AHMAK DOSTUN ZARARI: DÜŞMANDAN DAHA YIKICI BİR TEHLİKE

AHMAK DOSTUN ZARARI: DÜŞMANDAN DAHA YIKICI BİR TEHLİKE

İnsanoğlunun dostluğu bir nimettir, lakin dostun akılsızlığı, gafleti ve ölçüsüzlüğü bazen düşmanın kin ve nefreti kadar zarar verir. Bediüzzaman Said Nursî’nin Muhâkemât eserinde geçen şu sarsıcı ifade bu gerçeğe işaret eder:
“Sadık-ı ahmak, adüvvü’d-dînden daha muzırdır.”

Yani dindar olduğunu zanneden ama hikmetsiz davranan, dost görünen ama akılsızca iş tutan biri; bilinçli bir düşmandan daha çok zarar verebilir.

Ahmak Dost Kimdir?

Ahmak dost, niyeti iyi olabilir ama yöntemi yanlıştır. Düşmanı vuracağım derken dostu yaralar. Dini müdafaa edeceğim derken dine zarar verir. Hakikati savunduğunu sanır ama hakikati şüpheye düşürür.

Bu kişiler, bazen dini öfkeyle anlatır, bazen ölçüsüzlükle sevdirileceğine nefret ettirir.
Bazen sertliği cesaret sanır, bazen cehaleti teslimiyet.
Ve nihayetinde, dine hizmet ettiği zannıyla, zımnî bir düşmanlık yapar.

Günümüzden Örneklerle

Sosyal medyada “din adına” yapılan ölçüsüz paylaşımlar, insanlara dini değil, dini temsil edenlerin sertliğini ve tahammülsüzlüğünü gösteriyor. Bu da birçok insanı dinden soğutuyor.

Medyada ya da kürsülerde, cehaletle fetva veren bazı kişiler, İslam’ın şefkat, adalet ve hikmet boyutunu gölgede bırakıyor. Bu da özellikle genç nesilde “din buysa biz yokuz” dedirtiyor.

Terör örgütlerinin İslam’ı istismar etmesi, ahmak dostluk değilse nedir? Zira düşmanlar İslam’a saldırmak için gerekçe ararken, bunlar onlara malzeme sunar.

Toplumda öfke diliyle “mücadele” eden bazı gruplar, haklı oldukları meseleleri bile savunulamaz hâle getiriyor. Böylece halkın desteğini kaybediyorlar; hak, haksızlıkla sunulunca etkisini yitiriyor.

Dostluğun Şartı: Akıl, Hikmet ve Merhamet

Bir dost, dostluğunu sadakatle olduğu kadar hikmetle de göstermelidir.
Esas olan akıl ve hikmettir. Zira;
“Aklı olmayanın dini de yoktur.”
Çünkü akıl, dini doğru anlamanın ve yaşamanın vasıtasıdır. Hikmetsiz bir gayret, hayırlı bir niyetle bile olsa, fitne doğurur.

Bugün ümmetin en büyük yaralarından biri, cahilce dostlukların doğurduğu bölünmeler, nefretler, itici temsiller ve yanlış savunmalardır.

Düşman zaten düşmandır, bilinir ve tedbir alınır. Ama ahmak dost, zihinleri karıştırır, safları böler, kalpleri soğutur ve içten içe çürütür.

ÖZET:

Bu makalede, Bediüzzaman’ın “Sadık-ı ahmak, adüvvü’d-dînden daha muzırdır” sözünden hareketle ahmak dostların düşmandan daha çok zarar verdiği ifade edilmiştir. Niyeti iyi ama yöntemi yanlış kişilerin, din adına öfkeyle, cehaletle, ölçüsüzlükle hareket ederek insanları dinden uzaklaştırdığı, İslam’ın merhamet ve hikmet yüzünü gölgelediği anlatılmıştır. Ahmak dostların zararları, düşmanların saldırılarından daha yıkıcı olabilir. Bu sebeple, dostluk sadakat kadar hikmet, akılla hareket ve güzel temsil de gerektirir.

 

 

Loading

No ResponsesMayıs 17th, 2025