BELA VE İMTİHAN: HAK YAZMADIKÇA GELMEZ, KUL AZMADIKÇA YAZILMAZ

BELA VE İMTİHAN: HAK YAZMADIKÇA GELMEZ, KUL AZMADIKÇA YAZILMAZ

İnsanın dünya hayatı, bir imtihan meydanıdır. Bu imtihanda sevinçler kadar kederler de vardır. Bazen başa gelen belalar, musibetler insanı sarsar, düşündürür. İşte tam burada kadim bir hakikat kendini gösterir:
“Kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça.”

Bu söz, kader ve sorumluluk gerçeğini, hikmet dolu bir terazide dengeler. Ne bela gelişi tesadüftür, ne de insan tamamen masumdur. Her şey, bir hikmetle vuku bulur.

Hak Yazmadıkça Bela Gelmez

İnsanın başına gelen her musibet, ezelden takdir edilmiştir. Allah’ın izni ve ilmi dışında bir yaprak dahi düşmezken, insanın başına gelen bela nasıl olur da başıboş olabilir? Kur’an buyurur:

> “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle kazandığınız şeyler yüzündendir. (Fakat Allah) çoğunu affeder.”
(Şûrâ, 42/30)

Her bela, ya bir günahın kefareti, ya bir makamın terfisi, ya bir gafletin ikazı, ya da bir sabrın meyvesidir. Hak Teâlâ kulunu bazen sevdiği için imtihan eder; belalarla onu arındırır, pişirir, olgunlaştırır.

Kul Azmadıkça Bela Yazılmaz

Öte yandan insanın kendi eliyle çağırdığı belalar da vardır. Nimetin kadrini bilmeyen, azgınlık eden, isyana sapan toplumlar ve bireyler, kendi felaketlerini hazırlamış olurlar. Tıpkı Kur’an’da bildirildiği gibi:

> “Bir toplum kendinde olanı değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.”
(Ra’d, 13/11)

Azgınlık, nimetlerin kıymetini bilmemek, şükürsüzlük ve isyan; belaların en büyük davetiyesidir. Kul, kendini bozdukça, düzenini de bozar. Ve sonunda bela, kendi eliyle hazırladığı bir mektup gibi kapısını çalar.

İbret ve Hikmet: Bela Bir Ceza mı, Bir Lütuf mu?

Her bela sadece bir ceza değildir. Bazen bir temizliktir, bazen bir terfi vesilesidir. Hastalık, sabrın meyvesini vermek için gelir. Fakirlik, kanaatin tatlı lezzetini tattırmak için iner. Ayrılık, dünya sevgisinin pasını silmek için musallat olur.

Bela, şikâyet değil, sabır ve teslimiyet ile karşılanmalıdır. Her bela, altında saklı bir rahmet mührü taşır. Yeter ki kul, gözyaşlarıyla değil, basiret gözüyle bakabilsin.

Sonuç: Bir Öğüt

Başımıza gelen her şeyin bir hikmeti var. Tesadüf yok, haksızlık yok.
Allah kullarına zulmetmez. Kul da kendine yazık etmedikçe, Hak’tan bela yazılmaz.

Ey gönül!
Başına gelen her zorluğu bir hesap vesilesi bil.
Kendini sorgula, sabrını kuvvetlendir, şükrünü artır.
Unutma:
Bela, bazen bir affın başlangıcı,
Bazen bir yükselişin eşiğidir.

Ve unutma:
“Bela Hak’tandır; sabır kuldandır. Sonunda ise rahmet ve lütuf ikisinden doğar.”

 

 

Loading

No ResponsesNisan 29th, 2025