Hayat: Esmâ-i İlâhiyenin Aynası ve İlahi Bir Tiryak

Hayat: Esmâ-i İlâhiyenin Aynası ve İlahi Bir Tiryak

“Evet, hayat tek başıyla bir Hayy-ı Kayyum’u bütün esma ve şuunatıyla bildirir. Çünkü hayat, pek çok sıfâtın memzuç bir macunu hükmünde bir ziya, bir tiryaktır. Elvan-ı seb’a, ziyada ve muhtelif edviyeler, tiryakta nasıl ki mümtezicen bulunur. Öyle de hayat dahi pek çok sıfâttan yapılmış bir hakikattir. O hakikatteki sıfatlardan bir kısmı, duygular vasıtasıyla inbisat ederek inkişaf edip ayrılırlar. Kısm-ı ekseri ise hissiyat suretinde kendilerini ihsas ederler ve hayattan kaynama suretinde kendilerini bildirirler.”
Sözler.742

Giriş

Hayat… İnsan idrakinin kavrayabileceği en mühim hakikatlerden biridir. Çünkü hayat, sadece var olmak değil, varlığın gayesini taşımaktır. Hayat, bir cevherdir ki Allah’ın isimlerini üzerinde taşıyan en büyük levhadır. Said Nursî, hayatı “Hayy-ı Kayyum olan Allah’ı bütün isim ve sıfatlarıyla bildiren bir hakikat” olarak tarif eder. Bu bakış, hayatın sadece biyolojik bir süreç değil, ilahi bir sanat, bir tecelli aynası olduğunu ortaya koyar.

> “Evet, hayat tek başıyla bir Hayy-ı Kayyum’u bütün esma ve şuunatıyla bildirir. Çünkü hayat, pek çok sıfâtın memzuç bir macunu hükmünde bir ziya, bir tiryaktır…”

Hayat: İlahi İsimlerin Bir Harmanı

Hayat, birçok İlahi sıfatın iç içe geçmiş bir terkibidir. Tıpkı yedi rengin beyaz ışıkta birleşmesi gibi, Rahmet, Kudret, İlim, Basar, Semi’, İrade gibi pek çok İlahi sıfat, hayatta birleşir. Bu yüzden hayat, Allah’ın varlığının ve birliğinin en kuvvetli delillerindendir. Bir varlıkta hayat varsa, o varlık İlahi isimlerin penceresidir. Hayat, sadece “var olmak” değil; “şuurla var olmak”, yani anlam taşımaktır.

Ziya ve Tiryak: Hayatın İki Yüzü

Said Nursî, hayatı iki çarpıcı mecazla tanımlar: Ziya ve tiryak. Ziya; aydınlatan, gösteren, şeffaflaştıran manasını taşır. Tiryak ise şifa verici panzehirdir. Hayat, hem varlıkların manalarını ortaya çıkarır, hem de onların elem ve boşluklarına bir şifa olur. Çünkü hayat olmasa, bir varlık ne acıyı bilir, ne sevgiyi, ne de hikmeti. Hayat sayesinde bir yaprak Allah’ın sanatı, bir göz Allah’ın Basîr isminin tecellisi, bir kalp Allah’ın Vedûd isminin aynası olur.

Duygular ve Hissiyat: Hayatın Açılımları

İnsan, hayatı yalnızca yaşamakla kalmaz; onu duygularıyla tahlil eder. Bediüzzaman’a göre, bazı İlahi sıfatlar hayatta açıkça gözükürken (mesela ilim, kudret), bazıları da hissiyat yoluyla kendini bildirir. Sevmek, korkmak, acımak, özlemek, umut etmek gibi duygular, hayatın içinde gizlenmiş İlahi mesajlardır. İnsanın kalbinde kaynayan bu hisler, Allah’ın şefkat, gazap, rahmet, kahır gibi şuunatına işaret eder. Yani insanın iç dünyası da bir kitab-ı Samedanî’dir; okuyabilene…

Hayat, Yalnızca Hayat Değildir

Bir varlık yaşadığı sürece sadece kendi varlığını değil, Allah’ın isim ve sıfatlarını da taşır. Hayat, mahlûkun aynasında Hâlık’ı gösteren bir nurdur. Dolayısıyla hayatın değeri, sadece onun süresinde değil, onunla ne gösterdiğindedir. Bir anlık tefekkür, bin yıl süren bilinçsiz hayattan daha kıymetlidir. Çünkü hayatın hakiki gayesi, onu vereni tanımaktır.

Makale Özeti

Bu makalede, Said Nursî’nin “hayat” kavramına dair yaptığı derin analizler ışığında hayatın mahiyeti ele alınmıştır. Hayat, İlahi isimlerin ve sıfatların birleştiği kutsi bir macun, bir ziya ve bir tiryaktır. Hayat sayesinde varlıklar mana kazanır, duygular yoluyla İlahi şuunatlar açığa çıkar. Hayat, sadece bir canlılık değil; Allah’ın esma ve sıfatlarını gösteren en parlak bir aynadır.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 2nd, 2025