NASIL BİR MUHABBET VE NASIL BİR MARİFET!

NASIL BİR MUHABBET VE NASIL BİR MARİFET!

يَا رَسُولَ اللّٰهِ چِه بَاشَدْ چُونْ سَگِ اَصْحَابِ كَهْفْ
دَاخِلِ جَنَّتْ شَوَمْ دَرْ زُمْرَۀِ اَصْحَابِ تُو
اُو رَوَدْ دَرْ جَنَّتْ مَنْ دَرْ جَهَنَّمْ كَىْ رَوَاسْتْ
اُو سَگِ اَصْحَابِ كَهْفْ مَنْ سَگِ اَصْحَابِ تُو

“Yâ Resulallah, nasıl olur ki Ashab-ı Kehfin köpeği, senin ashabınla beraber Cennete girsin? O Cennette, ben Cehennemde revâ mıdır bu? O Kehf Ashabının köpeği, ben senin ashabının…” Mevlana Câmî

Bir Köpeğin Muhabbetiyle Cennete Girmesi: Sadakatin Marifetle Buluştuğu Nokta

“O, Ashab-ı Kehf’in köpeği idi; ben ise Senin ümmetinim. O cennete, ben cehenneme… Reva mıdır bu ya Resulallah?”

Bu beyit, sadece bir şiir değil; muhabbetin kemâlini, marifetin derinliğini anlatan bir yakarıştır.
Söz konusu olan bir köpek…
Ama öyle bir köpek ki, salihlerle beraber bulunduğundan, o sadakatin bereketiyle cennete nail olur.
Bir mahlûk, mübareklerin yanında yer aldı diye ebedî saadete kavuşuyorsa, ya onların yolunda can veren bir insan ne olur?

Sadakat ve Muhabbetin Eseridir Cennet

Ashab-ı Kehf’in köpeği olan Kıtmir, Kur’an’da bahsedilen bir kıssanın sessiz kahramanıdır.
Köpek olması, onun aşağı olduğunu göstermez. Çünkü o, salihlerin yanında sadakatle durmuştu.

Cennet, sadece ilimle, sadece ibadetle değil, ihlâs, sadakat ve muhabbetle de kazanılır.

Ashab-ı Kehf’in Köpeği Cennete Girerse…

Bu beyitte yer alan niyazda yatan mana şudur:

> “Ya Resulallah! Onun sadakati onu kurtardıysa, ben ki seni seviyorum, ümmetinim, senin yolundayım… Ben de Cennete girmeye layık mıyım?”

Burada bir küçüklük itirafı var, ama aynı zamanda büyük bir teveccüh arayışı da var.
Köpeğin mekanı, sahibine göre değer kazanıyor.
Peki ya senin sahibin kim?

Marifet: Gerçek Tanıyış

İnsanı cennete taşıyan bilgi değil, marifettir.
Yani sadece bilmek değil, tanımak, yakınlık kurmak, kalben bağlanmaktır.
Köpek bilmezdi; ama kalben bağlıydı.
İnsan bilir ama kalbi bağlı değilse, işte o zaman mesul olur.

Marifetullah ve muhabbetullah yolunda, “Ashab-ı Kehf’in köpeği” bile Cennete giderken,
kalpsiz bilgiye, ilimsiz sadakate, eylemsiz sevgiye sahip olanların hali nice olur?

Cennetin Kapısı: Muhabbet ve Sadakat

Bu beyitteki feryat, dışlanma korkusunun değil, muhabbetle kabul görme ümidinin ifadesidir.
Bir köpek bile salihlere bağlılığı sayesinde kurtuluyorsa,

> “Ben de senin kapının köpeğiyim ya Resulallah” diyen bir ümmetin, elbette bir nasibi olmalıdır.

Bu ümidi yaşatan şey ise sırf sevgi değil, o sevginin sorumluluğudur.
Seviyorsan, sadık ol.
Tanıyorsan, izinde yürü.
İnanıyorsan, teslim ol.

Son Söz: Cennet, Sadakatin Hediyesidir

> “O Ashab-ı Kehf’in köpeğiydi, ben senin ümmetinim. O Cennette, ben Cehennemde? Bu reva mıdır ya Resulallah?”

Bu cümle, bir duadır, bir yakarıştır, bir muhasebedir.
Her mü’min kendi nefsine şunu sormalıdır:

> “Ben hangi sadakatle, hangi muhabbetle, hangi bağlılıkla Allah Resulü’nün yanında yer aldım?”
“Bir köpek sadakatiyle cennete girdiyse, ben hangi sadakatle cenneti umuyorum?”

Loading

No ResponsesNisan 25th, 2025