KURAN-I KERİM’DE ‘SEVAP VE GÜNAH’ OLARAK NİTELENDİRİLEN AYETLER VE HİKMETLERİ

KURAN-I KERİM’DE ‘SEVAP VE GÜNAH’ OLARAK NİTELENDİRİLEN AYETLER VE HİKMETLERİ

Kur’ân-ı Kerim’de ‘Sevap ve Günah’ Olarak Nitelendirilen Ayetler ve Hikmetleri

Kur’ân-ı Kerim, hayatı bir imtihan olarak tanımlar. Bu imtihanda her söz, her davranış, hatta her niyet bir kayda geçer. Sevap ve günah, işte bu kaydın iki yönüdür. Sevap, Allah’a yakınlaştıran amelin adıdır; günah ise kul ile Rabbi arasına perde çeken karanlıktır.

Kur’ân, sevap ve günahı sadece amel ölçüsü olarak değil, insanın sonsuzluk yolculuğundaki yön tayini olarak sunar. Bu yolculukta kulun neyi tercih ettiği, onun ebedî yurdunu belirler: ya cennet ya cehennem.

Sevap Nedir? Günah Nedir? Kur’ân Ne Diyor?

Sevap, Kur’ân’da çoğunlukla “hasenât (iyilikler)” veya “ecir (mükâfat)” kelimeleriyle ifade edilir. Her iyilik, bir karşılıkla değerlendirilir. Ama Allah’ın rahmetiyle, bir iyilik bire on, bazen yedi yüz, bazen sınırsız şekilde sevaba dönüşebilir.

Günah ise “seyyiât (kötülükler)”, “zünûb (günahlar)”, “ism (günah işlemek)” ve “ma’siyet (isyan)” kelimeleriyle geçer. Kur’ân, günahı sadece Allah’a karşı bir başkaldırı olarak değil, insanın kendine zulmü olarak tanımlar.

Sevap ve Günahla İlgili Kur’ân Ayetlerinden Örnekler

1. “Kim bir iyilikle gelirse, ona on katı vardır. Kim de bir kötülükle gelirse, sadece onun dengiyle cezalandırılır. Ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.”

(En’am, 160)
Bu ayet, Allah’ın adaletinin yanı sıra rahmetini de gösterir. Günah bir misliyle, sevap ise kat kat karşılık bulur. Çünkü Allah affetmeye meyilli, iyiliğe teşne olandır.

2. “Eğer büyük günahlardan kaçınırsanız, küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir şekilde cennete koyarız.”

(Nisa, 31)
Günahların bağışlanmasında şart, büyük günahlardan kaçınmak ve tövbeye sarılmaktır. Kur’ân, her günahtan sonra tövbeyi açık bırakır. Çünkü Allah affetmeyi sever.

3. “Kim zerre kadar hayır yaparsa onu görür. Kim de zerre kadar şer yaparsa onu görür.”

(Zilzal, 7-8)
Bu ayet, kulun amellerinin hiçbirinin boşa gitmediğini gösterir. Ne iyilik zayi olur ne kötülük kayıtsız kalır. Bu, insanın sorumluluk duygusunu diri tutar.

Kur’ân’ın Sevap ve Günah Ölçüsü:

Kur’ân, sevap ve günahı sadece dış fiillere değil; niyete, kalbe, düşünceye kadar taşır. Bu yüzden mü’min, sadece bedenini değil kalbini de korumalıdır. Kur’ân’da:

İhlasla yapılan küçük bir amel büyük sevap getirir.

Gururla yapılan büyük bir amel sevapsız kalabilir.

Küçük görülen bir günah, tevbesiz kalırsa kalbi karartır.

Sevap ve Günahın Hikmetleri:

1. İnsan Sorumlulukla Değerlenir

Sevap ve günah, insanı iradesiyle yücelten veya düşüren şeylerdir. Meleklerin sevabı vardır ama günah işleyemezler. Hayvanlar günah işlemez ama sevap da kazanmazlar. İnsan ise her ikisine de açık bir iradeyle yaratılmıştır. İşte bu onu sorumlu ve değerli kılar.

2. Sevap Kulun Arınma Yoludur

İbadet, sadaka, güzel ahlâk gibi sevap yolları, sadece karşılık için değil; nefsin arınması ve kalbin huzuru için de vardır. Sevap, kalbi yumuşatır; günah ise katılaştırır.

> “Hayır! Onların kazandıkları kalplerini kirletmiştir.” (Mutaffifin, 14)

3. Günahın Ardından Tövbe, En Büyük Sevaptır

Kur’ân, günahkâra asla kapıyı kapatmaz. Aksine tövbe eden kul, Allah’a en çok yaklaşan kul olabilir:

> “Ey kendilerine zulmeden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları affeder.” (Zümer, 53)

Sevap ve Günahın Gizli Tarafı: Amel Defteri

Kur’ân’a göre her insanın iki meleği vardır: Kirâmen Kâtibîn. Onlar sağdan ve soldan sürekli yazar:

> “Her insanın amelini boynuna doladık; kıyamet günü onun için açılmış bir kitap çıkarırız.” (İsrâ, 13)
Bu kitap, sevap ve günahın şahitliğidir. O gün kimse, ne unutur ne inkâr edebilir.

Sonuç: Sevapla Yüksel, Günahla Değil

Kur’ân’da sevap ve günah bir terazidir. Ama bu terazi, sadece ahirette değil; dünyada da kişinin ruh hâlini ve hayatını etkiler.
Günah, ruha yük; sevap ise kalbe nurdur.
Ve kul, her an iki yoldan birini tercih eder:

Ya Rabbine yaklaşır sevapla…

Ya da uzaklaşır günahla…

Unutma:
Sevap, kulun cennet yolundaki adımıdır;
Günah ise gafletin ayak kaymasıdır.
Ve Kur’ân der ki:

> “Artık kim zerre kadar iyilik yaparsa onu görür;
Kim de zerre kadar kötülük yaparsa onu görür.” (Zilzal, 7-8)

Loading

No ResponsesNisan 16th, 2025