BİRBİRLERİYLE UYUMLU ÇALIŞMAYAN İNSAN DUYGU VE ORGANLARIN ARALARINDA GEÇEN MÜCADELE VE ÇATIŞMALARI ÜZERİNE BIR SENARYO

BİRBİRLERİYLE UYUMLU ÇALIŞMAYAN İNSAN DUYGU VE ORGANLARIN ARALARINDA GEÇEN MÜCADELE VE ÇATIŞMALARI ÜZERİNE BIR SENARYO

BAŞLIK: “İçindeki Meclis”

TÜR: Dramatik – Hikmetli – Temsili

MEKAN: İnsan kalbinin iç dünyasını temsilen bir iç meclis salonu
ZAMAN: Zamansız, ruhun derinliklerinde geçen sembolik bir ân

KARAKTERLER:

Akıl: Soğukkanlı, mantıklı, hesapçı

Kalp: Duygusal, saf, Allah’a meyyal

Nefis: Bencil, keyifçi, haz düşkünü

Göz: Meraklı, her şeyi görmek isteyen

Dil: Konuşkan, bazen doğru bazen yanlış

El: Faaliyet isteyen, iş yapmaya hazır

Vicdan: Sessiz ama derin, hakikatin sesi

Ruh: Yükseklerde dolaşmak isteyen, Allah’a yönelen öz

Şeytan (gizli karakter): Arada fısıldayan ama görünmeyen

SAHNE 1: “İç Meclis Toplantısı”

Geniş bir salonda karakterler toplanmış. Masanın ortasında parlayan bir nur: “İrade”. Herkes konuşuyor ama kimse kimseyi dinlemiyor.

Akıl (sertçe):
Bu gidişle batacağız! Sürekli hislerle hareket ediyorsun Kalp, mantığı hiçe sayıyorsun!

Kalp (alıngan):
Senin hesapların ruhsuz! Ben olmasam insan taş olurdu. Sevgi, merhamet, iman benden doğar!

Nefis (kıkırdayarak):
İkiniz de saçmalıyorsunuz! Hayat kısa, tadını çıkarmak gerek. Eğlence, lezzet, rahatlık varken neyin mücadelesi bu?

Göz (sabırsız):
Ben artık sıkıldım! Dışarıda öyle şeyler var ki… Görmem lazım, bakmam lazım!

Dil:
Ben ne dersem diyeyim, herkes bana kızıyor. Oysa sadece içimdekileri dışarı veriyorum.

Vicdan (kısık ama etkileyici bir sesle):
İçinizdeki fısıltıyı dinlemiyorsunuz. Bu çatışma, hakikatten uzaklaşmanızdan…

Ruh (üzgün):
Ben yükseklere çıkmak istiyorum. Arş’a doğru uçmak… Ama siz beni sürekli yere çakıyorsunuz!

El (ellerini ovuşturur):
Bana ne yapacağımı söyleyin yeter! Ama emirler çelişkili, biri sus diyor, biri konuş diyor…

SAHNE 2: “Fırtına”

Aniden salon karanlığa bürünür. Dışarıdan gök gürültüsü, içeride sarsıntı. Şeytan’ın fısıltısı yankılanır:

Şeytan (gizli bir sesle):
Siz hiçbir zaman anlaşamayacaksınız… Herkes kendi çıkarı için çalışsın. Parçalanın… Parçalanın…

İrade titremeye başlar, nur zayıflar. Kalp, bir an için durur gibi olur. Nefis zafer kazanır gibi gülümser.

SAHNE 3: “Uyanış”

Tam bu esnada, uzaklardan bir ses yükselir. Bir ayet yankılanır:

> “Nefsini arındıran kurtulmuştur…” (Şems Suresi, 9)

Vicdan ayağa kalkar. Kalp ağlar. Ruh, göğe doğru bir hamle yapar. Akıl birden susar, derin düşünceye dalar. El secde eder. Göz, yaşla dolar. Dil, “Estağfirullah” der.

