Allah Katında Cinsiyet Değil, Takva Üstündür: Ahzab 35’in Hikmeti

Allah Katında Cinsiyet Değil, Takva Üstündür: Ahzab 35’in Hikmeti

“Müslim erkekler ve Müslim kadınlar, Mü’min erkekler ve Mü’min kadınlar, adanmış erkekler ve adanmış kadınlar, sadık erkekler ve sadık kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, huşulu erkekler ve huşulu kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, saim olan erkekler ve saim olan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar ve Allah’ı çok zikreden erkekler ve Allah’ı çok zikreden kadınlar; Allah, onlar için bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır.” Ahzab.35.

“Müslim erkekler ve Müslim kadınlar, Mü’min erkekler ve Mü’min kadınlar… Allah, onlar için bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır.” (Ahzâb, 35)

Kur’an, beşeriyetin hakikat kitabıdır. Hitabını ne bir cinsin lehine ne de bir grubun aleyhine yapar. Adaleti ilahi ölçülere göre dağıtır. Ahzâb Suresi 35. ayet, bu hakikatin mükemmel bir örneğidir. Çünkü bu ayet, kadın ve erkeği aynı manevi sorumluluk ve ödül zemininde eşitleyen istisnai bir metindir. Cinsiyetin değil, salih amellerin ve takvanın Allah katında üstünlük sebebi olduğunu apaçık ilan eder.

Cinsiyete Değil, Kaliteye Göre Değerlendirme

Ayet, on ayrı güzel hasleti hem erkek hem kadın için ayrı ayrı sayar:

Müslim – Müslime: İslam’ı kabullenen ve teslim olan,

Mü’min – Mü’mine: Kalbiyle tasdik edip yaşam tarzına dönüştüren,

Kanit – Kanite: Allah’a adanmış, boyun eğmiş,

Sadık – Sadıka: Samimi, içten ve doğru sözlü,

Sabir – Sabira: Zorluklara dirençli,

Haşi – Haşia: Kalbi huşu dolu,

Mutasaddık – Mutasaddıka: Cömert, infak eden,

Sa’im – Sa’ima: Oruçla nefsini terbiye eden,

Hafiz – Hafiza: İffetini koruyan,

Zakirin – Zakirat: Allah’ı çokça zikreden…

Ayetin bu şekilde tekrarlarla zikredilmesi, sadece bir dil süsü değildir. Bilakis hikmet dolu bir eşitlik beyannamesidir. Her vasfın iki cins için de geçerli olması, Kur’an’ın kadını ve erkeği insanlık değerinde eşit tuttuğunun açık bir ilanıdır.

Bir Cinsin Diğerine Üstünlüğü Yoktur

Kur’an başka ayetlerinde de bu çizgiyi netleştirir:

> “Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık… Allah katında en üstün olanınız, takvaca en ileride olanınızdır.” (Hucurat, 13)

Bu ayet, ırk, soy, cinsiyet veya statünün değil; takvanın üstünlük ölçüsü olduğunu ifade eder. İslam, tarih boyunca kadına ilk kez bir kul, birey ve insan olarak değer veren sistem olmuştur.

Neden Tek Tek Sayılmış?

Bazı tefsirlerde bu ayetin nüzul sebebine dair şöyle bir rivayet aktarılır: Sahabeden Ümmü Seleme validemiz, “Kur’an’da erkekler zikrediliyor, biz kadınlar da bu hayırda yer alıyor muyuz?” diye sorar. Bunun üzerine bu ayet nazil olur.

Bu yönüyle ayet, kadınları görünür kılar. Onları arka planda değil, iman mücadelesinin ön safında gösterir. Allah, onların çabalarını, sabırlarını, huşularını, iffetlerini ayrı ayrı takdir eder. Bu, İlahi adaletin ve rahmetin tecellisidir.

Zamanımıza Mesajı

Bugün, modernite kadını özgürleştirme adına çoğu zaman onu araçsallaştırmakta. Kur’an ise kadına gerçek özgürlüğü, imanla, iffetiyle, zikriyle veriyor. Onu mükafat ve mağfiret vaadiyle yüceltiyor. Erkek de bu yarışta yalnız değil. Her iki cins, aynı manevi parkurda aynı hedefe koşuyor: Allah’ın rızası ve ebedi kurtuluş.

Sonuç:
Ahzâb 35. ayet, sadece cinsiyet eşitliğinin değil, manevi liyakatin eşitliğinin de beyanıdır. Kadın-erkek ayrımı değil, iman ve salih amel ortaklığı esastır.
Bugün de bu hakikati yeniden hatırlamaya ve hayatımıza tatbik etmeye her zamankinden daha çok muhtacız. Çünkü Allah, bağışlamayı ve büyük ödülü, kadın-erkek değil; sadakatli ve samimi kullarına vaat etmiştir.

 

 

Loading

No ResponsesNisan 26th, 2025