisinde üç metot tavsiye edilir=1)İlaç 2)Işın 3)Neşter.[1]
Şu bir gerçektir ki;kanserde en müessir bir tedavi yöntemi;onu İmanla yenmek,İmanın tezahürü olan sevgiyle izale etmek,bitkisel ilaçlarla,sebze ve meyve gibi yiyeceklerle tedavisine çalışmak.
Kendisine,İngiliz doktorların Londra hastanesinde 40 gün ömür biçmelerine rağmen birkaç yıl yaşayan Bediüzzamanın avukatlarından Bekir Berk’e”İngiliz doktorlar;seni,bizim ilaçlarımız değil,sana yapılan dualar kurtardı dedi”diye nakleder.
Bu konuda doktorlarımızdan Dr.S.Saygılı;”Dua,kanseri tedavide önemli bir faktördür.”
Prof. Dr.U.Derman:”Moral gücü ve inancın kanser gibi uzun süreli bir hastalığın iyileşmesinde bir ölçüde etkisi vardır.”
Prof. Dr. A.Songar:”Nice tedavisi mümkün olmayan hasta Allah’a bağlanarak,tevekkül ederek kurtulmuştur.”
Prof. Dr. S.Yalçın:”inanmaya bağlı “şifa”olaylarının sayısız örnekleri vardır.”
Doç. Dr. M. Çakmak:”Kansere yakalanıp sevgiyle iyi olan bir genç kız vardı. Yıllar geçti,evlendi ve çocuğu bile oldu.”[2]
Bitkisel tedavinin de kanseri yenmede önemli bir rolü olduğu da gerçek ve tecrübe edilmiş bir vakıadır.
Prof. A. Songar:”Çörek otu,susam ve bal gibi vitaminlerle immün (bağışıklık)sistemi geliştirilerek akciğer kanserini yenen ilim adamları var.”der.[3]
Kansere sebep olan vücuttaki bu anarşiyi,dengesizlik ve sağlıksızlığı uygulamada yapılacak en iyi yöntem;anarşiyi durdurup,emniyeti sağlamak,dengeli beslenme ve sağlıklı bir hayatı temin ile olacaktır.
Tavsiye edilen ve edilecek olan bitkiler ise;Isırgan otu,yılan otu,zakkum,porsuk bitkisi,kum zambağı,çörek otu,çiriş otu,merkep hıyarı,kaplumbağa kabuğu tozu,incir ve kuşburnu..”[4]
Özellikle karabaş balı veya karabaş otu,değil sadece kansere aynı zamanda bir çok hastalığa,özellikle damar açıcı olarak tedavide kullanılmıştır. Çünki bir çok hastalığın sebeplerinin başında,damar tıkanıklığı gelmektedir.
Mübalağa gibi görülse de;ölüm hariç her derde deva olabilecek nitelikte bir bitkidir Karabaş Balı.
Zaten bütün ilaçlarda bitkilerden yapılmaktadır.
1996 yılının bir yaz günü Bolu/Gerede yol ayırımında inmiş,Gerede’ye gidecektim. Yolu kesin tesbit etmek için tarlada çalışan kadınlı-erkekli otuzdan fazla insan vardı. Birisine ne yapmakta olduklarını sorduğumda;bana şunları anlattı:
“Biz her sene gelir bu –Lacivert renkli- otlardan ve başkada bulunan değişik otlardan toplar,patrona kilo karşılığı veririz. Oda bunları bir Alman eczacılık firmasına satar.
Patronumuz birkaç kamyon dolu bu çiçeklerden gönderdi ve biz de bir müddet daha toplamaya devam edeceğiz.”
Evet,bizim itibar etmeyip belki ihmal ettiğimiz bir uygulamayı başka devletler,uzaktan gelerek bizatihi uygulamaktadırlar.
Yemeyenin malını yerler.
“Ülkemizde ham maddesi bitki olan halihazırda 122 ilaç bulunmaktadır. Tedavi maksadıyla ise 500-den fazla bitki türü kullanılmaktadır. Dünyada bu gayeyle kullanılan şifalı bitki sayısı 20.000-i aşmaktadır.”[5]
Toplamayanın malını da böyle toplarlar.
