Meydan-ı İmtihan: Hakikatin Perdesinde Gizlenen Hikmet

Meydan-ı İmtihan: Hakikatin Perdesinde Gizlenen Hikmet

“Bu dünya bir meydan-ı tecrübe ve imtihandır ve dâr-ı teklif ve mücahededir. İmtihan ve teklif iktiza ederler ki hakikatler perdeli kalıp tâ müsabaka ve mücahede ile Ebubekirler a’lâ-yı illiyyîne çıksınlar ve Ebucehiller esfel-i safilîne girsinler. Eğer masumlar böyle musibetlerde sağlam kalsaydılar Ebucehiller aynen Ebubekirler gibi teslim olup mücahede ile manevî terakki kapısı kapanacaktı ve sırr-ı teklif bozulacaktı.”
Sözler. 14. Söz.

**********

Hayat bir oyalanma değil, bir imtihan sahnesidir. İnsan bu sahnede yalnızca gözleriyle değil, aklı ve kalbiyle görmeye çağrılır. Zira bu dünya bir “meydan-ı tecrübe”, bir “dâr-ı teklif ve mücahede”dir. Her şeyin açık seçik olduğu, hak ve batılın ayan beyan göründüğü bir ortamda imtihanın, teklifin ve terakkinin manası kalmazdı. İşte bu yüzden hakikatler perdelenmiştir. Perde, adaletin ve hikmetin emrindedir. Çünkü perde, iradeyi çalıştırır; perde, mücahedeyi doğurur; perde, imanı cevhere dönüştürür.

Ebubekir olmak kolay değildir. O perde arkasında, gölgeyle yetinmeyip güneşi arayan bir yürektir. Perdenin ardında parlayan hakikati sezmiş, onun için servetini, canını, makamını feda etmiştir. Diğer tarafta Ebucehil vardır: Aynı bilgiyi duyar, aynı mucizeyi görür; ama perdedeki hikmeti değil, nefsinin desiselerini dinler. İşte bu ayrım, teklifin sırrıdır. Allah adalet eder; ama hidayeti dileyene verir. Çünkü irade ve cehd, imtihanın esasıdır.

Eğer musibetler sadece zalimlere gelse, masumlar onlardan tamamen uzak kalsa, o zaman herkes kolayca inanır, imtihan sırrı ortadan kalkardı. Ebucehil bile teslim olurdu; ama bu teslimiyet cebrî olurdu, iradeye dayalı bir iman değil. Halbuki Allah, kulunun gönülden gelen cehdini ister. Onun içindir ki Ebubekir, aynı musibet zemininde rıza ile yücelirken; Ebucehil inkâr ile derinliklere düşer.

Musibet, perdeyi kaldırmaz; ama perdenin ardındaki manayı gösterme fırsatıdır. Mücahede, perdeyi aralama cesaretidir. Bu yüzden hakikat her daim perdelenir; ta ki onu görebilenle göremeyen ayrışsın.

Hayatın karışıklığı, adaletin eksikliği değil; teklifin zaruretidir. Bu dünya bir denge yeridir: Görünen ile görünmeyen, verilen ile istenen, malum ile meçhul arasında bir sınav çizgisi. Kimisi bu çizgide yürüyerek miraç eder, kimisi ise aynı çizgide kayıp düşer.

Bu yüzden hayatın her perdesine, her imtihanına bir hikmet nazarıyla bakmalı. Çünkü hakikat saklı değil; sadece kıymeti için örtülmüş.

Özet:

Bu makale, Bediüzzaman Said Nursî’nin “14. Söz”deki bir pasajından yola çıkarak, dünyanın imtihan sahnesi oluşunu, hakikatlerin perde arkasında saklı olmasının hikmetini ve müminin bu perdeler arasındaki mücadelesinin değerini açıklıyor. İman, irade ve mücahedeyle ortaya çıkan bir terakki yoludur. Eğer her şey açık olsaydı, teklif sırrı bozulur, imtihan anlamını yitirirdi. Ebubekir gibi yüce ruhlarla, Ebucehil gibi nefis mahkûmlarını ayıran perde, hikmetin ta kendisidir.

 

Loading

No ResponsesMayıs 28th, 2025