Hayatın Sırrı: Samediyet Aynasında Bir Yolculuk
Hayatın Sırrı: Samediyet Aynasında Bir Yolculuk
“Hayy-ı Kayyum olan Zat-ı Vâcibü’l-vücud, hayatı pek çok kesretle ve mebzuliyetle halk edip neşir ve teşhir eder. Ve her şeyi hayatın etrafına toplattırıp ona hizmetkâr eder. Çünkü hayatın vazifesi büyüktür. Evet, samediyetin âyinesi olmak kolay bir şey değil, âdi bir vazife değil.”
Sözler.743
Giriş
Hayat… Sessiz bir tohumun çatlayıp yeşermesinde, bir annenin kalbindeki şefkatte, bir kuşun kanadındaki ahenkte gizli sır. Hayat, varlıkların kıymetini artıran, onlara yön veren, manalarını açığa çıkaran en büyük İlahi hediyedir. Bediüzzaman Said Nursî, hayatı sadece bir canlılık hali olarak değil; Samediyetin aynası olan yüce bir görev, kutsal bir misyon olarak tarif eder. Onun şu sözü bu hakikati ne güzel ifade eder:
> “Hayy-ı Kayyum olan Zat-ı Vâcibü’l-vücud, hayatı pek çok kesretle ve mebzuliyetle halk edip neşir ve teşhir eder. Ve her şeyi hayatın etrafına toplattırıp ona hizmetkâr eder. Çünkü hayatın vazifesi büyüktür. Evet, samediyetin âyinesi olmak kolay bir şey değil, âdi bir vazife değil.”
Hayatın Yaygınlığı: İlahi İradeden Bir İz
Hayat, kâinatta en çok görülen, en çok sevilen, en çok korunandır. Her yerde hayat fışkırır: Toprağın altında, su damlacıklarında, ağaçların dallarında, gökyüzünde uçan kuşta… Bu kadar çok ve çeşitli yaratılması, Hayy ve Kayyum olan Allah’ın hayatı ne kadar sevdiğini ve değerli kıldığını gösterir. Bu mebzuliyet (bolluk) boşuna değildir; her bir hayat bir şahit, bir ayet, bir tecellidir.
Hayata Hizmet Eden Kâinat
Hayat, öyle yüce bir makamdır ki, tüm varlıklar ona hizmet eder. Güneş doğar, hayat olsun diye. Yağmur yağar, hayat devam etsin diye. Toprak ürün verir, hayata can katsın diye. Hatta cansızlar bile hayatın emrindedir. Bir çekirdeğe hizmet eden toprak, su, hava, ışık aslında Allah’ın hayatı nasıl merkeze aldığını, onun etrafında düzen kurduğunu gösterir.
İnsan da dâhil tüm canlılar, hayatın bu merkezîyetine şahitlik eder. Hayat, öyle bir merkezdir ki, kâinat ona doğru akar. Bu bile başlı başına bir delildir: Hayatın kendisi, hayat vereni gösterir.
Hayat: Samediyet Aynasıdır
Hayatın asıl vazifesi ise çok daha derindir. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, hayat *“Samediyetin aynası”*dır. Samediyet, Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmaması, her şeyin O’na muhtaç olması demektir. Hayat, bu hakikati gösteren en parlak aynadır. Çünkü her canlı kendi varlığıyla aczini, fakrını, ihtiyacını ilan eder. Bu ihtiyaç diliyle Allah’ın Rezzâk, Şâfi, Hafîz, Kerîm gibi isimlerine ayna olur. Yani her hayat sahibi, kendi diliyle Allah’ı tanıtır, O’nu gösterir.
Hayat bir sırdır. O sır da şudur: Her şey fânidir ama hayat, baki olanı tanımanın bir vesilesidir. O hâlde hayat, yalnız yaşamak için değil, yaşatanı tanımak içindir.
Sonuç: Hayatın Değeri Bilinmeli
Hayat, basit bir yaşama hâli değil; kutsal bir emanettir. Hayatı anlamak, onu Yaratan’ı tanımaktan geçer. Bu yüzden her insan, kendi hayatını ve çevresindeki hayatları derin bir şuurla okumalıdır. Zira hayatın her anı, İlahi bir mektuptur. Ve o mektubu anlayan, sadece yaşamakla kalmaz; yaşamanın anlamına erer.
Makale Özeti
Bu makalede, Bediüzzaman’ın “hayat” kavramına bakışı ele alınmıştır. Allah, Hayy ve Kayyum isminin bir tecellisi olarak hayatı çoklukla yaratmış ve tüm varlıkları onun hizmetine vermiştir. Çünkü hayat, Samediyetin aynasıdır; Allah’ın muhtaç olmayan ve her şeye hükmeden vasfını gösterir. Hayatın amacı sadece yaşamak değil, yaşatanı tanımaktır. Bu sebeple hayat, büyük bir görev ve İlahi bir emanettir.