Sebze ve meyvelerin de önemli çapta önleyici ve frenleyici özellikleri vardır.Bunlar;Lahana,kabak,şeftali,çilek,domates,mısır,havuç,portakal ve diğerleri…[6]
Derdi veren Allah,dermanı da vermiştir. Yeter ki aransın!
Nitekim bizde,kanseri tedavi edebileceğini söyleyip,adeta yüz bulamayarak azarlanan Dr. Ziya Özel’e,batı kucak açtı,onu davet edip,her türlü kolaylığı gösterecekleri garantisini de verdiler. Biz hakkını vermezken…
Doktorunun kıymetini bilmeyen,ölsün!
Kansere sebep olan faktörler içerisinde;Sigara,alkol,deterjanlar,kozmotik ilaçlar,sun’i gübreler,zira-i ilaçlar,nitrikli yiyecekler,radyoaktif maddeler,virüsler,stress-şehir hayatının gürültüsü,kimyasal organik maddeler,boyalı şekerler,izolasyonlu evler,kanser yapıcı genler,bacalardan çıkan isler,kızartmalar,kanser ilaçları,eksoz gazları.[7]
Tedbirleri konusunda ise;Sekiz saat çalışın.Sekiz saat dinlenin.Sekiz saat uyuyun.Her sabah bir duş alın.Her gün A,C ve E vitaminli besinler alın. Alkol içmeyin.Sigara içmeyin.Bir öğünde fazla yemeyin. Israrla aynı şeyi yemeyin. Kızartmalar yemeyin.[8]
İbni Sina-nın:”tıbb ilmini iki kelimede topladım.”sözünün hakikatı bir kez daha görülmektedir;
1)Yediğin zaman az ye. Yedikten sonra 4-5 saat ara ile daha yeme. Çünki şifa hazımdadır.
2)Konuştuğun zaman az konuş. Sözün güzelliği kısalığındadır.
Çaresi bulunabilecek olan kansere karşı,çaresi olmayan,çaresizlerin tek çaresi olan ölüm hakikatı,her an kendini hatırlatmaktadır.
Özellikle ve özellikle deterjanın temizleyici özelliği nazara verilirken;onda bulunan bileşik maddelerin çevredeki mikroorganizmalar tarafından parçalanamamasıyla;hem çevreyi kirletmekte,hem de kansere neden olmaktadır.[9]
Fıtri güzelliğini göremeyen insanların özellikle bayanların,sun’i güzellik sevdasından dolayı kozmetik kullanımı da hem allerjilere,hem de kansere yol açan faktörlerdendir.
Gıdaların saklanmasında kullanılan plastik kablarında,karışık maddelerin gıdalara geçmesi suretiyle kansere neden olduğu da ifade edilir.
Özellikle domuz margarin yağlarının da kanser riskinde rol oynadığı unutulmamalıdır. Onun yerine sıvı yağlar tercih edilmelidir.
Her yönüyle sağlığı koruyan İslamiyet;getirdiği önleyici tedbirler,yaptığı tavsiyeler ile sağlıklı bir hayatı temin etmektedir.
Nitekim;sünnet olma sünneti ile penis kanseri olma riskini azaltmaktadır.
Ayette:” Çocukların iki yıl emzirilmeleri[10] tavsiyesi ile[11]ilmi bir hakikatı ortaya koyarak,bir yandan çocuklardaki ölüm riskini azaltmakta,diğer yandan da beyni ve tüm vücudu beslemektedir.
En büyük ve en sağlıklı insaniyet,İslâmiyet iledir.
11-4-1998
MEHMET ÖZÇELİK
[1] Bkn.Türkiye gaz.1-3-1991.
[2] Agg.25-2-1991.
[3] Agg.24-2-1991.
[4] Agg.28-2-1991.
[5] Sızıntı der.Temmuz.1996.sh.257.
[6] Agg.26-2-1991.
[7] Agg.27-2-1991.
[8] Agg.1-3-1991.
[9] Bkn.Vakit gaz.27-3-1994.
[10] Bakara.233,Lokman.14,Ahkaf.15.
[11] Bak.zaman gaz.24-12-1994.