Yaprakların Düşüşünü Gören Kudret: Gaybın Sahibi ve Bilginin Mutlak Merkezi

Yaprakların Düşüşünü Gören Kudret: Gaybın Sahibi ve Bilginin Mutlak Merkezi

“Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; başkası onları bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O’nun bilgisi dışında dalından bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıkları içindeki bir tek dâneyi, yaş ve kuru ne varsa her şeyi bilir. Bütün bunlar, gerçeği tüm netliği ile gösteren apaçık bir kitapta yer almaktadır.”
En’âm Sûresi(6) 59. Ayet

Dalı sallayan rüzgârı kim gönderir? Gözümüzden habersiz toprağa düşen bir yaprağı kim bilir? Gecenin koynunda çürüyen bir çekirdeği kim izler? Bunların hepsi görünmezdir, suskundur, sessizdir. Ama hepsi bilinir, hepsi yazılır, hepsi gözetilir.

“Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; başkası onları bilemez…” (En’âm, 6:59)

Bu ayet, insanı derin bir farkındalığa çağırır: Allah her şeyi bilir. Bilgisi sadece açık ve görünür olanla sınırlı değildir. Gözle görülmeyeni, kalpte gizleneni, toprak altındaki taneyi, denizin dibindeki mercanı, gece göğündeki yıldız tozunu ve sessizce düşen bir yaprağı da bilir. O’nun ilmi kapsayıcı, kuşatıcı, sonsuz ve her şeyin üstündedir.

Gaybın Anahtarları Kimin Elinde?

İnsanlık tarihi boyunca gaybın kapısını zorlamışızdır. Kehanetler, fallar, remiller, yıldızlar… Geleceği bilme arzusu, insanı bazen sapkınlığa, bazen zulme, bazen umutsuzluğa sürüklemiştir. Oysa bu ayet, bize sınırımızı hatırlatır.

> “Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır.”

Gelecek bilgisi, kayıpların hakikati, gizli kader satırları bizim kontrolümüzde değildir. Bize düşen, teslimiyet ve güvendir. Çünkü biz bilemediğimizi bilenin himayesindeyiz.

Bir Yaprak Düşerken…

Bir yaprağın düşüşünü hayal edelim. Sessizdir. Kimse fark etmez. Ama Kur’an der ki:

> “O’nun bilgisi dışında dalından bir yaprak bile düşmez.”

İşte bu cümle, insanın kalbine güven, ümit ve huzur verir. Çünkü bu kadar küçük bir olay bile Allah’ın ilminden gizli kalmıyorsa, senin yaşadığın sıkıntı, döktüğün gözyaşı, içinde bastırdığın dua da O’ndan gizli değildir. Sen görünmesen bile görülüyorsun. Sen unutulmuş zannetsen de hatırlanıyorsun.

Bu, sadece bilgi değil; aynı zamanda rahmetin ve hikmetin tecellisidir. Çünkü bilen, gören, yazan bir Rab varsa, adalet vardır, şefkat vardır, hesap vardır.

Yaş ve Kuru Ne Varsa…

Ayetin sonunda Rabbimiz şöyle buyurur:

> “Yaş ve kuru ne varsa her şeyi bilir. Bütün bunlar, gerçeği tüm netliği ile gösteren apaçık bir kitapta yer almaktadır.”

“Her şey bir kitapta” ifadesi, kaderin derinliğine işaret eder. İnsan farkında olmasa da her hâl ve hareketi ilahi kayıt altındadır. Bu, hem sorumluluk hem de güven telkin eder. Çünkü hiçbir iyilik kaybolmaz, hiçbir zulüm karşılıksız kalmaz. Ne bir niyet boşa gider, ne bir gözyaşı zayi olur.

Sonuç: Bilinmek, Güvende Olmaktır

İnsan, bilinmeye muhtaçtır. Yalnızlığı bu yüzden korkunç, çaresizliği bu yüzden yıkıcıdır. Fakat Kur’an’ın bu ayeti bize şunu fısıldar:

> “Unutulmadın. Bilinmez değilsin. Sessizliğin içinde gözetilmektesin.”

Gaybın bilgisi Allah’a aitse, gelecek O’nun kontrolündeyse, bilinmeyen O’nun katında apaçıksa, bize düşen haddimizi bilmek, teslim olmak ve O’na güvenmektir. Çünkü biz bilmesek de O biliyor; biz görmesek de O görüyor; biz anlayamasak da O hikmetle işliyor.

Makale Özeti

Bu makale, En’âm Sûresi 59. ayeti çerçevesinde Allah’ın her şeyi kuşatan ilmini ve gaybın yalnızca O’nun kontrolünde olduğunu ifade eder. Bir yaprağın bile bilgisi O’ndan gizli değilken, insanın hayatı da Rabb’inin gözetimindedir. Ayet, insana teslimiyet, umut ve güven telkin ederken; aynı zamanda sorumluluk ve dikkat çağrısı yapar. Bilinmek, Allah katında yazılmak; aslında en büyük güvencedir.

 

Loading

No ResponsesHaziran 1st, 2025