Gerçek Merhamet Nedir? Şefkatin Zulme Dönüştüğü An

Gerçek Merhamet Nedir? Şefkatin Zulme Dönüştüğü An

“Kâfir ve münafıkların cehennemde yanmalarını ve azap ve cihad gibi hâdiseleri kendi şefkatine sığıştırmamak ve tevile sapmak; Kur’an’ın ve edyan-ı semaviyenin bir kısm-ı azîmini inkâr ve tekzip olduğu gibi bir zulm-ü azîm ve gayet derecede bir merhametsizliktir. Çünkü masum hayvanları parçalayan canavarlara himayetkârane şefkat etmek, o bîçare hayvanlara şedit bir gadir ve vahşi bir vicdansızlıktır. Ve binler Müslümanların hayat-ı ebediyelerini mahveden ve yüzer ehl-i imanı sû-i âkıbete ve müthiş günahlara sevk eden adamlara şefkatkârane taraftar olmak ve merhametkârane cezadan kurtulmalarına dua etmek, elbette o mazlum ehl-i imana dehşetli bir merhametsizliktir ve şenî bir gadirdir.”
Tarihçe-i Hayat.275

Şefkat Maskesi Altındaki Merhametsizlik

İnsanın en ulvî duygularından biridir şefkat. Lakin bu yüce duygu yerinde kullanılmadığında, merhamet değil, zulüm olur. Çünkü gerçek şefkat, yalnızca zalimi affetmek değil; mazlumu korumak, hakikate taraf olmak ve adaleti gözetmektir.

Bugün bazı kimseler, din düşmanlarının veya insanlık düşmanı zalimlerin azabını hayal etmekte zorlanıyor. “Nasıl olur da Cehennem gibi bir azap, bu kadar şiddetli olabilir?” diye soruyorlar. Oysa bu sorgulama, çoğu zaman şefkatten değil, hakikatten uzak bir anlayıştan kaynaklanıyor.

Zalimlere Merhamet, Mazluma Hıyanettir

Bediüzzaman’ın işaret ettiği gibi, merhamet duygusunu yanlış yerde kullanmak; yani:

Binlerce masumu katleden bir zalime acımak,

Cihadın hakikatini anlamadan onu sert bulmak,

İlahi adaleti sorgular hâle gelmek…

Tüm bunlar, hakiki şefkat değil, vicdani sapmadır. Çünkü zalime merhamet etmek, mazluma ihanet etmektir. Bir kurdu koruyup kuzuların parçalanmasına göz yummak nasıl vahşi bir merhametsizlikse; imanı hedef alan, kalpleri zehirleyen, ebedi hayatları mahveden inkârcı fikirlerin sahiplerine “şefkatle” bakmak da aynı derecede bir gadir (hıyanet) olur.

Şefkatin Sahih Ölçüsü: Kur’an ve Adalet

Kur’an, şefkati tarif ederken adaleti asla feda etmez. Allah’ın merhameti büyüktür, evet; ama aynı zamanda O, Adl-i Mutlaktır. Cehennem, sadece intikam değil; aynı zamanda hakkı gasp edilmiş kulların tesellisidir. Bu yüzden cennet rahmetin; cehennem ise adaletin tecellisidir.

Zalimi affetmek, zalimliği affetmek demektir. Bu da şefkat değil, zulmün devamına hizmettir.

Cihad ve Cezanın Şefkatle Bağlantısı

Cihad, sadece kılıçla değil; imanla, kalemle, fikirle yapılan bir müdafaadır. Kur’an’ın hakikatlerini muhafaza etmek, ehl-i imanı dalâletten kurtarmak için yapılan bir gayrettir. Bu da en büyük şefkattir.

Yine Allah’ın cezalandırması da bir öfke değil, ilahi adaletin gereğidir. Cehennem, sadece bedene değil, vicdana da hitap eden bir mahkemedir. Çünkü mazlumların çığlıkları sadece dünyada değil, ahirette de yankılanır.

Makale Özeti:

Gerçek şefkat, zalime değil mazluma taraf olmakla mümkündür.

Şefkatin yersiz kullanımı, merhametsizliğe ve hatta zulme dönüşebilir.

Kur’an’da cehennem azabı ve cihad gibi hakikatler, Allah’ın adaletinin tecellileridir.

Zalime acımak, mazluma ihanettir.

Hakiki şefkat, iman ve adalet ölçüsüyle dengelenmiş olandır.

 

 

Loading

No ResponsesHaziran 1st, 2025