Bir Nefes Sıhhat, Bir Lokma Huzur: Devlet, Sağlık ve Vahdet Üzerine

Bir Nefes Sıhhat, Bir Lokma Huzur: Devlet, Sağlık ve Vahdet Üzerine

Giriş

Kanunî Sultan Süleyman’ın dillere pelesenk olmuş şu sözleri, çağlar ötesinden günümüze adeta bir nasihat gibi yankılanır:

> “Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.”

> “Saltanat didükleri ancak cihân gavgasıdur / Olmaya baht u sa’âdet dünyede vahdet gibi.”

Bu beyitler sadece bir padişahın yaşlanınca söylediği duygusal sözler değil, bir ömrün, bir medeniyetin, hatta insanlık tarihinin en kıymetli hakikatlerini özetleyen hikmetli sözlerdir. Zira bu dizelerde hem bir dünya görüşü, hem bir hayat muhasebesi, hem de derin bir tecrübe yatmaktadır.

Devlet mi? Sıhhat mi?

Birinci beyitte, “devlet” kelimesi hem siyasi otorite hem de servet anlamında kullanılmıştır. Lakin padişah, bütün kudretine rağmen “bir nefes sıhhat”in devletin de üstünde olduğunu dile getirir. Çünkü en büyük sarayda bile nefes alamayan biri için o saray, bir tür hapishaneden farksızdır.

Bugün modern tıp ilerlese de, insanların ruhu daralmakta, nefesleri kesilmektedir. Milyonları yöneten liderlerin dahi en büyük arzusu, “biraz daha sağlıklı kalmak”tır. Bu da gösteriyor ki insanın gerçek zenginliği ne taht ne taçtır, sadece “sağlıklı bir nefes”tir.

Cihânın Kavgası ve Saltanatın Sırrı

İkinci beyitte ise “saltanat” kelimesi sadece siyasi iktidarı değil, dünyevi ihtirasları temsil eder. Cihan kavgası, insanların makam, mevki, servet, güç peşinde koşarken içine düştükleri anlamsız mücadeledir. Oysa asıl baht ve saadet, “vahdet”tedir; yani birlik, bütünlük ve tevhid anlayışındadır.

Bu vahdet; ailede huzur, toplumda barış, ümmette birlik ve insanın kendi iç dünyasında dinginlik demektir. Zira insanın içi parçalanmışsa, dışta kurulacak hiçbir düzen ona mutluluk getirmez.

Modern Dünya, Eski Hakikat

Bugünün dünyasında insanlar devlete, servete, güce ulaşmak için didinmekte; ama çoğu zaman sağlıklarını, ailelerini, huzurlarını kaybetmektedir. Kapitalist düzen insana şöyle fısıldar: “Daha fazlasını kazan, daha yükseğe çık.” Oysa gönül bir başka lisanla konuşur: “Bir lokma huzur, bir nefes sıhhat, bir dostluk gölgesi yeter…”

Toplumlar, çok şeye sahip olup da birbirine düşman kesilmişse; bu, vahdetin kaybıdır. Vahdet olmadan servetler harap olur, saraylar yıkılır. Ama vahdet varsa, çölde bir çadır bile cennet kadar huzur verebilir.

Hikmetli Sonuç: Sahip Olmadan Sahip Olmak

Kanunî’nin sözleri bize şunu öğretir: Bazen hiçbir şeye sahip değil gibi görünürken her şeye sahip olabiliriz. Bir nefes sıhhatin, bir yudum suyun, bir dost tebessümünün değerini bilenler için dünya zaten bir saltanattır.

Ama bunun yolu, nefsin değil hikmetin izinden gitmektir. Çünkü gerçek saltanat, kalbin sultanlığında gizlidir. Ve hakiki zenginlik, insanın Allah ile, kendisiyle ve çevresiyle barış içinde yaşamasındadır.

Özet

Kanunî Sultan Süleyman’ın şu iki beyiti:

Dünyanın en değerli varlığının “bir nefes sıhhat”,

En büyük saadetin ise “birlik ve vahdet” olduğunu anlatır.

Makam, servet, güç gelip geçicidir. Ama sağlık ve huzur, insanın asıl sermayesidir. Bu makale, maddi ve manevi dengeleri hatırlatarak okuyucuyu iç muhasebeye davet eder. Dünya hayatının çetin kavgasında, en kıymetli şeyin farkında olmayı öğütler: Bir nefeslik sıhhat, bir gönüllük muhabbet ve hakikatle kurulmuş bir birlik…

 

Loading

No ResponsesMayıs 24th, 2025