Taşın ve Ağacın Dili: Bir Hadisin Derin Hikmeti

Taşın ve Ağacın Dili: Bir Hadisin Derin Hikmeti

Kıyamet yaklaştığında, insanlık tarihinde defalarca kez çatışmaların, zulmün ve tecridin merkezi olmuş bir kavimle, Yahudilerle Müslümanlar arasında kaçınılmaz bir savaşın vuku bulacağına dair bir hadis, zihinlerde yankı bulur:

> “Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; ‘Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel de öldür onu!’ diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.” (Müslim, Fiten, 82)

Bu hadis, ilk bakışta bir savaş sahnesi gibi görünse de, derinliğinde kıyamete yakın bir dönemin hak-batıl mücadelesine dair semboller barındırmaktadır. Hadisi anlamak için literal düzeyin ötesine geçmek, mecazî ve tarihî bağlamları görmek gerekir.

Taşların ve Ağaçların Konuşması

Hadiste taşların ve ağaçların konuşması, doğanın bile zalime karşı taraf tutacağını ifade eden sembolik bir anlatımdır. Bu, sadece bir harbin fiziki çatışmasını değil, aynı zamanda hakikatin evrensel tanıklığını gösterir. Mazlumun ahı, zulmün sessiz şahitleri olan taş ve ağaçlardan yankılanmaktadır.

Tecrit mi, Tezkiye mi?

Hadisin bazı yorumlarında, Yahudilerin nereye giderse gitsinler kovulacakları, yalnız kalacakları, hatta tabiatın bile onları barındırmak istemeyeceği gibi bir anlam çıkmaktadır. Bu anlamda hadis, sadece bir savaşı değil, hakikatten uzaklaşan bir topluluğun tecrit edilmesini ifade eder. Ancak bu tecrit, ırkî veya etnik bir dışlamayı değil, ahlakî ve manevî bir soyutlanmayı anlatır.

Tarihte birçok toplum, hakikate karşı direnç gösterdiğinde, sadece başka milletler tarafından değil, tabiat ve tarih tarafından da dışlanmıştır. Yahudi kavmi için bu tecrit hali, ilahi mesajı tahrif etmeleri, peygamberleri öldürmeleri ve zulme rıza göstermeleriyle başlamış; sonunda tarihin kendisiyle bir hesaplaşmaya dönüşmüştür.

Garkad Ağacı Neden Müstesna?

Hadiste bahsi geçen Garkad ağacı, sembolik olarak zalimlerin iş birlikçilerini temsil eder. Garkad, onları saklamaya razı olan, hakikatin tarafında yer almayan unsurların simgesidir. Bu yönüyle Garkad, sadece bir ağaç değil; insanlık vicdanının sustuğu, hakikatin bastırıldığı zeminlerin simgesidir.

Kıyâmete Doğru Bir Temsil: Hakkın İzinde Bir Kavga

Bu hadis-i şerif, Yahudiler özelinde başlayıp, hak ile batılın evrensel ve tarihi mücadelesine işaret eder. Bu mücadelede kim ki hakikati terk eder, zulmü tercih eder, o da aynı akıbetle karşılaşır. Hadisteki “Yahudi” ifadesi, sadece bir etnik kimliği değil, zihniyeti temsil eder: Zulmü meşru gören, vahyi tahrif eden, hakkı örtbas eden zihniyet.

Müslüman, bu hadisi okuduğunda bir ırk veya topluluğa öfke değil; hakikate sadakatle bağlanma sorumluluğu taşımalıdır. Çünkü bu kıyamet savaşı, sadece silahlarla değil, imanla, ahlakla ve adaletle kazanılacaktır.

Özet:

Bu makale, Müslim’deki bir hadisi merkeze alarak, Müslümanlarla Yahudiler arasında kıyamete yakın bir zamanda geçeceği bildirilen savaşın hikmet boyutunu ele alır. Hadiste geçen taş ve ağaçların konuşması mecazî olarak, doğanın bile zulme isyan edeceğini; Garkad ağacının ise zalime taraf olanları temsil ettiğini gösterir. Hadis, sadece Yahudi kavmini değil; zulüm ve tahrif zihniyetini hedef alır. Bu sebeple hadis, fizikî bir savaşın ötesinde, hak ve batılın evrensel mücadelesini ve hakikatten uzaklaşanın yalnızlaşacağını ifade eder.

( Bak. https://tesbitler.com/index.php?s=%C4%9Earkad )

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 29th, 2025