ARŞTAN ARZA İNEN RAHMET VE ARZDAN ARŞA YÜKSELEN NUR

ARŞTAN ARZA İNEN RAHMET VE ARZDAN ARŞA YÜKSELEN NUR

İnsanoğlu, dünya sahnesinde küçücük bir misafir, kısacık bir ömür sahibidir. Fakat bu küçüklüğüne rağmen, Arş-ı Âlâ ile, yani en yüce âlemlerle bağlantısı olan bir varlıktır. Gökyüzünden yeryüzüne inen rahmetler ve yeryüzünden semaya yükselen nurlar, insanın bu iki âlem arasındaki kıymetli köprüsünü temsil eder.

Arştan Arza İnen Rahmet

Rahmet, Allah’ın kullarına olan sonsuz merhametinin tecellisidir. Göklerden yere inen her yağmur damlası, her güneş ışığı, her sabahın ferahlığı birer rahmettir. Kur’an-ı Kerim’de buyurulur ki:

> “Ve O, kendi rahmetinin önünden rüzgarları müjdeci olarak gönderendir. Nihayet ağır bulutlar yüklendiğinde, biz onu ölü bir beldeye süreriz ve oraya su indiririz. Böylece her türlü meyveyi çıkarırız…”
(A’râf, 7/57)

Arştan arza inen rahmet, sadece fiziki nimetlerle sınırlı değildir. Asıl büyük rahmet, insanın kalbine inen ilhamlar, gönlüne gelen hidayet ışıklarıdır. Peygamberler, ilahi rahmetin en yüksek temsilcileridir. Onlar, karanlıkta yolunu kaybetmiş insanlığa gökten inen birer nur gibi gelmişlerdir.

Arzdan Arşa Yükselen Nur

İnsanın yeryüzündeki varlığı sadece almak üzerine değildir; vermek, sunmak ve yükseltmek de vardır. Kulun ihlâsla yaptığı dua, şükürle sunduğu hamd, sabırla sergilediği teslimiyet, arzdan arşa yükselen nurlar gibidir. Bir hadis-i şerifte Efendimiz (sav) şöyle buyurur:

> “Kulun duası göğe yükselir, kapı açılıncaya kadar kapıda bekler. Kapı açılırsa dua kabul edilir.”
(Taberânî)

İnsanın salih amelleri, gözyaşları, sabırla çektiği sıkıntılar ve sessizce katlandığı musibetler birer nur gibidir. O nurlar semaya doğru yükselir ve Allah katında mükâfat bulur.

Rahmet ve Nurun Buluşması

Arştan inen rahmet ile arzdan yükselen nur, insanın kader yolculuğunda birbirini tamamlar. Rahmet olmasa insan hayatta kalamaz, nur olmasa yolunu bulamaz. Her nimet bir imtihan, her sabır bir mükafattır. Dünya sahnesinde yaşanan her acı, her sevinç, ya bir rahmetin yankısı ya da bir nurun habercisidir.

İnsanın görevi, gökten inen rahmeti değer bilmek, onu israf ve nankörlükle kirletmemek; yerden arşa yükselen nuru ise karartmadan, ihlas ve samimiyetle çoğaltmaktır.

Sonuç: Bir Davet

Bu hayat, göklerden inen rahmetle dirilmek ve arşlara yükselen bir nur olmaya çalışmak için verilmiştir. Her an, ya bir rahmet ya bir nur fırsatıdır. İnsan, bu dünyada adımlarını rahmetin izinde, gönlünü nurun rehberliğinde atarsa, bir gün asıl vatanına, Rahman’ın arşına, ebedi saadet yurduna kavuşacaktır.

Ey gönül!
Ne kadar aciz, ne kadar fakir olduğunu unutma.
Sana inen rahmetin kıymetini bil,
Ve Rabbine yükselen bir nur olmaya çalış.
Çünkü dünya, rahmetle başlar, nurla tamamlanır.

Loading

No ResponsesNisan 29th, 2025