Eşyanın Özündeki Sır: Mahiyet Gölge, Hakikat İsimdir

Eşyanın Özündeki Sır: Mahiyet Gölge, Hakikat İsimdir

“Muhakkikîn-i evliyanın bir kısmı demişler: “Hakiki hakaik-i eşya, esma-i İlahiyedir. Mahiyet-i eşya ise o hakaikin gölgeleridir.” 

   Hattâ bir tek zîhayat şeyde, yalnız zâhir olarak yirmi kadar esma-i İlahiyenin cilve-i nakşı görünebilir.”
Sözler.691

İnsan zihni çoğu zaman eşyaya zahirden bakar. Gördüğünü “hakikat” zanneder. Oysa hakikatin derinliği, görünenin çok ötesindedir. Bediüzzaman Hazretlerinin işaret ettiği gibi, muhakkik evliyalar “eşyanın hakiki gerçekliği” olarak esma-i ilahiyeyi, yani Allah’ın isimlerini gösterir. Eşyanın fizikî varlığı ise o isimlerin birer gölgesidir, cilvesidir, yansımasıdır.

Gölgeden Asla Yolculuk

Bir gölge, varlığını kaynağından alır. Gölgeye bakarak, onun sahibi olan asıl varlığı sezebiliriz. İşte eşya da böyledir. Mahiyet dediğimiz şey, varlığın suretidir. Oysa asıl hakikat, o varlığın arkasındaki ilâhî isimdir.

Örneğin bir çiçeği ele alalım:

Onda Mürebbi ismi, onu terbiye eden;

Musavvir ismi, onu şekillendiren;

Rezzâk ismi, ona rızık verendir;

Latîf ismi, ona güzellik ve letafet verendir;

Muhyî ismi, ona hayat verendir.

Ve bu tek bir çiçekte bile yirmiden fazla isim cilve gösterir. Yani bir varlığın görünür şekli, onun ardındaki isimler dünyasının bir aynasıdır.

Esma, Varlığın Özüdür

Maddî gözle sadece nesneleri görebiliriz; ama iman ve marifet gözü, eşyanın hakikatinde Allah’ın isimlerini fark eder. İşte bu nedenle ehl-i tahkik olan veliler demiştir: “Hakikat, esmadır; eşya ise onun gölgesidir.”

Bu bakış açısı, insanın hem dünyaya hem de kendi nefsine bakışını değiştirir:

Kâinat bir isimler meşheridir, sergi yeridir.

İnsan ise bu isimlerin en cami aynasıdır.

Varlıkların farklılığı, Allah’ın isimlerinin çok yönlü tecellisidir.

Bu yüzden kâinattaki her bir varlık, Allah’ı tanıtan bir ilâhî imzadır. Ve her bir mahluk, arkasındaki ismi tanıdıkça anlam kazanır.

Varlığın Hikmeti: Tanıtmak

Allah, kendi isimlerini tanıtmak için mahlukatı yaratmıştır. Her bir varlık, bir ismin diliyle konuşur. Kimi Kudret’i, kimi Rahmet’i, kimi Azamet’i, kimi İlim’i temsil eder.

Ve bu hakikat, insanın da yaratılışına derin bir ışık tutar:

> “İnsan, bütün isimlerin cilvelerine cami bir aynadır.”

Dolayısıyla insanın yaratılış gayesi de sadece yaşamak değil, bu isimleri idrak, şükür ve ibadetle karşılamaktır.

Özet:

Hakiki eşya, Allah’ın isimlerinin yansımasıdır. Mahiyetler ise bu hakikatlerin gölgesidir.

Bir tek zîhayatta yirmiden fazla isim cilvesi görünebilir.

Varlıklar, Allah’ın isimlerinin aynalarıdır. Eşya sadece maddeden değil, manadan ibarettir.

İnsan, bu isimlerin en cami aynası olarak yaratılmıştır.

Varlıkların hikmeti, Allah’ı tanıtmak ve Ona işaret etmektir.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 2nd, 2025