TABİATIN PERDESİ: ESERDEN MÜESSİRE GİDEN HAKİKAT YOLCULUĞU

TABİATIN PERDESİ: ESERDEN MÜESSİRE GİDEN HAKİKAT YOLCULUĞU
Bediüzzaman’ın Tabiat Telakkisine Hikmetli Bir Yaklaşım

Giriş:

Modern akıl, varlığı açıklama gayretinde sıklıkla “tabiat”ı merkeze alır. Yaratılanı Yaratan’a bağlamak yerine, tabiatı bir “fail” olarak tanıtır. Bu düşünce, kadim felsefî sapmaların ve materyalist anlayışların günümüze taşınmış halidir. Bediüzzaman Said Nursî ise Hutbe-i Şamiye’de bu yanlış anlayışı kökünden sarsan bir ifadeyle hakikati haykırır:
“Tabiat, misalî bir matbaadır, tâbi’ değil; nakıştır, nakkaş değil; kâbildir, fâil değil; mistardır, masdar değil; nizamdır, nâzım değil; kanundur, kudret değil; şeriat-ı irâdiyedir, hakikat-ı hâriciye değil!..”

Bu cümle, bir akide manifestosu, bir tevhid beyannamesidir. Tabiatın kendiliğinden hiçbir şey yapamayacağını; aksine ilahî kudretin izinden başka bir şey olmadığını ilan eder.

  1. Tabiat: Eserdir, Sanatkâr Değil

Tabiat; dağları, denizleri, gökleri, hayvanları, bitkileriyle muazzam bir manzara sunar. Fakat bu manzara, kendi kendine var olamaz. Çünkü her şeyde kusursuz bir ölçü, ince bir sanat, derin bir hikmet vardır.
Nasıl ki bir kitap, mürekkep ve kâğıtla değil, onu yazan bir yazarla izah edilirse;
nasıl ki bir tablo, boyalarla değil, ressamla anlam bulursa;
öyle de tabiat da, ancak ve ancak onu takdir eden bir Nakkaş-ı Ezelî ile açıklanabilir.

  1. Tabiatın Vasfı: Nakıştır, Nakkaş Değil

Bir halının üzerindeki desen, halının kendisinden değil, onu dokuyanın sanatından gelir. Tabiatta gördüğümüz düzen, intizam ve güzellik; tabiatın “yapan” değil, “sergilenen” olduğunu gösterir.

Tabiat, nakıştır, yapan değil, yapılan bir şeydir.

Matbaadır, yani harici kudretin izini taşır.

Kanundur, ama kudretin kendisi değildir.
Kanunlar kağıtta kalır; uygulayıcı bir güç olmazsa fiil meydana gelmez. Aynen öyle de, tabiatta gözlenen kanunlar da Allah’ın kudret ve iradesine bağlıdır.

  1. Tabiat Teorisi: Aklen ve Mantıken Çıkmazda

Tabiatı “fail” kabul etmek, ciddi bir akıl tutulmasıdır. Çünkü:

Bilinci olmayan bir şeyin hikmetli işler yapması mümkün değildir.

Kudreti olmayan bir şey, yaratamaz.

İradesi olmayan bir şey, seçim yapamaz.
Halbuki doğada gördüğümüz her şey; ölçülü, seçilmiş, anlamlı ve bir maksada yönelmiştir. Bu da irade, ilim ve kudret sahibi bir Zât’ı zaruri kılar.

  1. Tabiat, İlâhî Şeriatın Zahiri Tezahürüdür

Bediüzzaman’ın kullandığı “şeriat-ı irâdiye” ifadesi; Allah’ın kevnî (kâinata yönelik) iradesini ifade eder. Nasıl ki insanlar için şer’î hükümler varsa, kainat da Allah’ın emrine boyun eğen bir sistemle işler. Güneşin doğması, elektronların dönmesi, suyun buharlaşması; hepsi bu şeriat-ı iradiyenin hükümleridir. Bu sistemin adı fizik, kimya, biyoloji olabilir ama fail ve müdebbiri Allah’tır.

  1. Tevhidin Temeli: Müessiri Unutma, Eseri Putlaştırma

Materyalist felsefe ve pozitivist bilim anlayışı; eseri putlaştırır, müessiri unutur. Tabiata ilahlık verir, yaratıcılığını yüceltir. Hâlbuki bu, şirkin bilimsel bir kılığa bürünmesinden başka bir şey değildir. Tabiat, Allah’ın yaratma sanatını gösteren bir aynadır. Aynada görünen güneş gerçek güneş olmadığı gibi, tabiatta görünen kudret de Allah’ın kudretinin gölgesi ve tezahürüdür

Sonuç:

Tabiatı fail göstermek, en büyük ilmi gaflettir. Hakikat ise şudur: Tabiat Allah’ın kudretine ait bir nakıştır; asla fail değil, ancak mazhar olabilir. Bediüzzaman’ın bu tesbiti; hem imanları tahkim eder hem akılları temizler. Bu anlayış, insanı tevhid nuruna çıkarır, kâinata Allah’ın esmasıyla bakmayı öğretir. Gerçek bilim, eserden müessire ulaştıran ilimdir. Gerçek marifet, tabiat perdesinin arkasında Allah’ı tanıyabilmektir.

ÖZET:

Bu makalede Bediüzzaman’ın “Tabiat, nakıştır; nakkaş değil…” ifadesiyle ortaya koyduğu tevhidî bakış açısı açıklanmıştır. Tabiat, bir sanat eseri gibi işlenmiş ama kendi başına fail olmayan bir vasıtadır. İlmi, iradesi ve kudreti olmayan tabiat; asla yaratıcı olamaz. Tabiatı putlaştıran anlayış, şirki bilim kılığına sokar. Oysa tabiat, Allah’ın isim ve sıfatlarının bir yansıması, bir ayinesi ve kudretinin sessiz bir şahididir.

 

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2025