Fıtrattaki Farklılıklar ve Bunları Tanımanın Yolları
Fıtrattaki Farklılıklar ve Bunları Tanımanın Yolları
- Her Ruh Bir Âlemdir
İnsanoğlu bir parmak izi kadar eşsiz, bir yıldız kadar tekildir. Her insanın yaratılışı, yani fıtratı, kendine has renkler taşır. Kimi tefekkürle derinleşir, kimi aksiyonla parlar. Kimi sessizliğin içinde binlerce anlam taşır, kimi ise sözleriyle kalpleri diriltir. Bu farklılık, bir kusur değil; ilahi sanatın eşsiz bir nakşıdır. Zira Rabbimiz buyurur:
> “Her şeyi yaratıp, ona bir ölçü ve nizam veren O’dur.” (Furkan, 2)
- Fıtratın Görünen Yüzü: Mizaç ve Meyiller
İnsan fıtratındaki farklılıklar çoğunlukla şu alanlarda kendini gösterir:
Zihinsel eğilimler: Kimi çocuk matematikte, kimi sanatta doğuştan beceriye sahiptir.
Duygusal derinlik: Kimi empati yüklüdür, kimi ise daha analitik ve mesafelidir.
Enerji düzeyi: Kimi coşkulu ve dışa dönüktür, kimi içe dönük ve sükûnetlidir.
Karar verme tarzı: Kimi sezgisel ve duygusal karar alır, kimi mantıksal ve rasyonel.
Bu farklılıklar mizacı oluşturur; fıtratın görünen yüzüdür. İnsan ilişkilerinde çatışma, çoğunlukla bu mizacın fark edilmemesinden kaynaklanır.
- Görünmeyen Yüz: İlahi Programlama
Her insan, görünmeyen yönüyle de eşsizdir. Bu da yaratılış gayesi, ruhsal eğilim ve kaderî yapı ile ilgilidir. Allah, her kulunu belirli bir potansiyele göre yaratır. Mevlâna’nın dediği gibi:
> “Her insan bir iş için yaratılmıştır. O işi yapmaya meyli vardır. O meyli neyle boğarsan boğ, bir gün o iş onu bulur.”
Fıtratın bu görünmeyen yüzü, ancak dikkatle, dua ile ve uzun gözlemlerle anlaşılır.
- Fıtratları Tanımanın Yolları
- a) Gözlem:
Bir kişinin neye yöneldiğini, neyle meşgulken zaman kaybettiğini fark edin. Enerjisini neye harcıyor? Hangi durumlarda içi açılıyor? Çocuğunuzu oyun oynarken izleyin. Eşinizi konuşurken dinleyin. Öğrencinizin gözlerinin parladığı anı yakalayın. - b) Deneyimleme fırsatı vermek:
İnsan, denemeden ne olduğunu anlayamaz. Çocukları, öğrencileri farklı alanlara yönlendirin. El becerileri, fikir ve tefekkür farklılığı, kitap, ziraat. Sanat, vs… Hangisinde ruhu açılıyorsa, orada bir fıtrat parıltısı var demektir. - c) İstişare ve dua:
İnsanın kendini tanıması zor olabilir. Fakat çevresindekilerle istişare ederek bu farklar anlaşılır. Anne-baba, eş, öğretmen, rehber… Ve en önemlisi, Rabbine yönelerek dua etmek:
> “Ya Rabbi, beni bana tanıt.”
- d) Fıtrata uygun eğitim ve ilişki:
Bir çocuğun veya bireyin fıtratına uygun yaklaşım, onun kişiliğini geliştirdiği gibi, ilişkileri de bereketli kılar. Zıddına zorlamak ise hem kişiye hem topluma zulümdür. Zira zorlandığı alanda insan bozulur, içe kapanır, ruhu incinir. - Farklılıkta Rahmet Vardır
İnsanlar arasındaki fıtrat farklılıkları, bir çatışma değil, bir tamamlayıcılık vesilesidir. Birinin hassas olduğu noktada diğeri sağlam durur. Biri düşünür, biri uygular. Biri duygusal rehberlik yapar, diğeri stratejik çözümler üretir. Tıpkı bedenin organları gibi: göz görür ama tutamaz, el tutar ama göremez.
SONUÇ VE ÖZET:
Fıtrat, Allah’ın her kula yüklediği eşsiz yaratılış mühürleridir. Kimi bu mühürle yazı yazar, kimi şiir söyler, kimi gönül tamir eder. Kişinin kendi fıtratını ve çevresindekilerin farklılıklarını fark edebilmesi, gözlem, tecrübe, dua ve istişareyle mümkündür. Bu farkındalık, insan ilişkilerinde anlayışı derinleştirir, eğitimi bereketlendirir ve toplumsal çatışmaları asgariye indirir. Fıtratlar farklıdır, ama bu farklar rahmetin ta kendisidir.