KÖPEĞİN HAVLAMASI: KİM, KİME, NİÇİN?
KÖPEĞİN HAVLAMASI: KİM, KİME, NİÇİN?
Dünya tarihi boyunca hak ile batıl, adalet ile zulüm, iman ile küfür daima karşı karşıya gelmiş, bu iki cephe hiçbir zaman barış içerisinde olmamıştır. Zira hak ve batıl, yaratılış itibariyle birbirine zıttır.
Hazret-i Musa (aleyhisselam) bir gün yolda yürürken bir köpek aniden havlayarak üstüne gelir. Musa Aleyhisselam, peygamberliğinin vakar ve heybetiyle ona çıkışır:
“–Ey zalim köpek! Sen beni tanımıyor musun?”
Köpek ise şu ibretli cevabı verir:
“–Elbette tanıyorum. Senin Musa olduğunu da biliyorum. Sana saldırmak gibi bir niyetim yok. Fakat ben sahibim tarafından bu işi yapmazsam ekmekten kesilirim. Havlamazsam aç kalırım…”
Bu kıssa, zahirde basit ama derin manalar taşıyan bir hakikat perdesini aralar:
Saldıran sadece köpek değil, köpeği salan da vardır.
Tıpkı tarihte Firavunların, Nemrutların, Ebu Cehillerin olduğu gibi, bugün de mazluma saldıran, hakka havlayan nice “köpekler” vardır. Fakat asıl soru şudur:
Kim, niçin havlıyor?
Ve asıl zalim kimdir?
Birilerinin Taşıdığı Zincirler
Günümüz dünyasında da birçok insan, hakkı haykıranlara, adaleti savunanlara, mazluma sahip çıkanlara saldırıyor, iftiralar atıyor, dillerini sivri bir hançer gibi kullanıyor. Neden?
Çünkü onların da bir “sahibi” var.
Birileri onlara makam, para, şöhret ya da alkış veriyor. Ve bu menfaat zinciri kırılmasın diye havlamaları gerekiyor. Vicdanları susmuş, dilleri sahibinin sesi olmuş.
Ve çoğu zaman, bu köpekler öne çıkarken, asıl sahipler gölgede kalıyor.
Oysa köpeğin havlaması, sahibin hırsını yansıtır.
Kimin nereye saldırdığı değil, kimin niçin salındığı sorgulanmalıdır.
Hakkı Konuşan Düşman, Batılı Öven Kahraman
Hakkı konuşan insanlar, özellikle İslam dünyasında, çoğu zaman toplumda dışlanmış, hor görülmüş, “aşırı” ya da “radikal” diye etiketlenmiştir.
Fakat batılın sözcüsü olanlar, sahte barış elçileri, zulmü örtmeye çalışanlar ise makbul kabul edilmiştir.
Oysa Kur’an buyurur:
“Muhakkak ki Allah’ın indirdiği (ve içinde Muhammed’in sıfatları bulunan) Kitab’ı gizleyip de onu (karşılığında ne alsalar) az (düşecek) bir fiyata satanlar yok mu; işte onlar, karınları dolusu ateşten başka bir şey yemiyorlar! Allah da kıyâmet günü onlarla ne konuşur, ne de onları (günahlardan) temizler! Ve onlar için (pek) elemli bir azab vardır.” (Bakara, 174)
Menfaatin Havlattığı Vicdanlar
Bugün birçok insan, sırf ekmeği elinden alınmasın diye susmakta; hatta daha da kötüsü, zalimin borazanlığını yapmaktadır.
Bu kıssa bize hatırlatır ki:
Menfaat için konuşan bir dilden adalet çıkmaz.
Sahibinin hoşnutluğu için havlayan bir ağızdan hakikat duyulmaz.
Sonuç: Kime Kul Olduğunu Unutma
Hazret-i Musa’nın köpeğe verdiği cevap elbette bir azarlamaydı. Ama köpeğin cevabı, Musa’nın bile susmasına sebep olmuştu.
Çünkü hakikati ifade etmişti.
Demek ki, köpeği susturmak için bağırmak yetmez. Onu salanı tanımak gerekir.
Zulme karşı durmak istiyorsan, önce sahibinin kim olduğunu bilmelisin.