Sırr-ı İmtihan: Elmasla Kömürü Ayıran İlâhî Mizan
Sırr-ı İmtihan: Elmasla Kömürü Ayıran İlâhî Mizan
“Şu sırr-ı imtihan ve sırr-ı teklif iledir ki ervah-ı âliyenin elmas gibi cevherleri, ervah-ı safilenin kömür gibi maddelerinden tasaffi eder, ayrılır.”
Sözler. 29. Söz
Hayat, sadece yaşamak değildir. Asıl olan, doğru yaşamak, hikmetle yaşamak ve varoluşun gayesine uygun bir çizgide yürümektir. Bu yürüyüşte insan, imtihanlarla sınanır; kimi zaman bir nimetle, kimi zaman bir musibetle. Bazen bir makamla, bazen bir zilletle… Ve bu sürecin sonunda ortaya çıkar: Kim elmas, kim kömür?
Sırr-ı İmtihan: Görünmeyen Tartı
İnsan niçin imtihan edilir? Çünkü iyilerle kötüler, hakikî temizlerle sahte temsiller, ancak bir ayrıştırıcı süzgeçten geçirilerek belirlenebilir. Bu süzgecin adı “sırr-ı imtihan”dır. Bu, ilâhî adaletin tartısıdır ve dünya, bu tartının kurulmuş olduğu geçici bir pazardır. Herkesin alım-satım yaptığı, tercihlerle kaderini şekillendirdiği, iradesiyle kendi istikbalini yazdığı bir mekândır dünya.
Cenâb-ı Hak, kullarına hakikati göstermekle birlikte, o hakikate karşı serbest bir alan bırakır. Zorla iman ettirmez. Zira zorlama imanda hayır yoktur. O hâlde hem hakikat parlatılmalı, hem de ona karşı özgür irade korunmalıdır. İşte teklif sırrı, yani insanın hak ile batıl arasında özgürce tercih yapma hakkı da bu yüzden vardır. Zorunlu iman değil, seçilmiş iman istenir.
Elmas Ruhu ve Kömür Ruh
Her insan aynı ham maddeden yaratılmıştır. Ancak ruhların cevheri farklıdır. Bazılarının ruhu, elmas gibi saf, parlak ve kırılmaz bir hakikat taşır. Bazılarının ise kömür gibi isli, kara ve baskı altında dağılır hâlde bir zafiyet barındırır. Elmas, ne kadar basınca maruz kalsa da şekil değiştirmez; aksine kalitesini artırır. Kömür ise baskı altında toz olup savrulur. İşte dünya hayatı, bu farkı ortaya çıkaran bir imtihan laboratuvarıdır.
Bir insan sıkıntıya sabrederse, nimete şükrederse, fitneden kaçar, hakikate koşarsa; içindeki elmas cevheri parlar. Öte yandan, musibette isyan ederse, dünyaya meyleder, zulme rıza gösterirse; kömürlük ruhu duman salar. Ve sonunda ortaya çıkan farklılık, ebedî âlemin kaderini tayin eder.
İmtihanın Hikmeti: Adaletin Tecellisi
Sırr-ı imtihan, ilâhî adaletin en büyük tecellisidir. Kimseye torpil geçilmez, kimseye baskı yapılmaz. Herkes, kendi iradesiyle kendi hükmünü yazar. Elmas olan, kendi cevherini gösterir. Kömür olan da karanlığını. Ahiret âlemi, bu dünyada yapılan tercihlerle şekillenir. Bu yüzden “Dünya ahiretin tarlasıdır.” Hakikati, ebedî akıbetin burada tayin edildiğini bildirir.
Zamanımızın İmtihanı: Nimetle Gelen Bela
Eskiden imtihanlar kılıçla, yoklukla, zulümle gelirdi. Bugünse imtihanlar konforla, bollukla, seküler telkinlerle geliyor. Artık şeytan açıktan gelmiyor; ekranlardan, algoritmalardan, reklamlardan gülerek sızıyor. Bu yüzden zamanımızın imtihanı, daha sinsî ve daha çetin. Bu çağda elmas olmak, tarihte olduğundan daha zordur belki ama daha kıymetlidir de.
Makale Özeti:
Bu makalede, Bediüzzaman’ın “sırr-ı imtihan ve sırr-ı teklif” kavramı üzerinden, insan ruhlarının dünyadaki sınanma yoluyla elmas ve kömür gibi ayrışması işlenmiştir. Allah, kullarına zorla değil, hür iradeyle iman etmeleri için teklif sunar. Böylece ruhların gerçek mahiyetleri açığa çıkar. Elmas ruhlar sabır, sadakat ve şükürle parıldarken; kömür ruhlar isyan, gaflet ve dünyevîlik içinde kararır. İmtihan, bu ayrımı sağlayan ilâhî adaletin terazisidir. Bu çağın imtihanı daha farklı ve daha gizli geldiğinden, dikkat ve şuura daha fazla ihtiyaç vardır.