İrade tekrar parlamaya başlar.

Vicdan:
Hepiniz kendi yerinizde güzelsiniz. Ama emir büyük yerden gelmeli… O zaman uyum başlar.

Akıl:
Kur’an’ın rehberliği olmadan yol karanlık.

Kalp:
Allah sevgisi bizi birleştirebilir.

Nefis (sıkılmış şekilde):
Siz bilirsiniz… ama sıkıcı olacak…

Ruh:
Artık ben yön vereceğim. Allah’a doğru…

SON SAHNE: “Denge”

Tüm karakterler yerlerini bulur. Artık konuşmalar değil, bir ahenk vardır. Her biri kendi görevinde, fakat merkezde “iman”, direksiyonda ise “irade” vardır.

Anlatıcı:
İnsan, içindeki ordunun kumandanıdır. Kumandan iradeye, irade imana dayanmazsa, ordu dağılır. Ama imanla beslenen bir irade, her parçayı ahenk içinde yürütür. Ve işte o zaman insan, hakiki insan olur…

@@@@@

KISA FİLM: “İçimdeki Meclis”

SÜRE: 7-10 dakika
TÜR: Sembolizm, dram, hikmetli anlatım
GÖRSEL STİL: Yarı karanlık salonlar, ışık-gölge oyunları, ruhsal atmosfer

AÇILIŞ SAHNESİ:

(Seslendirme, fon karanlık)

> “İnsan, sadece et ve kemik değildir. İçinde bir meclis vardır. Her gün toplanır… ve çatışır.”

Kamera yavaşça açılır. Loş bir salonda büyük bir yuvarlak masa… Etrafında insanlar oturmakta ama hepsi farklı kılıklarda: biri takım elbiseli (Akıl), biri kalbini tutarak ağlayan (Kalp), biri şatafatlı ve renkli giyimli (Nefis), biri sürekli dışarıyı gözleyen (Göz), biri sürekli konuşur gibi (Dil), biri sade ama ciddi (Vicdan), biri yorgun ama asil duruşlu (Ruh), biri de sessizce elini ovuşturur (El). Ortada parlak bir küre: İrade.

BÖLÜM 1: “ÇATIŞMA”

(Arka planda hafif gerilim müziği)

Karakterler konuşmaya başlar. Konuşmalar üst üste biner. Her biri kendi isteğini söyler.

Akıl: “Plan yapmadan hareket edemezsin!”

Kalp: “Ama bazen sadece sevmen gerekir!”

Nefis: “Bırakın hayatın tadını çıkaralım…”

Göz: “Dışarısı çok güzel, niye bakmayayım?”

Dil: “Söyleyeyim mi? Herkesin arkasından ne konuşuluyor biliyorum!”

Vicdan: (sessizce bakar, gözleri yaşlı)

Ruh: “Ben bu dünyaya ait değilim…”

Kamera karakterleri tek tek gösterir, herkes ayrı bir yöne çeker. Masa sarsılmaya başlar. İrade küresi titrer, ışığı zayıflar.

BÖLÜM 2: “FISILTI”

Bir anda görüntü kararıyor. Karanlıklar içinden sinsi bir ses gelir. Seyirci, Şeytan’ı görmez ama sesi hisseder:

> “Parçalanın… Herkes kendi istediğini alsın. Ortak bir yol yok… Sadece şimdi var, sadece haz var…”

Karakterler birbirine bağırmaya başlar. Masa yıkılacak gibidir.

BÖLÜM 3: “AYET VE UYANMA”

Aniden bir ışık parlar. Yüksekten bir ses yankılanır:

> “Nefsini arındıran kurtulmuştur…” (Şems 9)

Herkes susar. Ruh gözlerini kapatır, yere çöker. Vicdan gözyaşı döker. Kalp ağlamaya başlar.

