Hakikatin İzinde Bir Yolcu: Muhakkikin Şe’ni ve Zamanın Tuzakları
Hakikatin İzinde Bir Yolcu: Muhakkikin Şe’ni ve Zamanın Tuzakları
“Muhakkikin şe’ni; gavvas olmak, zamanın tesiratından tecerrüd etmek, mazinin a’makına girmek, mantığın terazisiyle tartmak, her şeyin menbaını bulmaktır.”
Muhâkemat. 24
Her çağın kendine has bir rüzgârı, her neslin başka bir zihin kalıbı vardır. Fakat hakikat, zamanın değişimiyle değişmez. Ona ulaşmak için sadece bilgi yetmez; cesaret, sabır ve hikmet de gerekir. Bu zor ve kıymetli vazifeye talip olanlara “muhakkik” denir. Onların hâli, Bediüzzaman Said Nursî’nin Muhâkemat adlı eserinde veciz bir şekilde şöyle tarif edilir:
> “Muhakkikin şe’ni; gavvas olmak, zamanın tesiratından tecerrüd etmek, mazinin a’makına girmek, mantığın terazisiyle tartmak, her şeyin menbaını bulmaktır.”
(Muhâkemat, s. 24)
Bu ifadeyle, bir “hakikat araştırıcısı”nın sahip olması gereken beş temel vasıf sıralanır. Her biri, tefekkür ehli için bir pusula hükmündedir.
- Gavvas Olmak: Yüzeyde Kalmayan Derin Dalgıçlar
“Gavvas olmak”, yüzeyde yüzenin değil, derinlere dalan ve oradan inci çıkaran kişinin sıfatıdır. Muhakkik, söylenene değil, söylenmeyen alt anlamlara; görünen değil, gizli sebep ve hikmetlere taliptir. O, zahirî yorumlarla yetinmez; fikir denizine dalarak hakikat cevherini arar.
Tıpkı deniz dibinde saklı bir mercanı bulmak için nefesini tutup karanlığa dalan dalgıç gibi, muhakkik de sabır, cesaret ve ilimle derinlere yönelir.
- Zamanın Tesiratından Tecerrüd: Modanın Değil, Marifetin Yolcusu
Çağ, kendi modasını, kavramlarını ve dayatmalarını beraberinde getirir. Fakat hakikat, modaya göre şekil almaz. Muhakkik, zamanın alkışlarını aramaz; zamanın gafletine kanmaz. “Herkes böyle söylüyor” demekle yetinmez, hakikati zamanın dışına çıkararak bakar.
Bu tecerrüd hali, fikrî bağımsızlık ve ilâhî ölçülerle düşünme yeteneğidir. Aksi hâlde, kişi çağının çocuğu olur, hakikatin değil, modanın tercümanı hâline gelir.
- Mazinin A’makına Girmek: Geçmişin Derinliğinde Saklı Cevherler
Bugünü anlamak, maziyi doğru okumakla mümkündür. Geçmiş, sadece olaylar yığını değil; ilim, ibret ve hikmetler hazinesidir. Muhakkik, geçmişi kuru nostalji için değil, bugünün yanlışlarını düzeltmek ve yarının inşasını planlamak için araştırır.
Onun bakışı, sadece tarih kitaplarına değil; o kitapların yazıldığı şartlara, zihniyete ve manaya yönelir. Çünkü hakikatin ipuçları, çoğu zaman zamanın katmanlarına gizlenmiştir.
- Mantığın Terazisiyle Tartmak: Duygularla Değil Delillerle Konuşmak
İlim adamı için mantık terazisi, duyguların önüne geçmelidir. Bir mesele, “hoşuma gidiyor” diye değil; “delil var mı” diye kabul edilir. Bu, taassuba karşı tedbirdir.
Bediüzzaman burada “mantığın terazisi”ni bir ölçü olarak sunar. Çünkü saf mantık ve sağduyu, fikirleri tartar, duygular değil. Muhakkik, aklı selimle, dengeli bir muhakeme ile hakikati bulmaya çalışır.
- Her Şeyin Menbaını Bulmak: Sebeplerde Boğulmayıp Kaynağa Gitmek
Muhakkik, bilgiyi zincirleme takip eder. Bir bilginin kaynağını, doğduğu fikrî iklimi, beslendiği ilke ve inançları araştırır. Yüzeyde kalanla değil, menba ile, yani hakikatin doğduğu yerle ilgilenir.
Bu, bilgiyle yetinmeyip hikmete ulaşma gayretidir. Tıpkı suyun kaynağını arayan bir yolcu gibi, muhakkik de sadece nehrin gürül gürül aktığı yere değil, ilk damlanın düştüğü yere varmak ister.
Sonuç: Muhakkikin Şe’ni, İlimle Hakkı Aramak ve Aydınlatmaktır
Zamanın rüzgârı çoğu kez hakikati örter, ya da eğip büker. Bu çağda hakikati koruyacak olanlar; gavvas gibi derinlere dalan, zamanın tesirinden sıyrılan, geçmişi derinlemesine anlayan, mantığı mihenk taşı yapan ve her bilginin kaynağını arayanlar olacaktır.
Muhakkik; bilgiyle yüklenen değil, hikmetle yoğrulan kimsedir. O, hakikatin hizmetkârıdır. Bilgiyi kutsamaz, hakikati tanır. Onun yolu zordur, yalnızdır; ama sonunda hak ve hakikatle ödüllendirilir.
Makale Özeti
Bu makale, Bediüzzaman’ın “Muhakkikin şe’ni…” vecizesinden yola çıkarak bir hakikat araştırıcısının beş temel özelliğini ele alır: Derinlikli araştırma (gavvaslık), çağın etkilerinden soyutlanma, geçmişin derinliğine inme, mantıklı ve dengeli muhakeme, bilgi ve düşüncenin kaynağını arama. Bu özellikler, bir hakikat yolcusunun rehberidir. Makale, çağın bilgi kalabalığı içinde boğulmadan hakikate ulaşmanın ölçülerini göstermeyi amaçlar.