KURAN-I KERİM’DE ‘ADALET’ OLARAK NİTELENDİRİLEN AYETLER VE HİKMETLERİ

 

KURAN-I KERİM’DE ‘ADALET’ OLARAK NİTELENDİRİLEN AYETLER VE HİKMETLERİ

Kur’ân-ı Kerim’in en temel ilkelerinden biri adalettir. Zira adalet, kâinatın düzeni, toplumun huzuru, ferdin saadeti ve dinin ruhudur. Kur’ân, adaleti yalnızca bir hukuk ilkesi olarak değil; bir iman, ahlâk ve kulluk ölçüsü olarak sunar. Adalet, Allah’ın isimlerinden biri olan “el-Adl” ismiyle kainata tecelli etmiş, varlıkların hakikatine işlenmiştir.

Kur’ân, adaleti bir fazilet değil, bir zorunluluk olarak emreder. Çünkü adaletin olmadığı yerde zulüm vardır; zulmün olduğu yerde ise rahmet barınmaz.

Adaletin Kur’ân’daki Anlamı Nedir?

Adalet, her hak sahibine hakkını vermek, bir şeyi yerli yerine koymak, ölçüyü bozmamak, aşırılıktan kaçınmak demektir. Kur’ân’ın adaleti sadece mahkeme salonlarında değil; ailede, ticarette, kalpte ve düşüncede tecelli eder.

Kur’ân-ı Kerim’de adalet, bazen “adl”, bazen “kıst”, bazen “mîzan” kelimeleriyle ifade edilir. Her biri, denge, ölçü, tarafsızlık ve hakkaniyet anlamları taşır.

Kur’ân’da Adaletle İlgili Ayetlerden Örnekler

1. “Şüphesiz Allah adaleti, ihsanı ve akrabaya yardım etmeyi emreder…”

(Nahl Suresi, 90)
Bu ayet, Kur’ân’ın en kuşatıcı emirlerinden biridir. Cuma hutbelerinde her hafta okunur. Çünkü adalet, hem toplumu ayakta tutar hem insanın ruhunu yüceltir. Adalet yoksa ihsan da kalmaz.

2. “Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun.”

(Maide Suresi, 8)
Adalet, burada sadece devletin değil, her müminin şahsî sorumluluğu olarak sunuluyor. Üstelik dost için de düşman için de adaleti ayakta tutmak emrediliyor. Bu, imanın kemalidir.

3. “Bir topluma olan kininiz, sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun, bu takvaya daha yakındır.”

(Maide Suresi, 8 devamı)
Adalet, duygularla değil, hakikatle karar vermektir. Kin, öfke, çıkar gibi duygularla çarpılan adalet, zulme dönüşür. Kur’ân bu noktada insanın nefsini eğitmeye çağırır.

4. “Gökleri ve yeri hak ve denge (mîzan) ile yarattı.”

(Rahman Suresi, 7-9)
Burada adaletin yalnızca insanlar arasında değil, kâinatta da hüküm sürdüğü anlatılır. Güneşin, ayın, yıldızların bile ölçüye boyun eğdiği bir sistemde insanın keyfî davranması bir haksızlıktır.

Kur’ân’da Adaletin Hikmetleri

1. Adalet, İlâhî Bir İsim ve Sıfattır

“Allah adalet sahibidir (Adl’dır)” demek, Allah’ın hiçbir şekilde zulmetmeyeceği, her şeyi yerli yerine koyacağı anlamına gelir. Bu, kul için bir güvence ve aynı zamanda bir sorumluluk getirir. Zira adil olan Allah’ın kulları da adil olmalıdır.

2. Adalet, Toplumsal Huzurun Temelidir

Kur’ân, geçmiş kavimlerin helak sebeplerini anlatırken genellikle zulümden bahseder. Zulüm; sadece baskı değil, adaletsizliktir. Adaletin sarsıldığı toplumda ne ibadet, ne ahlâk, ne huzur kalır.

3. Adalet, Takvaya Yaklaştırır

Kur’ân, adaletin bir iman ölçüsü olduğunu vurgular. Adil olmak; Allah’tan korkmak, kuldan utanmak, vicdana danışmaktır. Bu yüzden adalet, müminin ahlâkî pusulasıdır.

4. Adalet, Nefs ile Cihadın Bir Şeklidir

Adil olmak kolay değildir. Hele ki çıkar, nefis, öfke devreye girdiğinde… Bu noktada adalet, bir cihad haline gelir. Kendine karşı adil olmak, nefsin zulmünden kurtulmaktır.

Zulüm Nedir, Adaletin Zıddı Nedir?

Kur’ân, adaletin zıddını zulüm olarak tanımlar. Zulüm, sadece başkasına zarar vermek değildir; hak sahibinin hakkını vermemek, haddi aşmak, dengesizliktir. Allah zulmü sevmez.

> “Allah zulmeden topluluğu asla hidayete erdirmez.” (Bakara, 258)

Bu yüzden adaletin terk edildiği yerde hidayet kapanır, rahmet çekilir.

Adalet, Sadece Hüküm Vermek Değildir

Adalet:

Bir annenin çocukları arasında eşit davranmasıdır.

Bir tüccarın terazide ölçüyü eksiltmemesidir.

Bir öğrencinin kopya çekmemesidir.

Bir yöneticinin akrabasına ayrıcalık tanımamasıdır.

Bir insanın, kendine karşı da adil olmasıdır.

Yani adalet, hayatın her anına sinen ilâhî bir şuurdur.

Sonuç: Kur’ân Adalet Kitabıdır

Kur’ân, sadece ibadetleri değil; toplumun adalet temeli üzerinde yükselmesini hedefler. Çünkü adalet; ibadetin ruhu, ahlâkın temeli, medeniyetin mayasıdır.
Adalet; imanla, ilimle, vicdanla ve cesaretle yürütülen bir emanettir.

Ve unutma:
Adalet terazisi ne kadar hassas olursa, Allah’ın rızası o kadar yaklaşır.
Kur’ân’ın adalet çağrısı, sadece mahkemelere değil; her kalbe hitap eder:

> “Adil olun. Bu, takvaya daha yakındır.” (Maide, 8)

 

Loading

No ResponsesNisan 16th, 2025