Gazzeden Yükselen Feryat: Bir Milletin Vekâletle Kuşatılması
Gazzeden Yükselen Feryat: Bir Milletin Vekâletle Kuşatılması
Tarih boyunca hak ile bâtılın mücadelesi, coğrafya ve zaman değiştirse de aynı özde devam etmiştir. Firavun’un karşısında Musa, Nemrut’un karşısında İbrahim, Ebu Cehil’in karşısında Muhammed Mustafa (s.a.v.) olduğu gibi, bugün de aynı hak-bâtıl savaşı Gazze sokaklarında, Kudüs ufkunda, ümmetin yüreğinde cereyan etmektedir.
Zulüm cephesi her daim örgütlüdür. Dünkü Haçlı ordularının bugünkü temsili; ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya gibi sözde medenî ülkeler ve onların kanlı piyonlarıdır. Bu ülkeler, İsrail eliyle İslam dünyasına vekâlet savaşı yürütmektedir. Öyle ki artık perde arkasına saklanmaya bile ihtiyaç duymamaktadırlar. İngiltere Muhafazakâr Parti Başkanı Kemi Badenoch’ın şu itirafı her şeyi açıklamaktadır:
> “İsrail, İngiltere adına Filistin’de bir vekâlet savaşı yürütüyor.”
Bu söz, sadece bir politik itiraf değil, aynı zamanda tarihin karanlık dehlizlerinde planlanan büyük bir projenin bugünkü yansımasıdır. Çünkü İsrail’i kuran İngiltere’dir. Ve onun aklı hâlâ bu vekil devlettedir.
Sömürü Devleti Değil, Şeytani Zihniyet
Batının aklı İngiltere, gücü Amerika’dır. Tıpkı bir beyin ve kas gibi çalışırlar. Siyonist akılla iç içe geçmiş bu yapılar, sadece toprakları değil, zihinleri ve inançları da sömürmek isterler. Gazze’de bombalarla yıkım olurken, diğer İslam ülkelerinde medya, ahlak, eğitim ve ekonomiyle içten içe bir çöküş yaşatılmaktadır.
Deaş, PKK, Mossad, MI6 gibi örgütler bu vekâlet savaşlarının sahadaki maşalarıdır. Her biri ayrı maskeyle sahneye çıkar; kimisi cihat adı altında fitne çıkarır, kimisi özgürlük adına milletin öz değerlerini yok eder. Hepsi aynı kaynaktan beslenir: Batı’nın İslam’a karşı yürüttüğü çok cepheli savaş.
İsrail: Bir Projenin Taşeronu
İsrail, yalnızca bir devlet değil; bir zihniyetin taşeronudur. Kuruluş gayesi, İslam coğrafyasını bölmek, sindirmek ve Kudüs’ü tamamen ele geçirmektir. Bu uğurda çocuklar, kadınlar, yaşlılar katledilmekte; şehirler yerle bir edilmekte; suskun dünya ise bu vahşeti ya görmezden gelmekte ya da alkışlamaktadır.
Zira onlar için İslam bir tehdit, mü’min bir engel, Kudüs bir ukdedir.
Gazze: Zayıf Görünen Bir Kale
Gazze bugün sadece bir şehir değil, bir ruhun adıdır. Zulmün çelik duvarlarına imanla karşı koyanların şehridir. Askerî gücü olmayan, ama sarsılmaz bir inancı olan mücahitlerin yurdudur. Dünyanın bütün şeytanları birleşmişken, Gazze hâlâ ayakta duruyorsa, bu zafer imanadır, Kur’an’adır.
İşte bu yüzden Gazze’nin feryadı sadece Filistin’in değil, ümmetin uyanış çığlığıdır. Çünkü her bir bomba, sadece Gazze’yi değil; İstanbul’u, Kahire’yi, Tahran’ı, Mekke’yi hedef almaktadır. Bunu anlamak için Müslüman ferasetine ve tarih şuuru taşımaya ihtiyaç vardır.
Ne Yapmalı?
- Hakikati görmek ve göstermek: Müslüman, algı operasyonlarına karşı uyanık olmalıdır. Hangi gücün neyi temsil ettiğini, kim için çalıştığını anlamalıdır.
- Sahte dostlukları reddetmek: Mazlumun kanını akıtanların yardımını kabul etmek, mazluma ihanet olur.
- Manevî cihadı kuşanmak: Dua, ilim, tebliğ ve ahlakî duruşla İslam’ı ayakta tutmak herkesin görevidir.
- Birlik şuuruyla hareket etmek: Vekâlet savaşlarına karşı Ümmet-i Muhammed tek bir beden gibi hareket etmelidir.
İttihad-ı İslamı tesis etmelidir.
Son Söz: Zulümle Âbâd Olanın Âkıbeti Berbat Olur
Batı medeniyetinin temelinde kan, sömürü ve yalan vardır. Onların refahı mazlumların gözyaşıdır. Ancak tarih şunu da göstermiştir: Zulümle abat olanın sonu hüsrandır. İslam coğrafyası elbet yeniden ayağa kalkacak, Gazze’nin feryadı bir gün ümmetin selasına dönüşecektir.
Zulüm devam etmez. Bir vakit gelir ki, zalimlerin beli kırılır.
Makale Özeti
Bu makalede Batı’nın –özellikle İngiltere, ABD ve İsrail’in– İslam dünyasına karşı yürüttüğü vekâlet savaşları, Gazze üzerinden ortaya konmuş ve bu savaşın tarihî ve zihnî arka planı açıklanmıştır. Gazze’nin sembolik ve direniş anlamı anlatılarak, İslam ümmetinin feraset, birlik ve manevî uyanışla bu kuşatmayı aşabileceği ifade edilmiştir. Vekâlet savaşlarına karşı hakikatin, direnişin ve imanî dur