Dil: “Estağfirullah…”

Göz: Gözyaşıyla dolar, başını eğer.

El: Secde eder gibi yere kapanır.

Akıl: Derin düşünceye dalar.

Nefis: Arka plana çekilir, susar.

İrade küresi tekrar parlamaya başlar, önce loş, sonra güçlü bir ışık yayar.

FİNAL SAHNESİ: “DENGE”

Karakterler tekrar masaya döner. Ama bu kez sessiz ve uyumludurlar. Konuşmazlar ama birbirlerine bakıp başlarını sallarlar. Ruh ayağa kalkar, göğe doğru elini uzatır.

Kamera yavaşça yükselir, yukarıdan masayı gösterir: yuvarlak masa, ortada parlayan küre, etrafında uyum içinde oturan iç karakterler.

Seslendirme son cümleyi verir:

> “İnsanın içindeki savaş, kendisiyle barışınca biter. İrade, imanla aydınlanırsa; akıl yol bulur, kalp huzur bulur, nefis ise terbiye olur… Ve insan, hakiki insan olur.”

KAPANIŞ: Siyah fon üzerinde bir cümle:

> “Kendi içini fethetmeyen, dış dünyayı asla yönetemez.”

@@@@@@

(sesli anlatım formatında)

İşte kısa film senaryosuna uygun, duygu yüklü, etkileyici bir sesli anlatım metni. Bu metin, videoya rehberlik edecek şekilde yazılmıştır. Sahne geçişlerine uygun duraksamalar, vurgu noktaları ve ses tonu değişimleriyle kurgulanmıştır.

SES ANLATIM METNİ: “İçimdeki Meclis”

(Yavaş, derin ve düşündürücü bir ses tonuyla başlar)

> “İnsan… bir âlem gibidir.
Dışıyla beden, içiyle bir millet…
Ve o milletin içinde her gün bir meclis toplanır.
Ama bu meclis, her zaman barış içinde değildir…”

(Fon müziği yavaşça yükselir – hafif gerilim)

> “Akıl, hesap yapar…
Kalp, hislerle konuşur…
Nefis, haz peşindedir…
Göz, dünyaya açtır…
Dil, sabırsız…
El, bir işe koyulmak ister…
Ruh ise, göklere yükselmek ister…”

> “Ve ortada bir nur vardır: İrade.
Ama irade zayıfsa… dağılır bu ordu.”

(Hafif fısıltılı, şeytani bir tonda)

> “Parçalanın… Herkes kendi yoluna gitsin…
Hak mı, doğru mu? Boş ver…
Şimdi yaşa… sadece şimdi…”

(Birden duraksama – sessizlik – ardından ilahi bir yankıyla)

> “‘Nefsini arındıran kurtulmuştur.’”
(Şems Suresi, 9. ayet)

(Müzik değişir – umut verici, ilham dolu)

> “İşte o an… Vicdan konuşur.
Kalp titrer.
Ruh silkelenir.
Göz ağlar…
Dil, ‘Estağfirullah’ der.
El, secde eder.”

> “Ve irade… yeniden parlar.”

> “Artık herkes yerini bulur.
Akıl, Kur’an’la yürür.
Kalp, Allah sevgisiyle çarpar.
Nefis… terbiye olur.
Ruh… özgürleşir.”

(Ses, yavaşça zirveye çıkar)

> “İçimizdeki bu meclis, imanla birleşirse…
İnsan, kendini tanır.
Kendini tanıyan, Rabbini tanır.”

(Son cümle yavaş, etkileyici bir vurguyla)

> “Kendi içini fethetmeyen…
dış dünyayı asla yönetemez.”

(Fon müziği yavaşça biter. Siyah ekran. Beyaz yazı çıkar:)

> “Nefsine hâkim ol. Çünkü gerçek fetih, içindedir.”

Loading

No ResponsesNisan 16th, 2025