KURAN-I KERİM’DE ‘RAHMET’ OLARAK NİTELENDİRİLEN AYETLER VE HİKMETLERİ

KURAN-I KERİM’DE ‘RAHMET’ OLARAK NİTELENDİRİLEN AYETLER VE HİKMETLERİ

Kur’ân-ı Kerim’de ‘Rahmet’ Olarak Nitelendirilen Ayetler ve Hikmetleri

İnsanoğlu varlık âleminin en şerefli misafiri, en derin arayışların yolcusudur. Bu yolculukta insana rehberlik eden yüce kelâm, Kur’ân-ı Kerim’dir. O sadece bir kitap değil, bir hayat feneri, bir hakikat haritası ve en önemlisi bir rahmettir. Kur’ân’ın birçok ayetinde, hem kendisi hem de içindeki hükümler “rahmet” olarak nitelenmiştir. Bu ifade, sadece lütuf ve iyilik anlamına gelmez; aynı zamanda Allah’ın kuluna olan ilâhî ilgisinin, yönelişinin ve şefkatinin tecellisidir.

Kur’ân: Vahyin Suretindeki Rahmet

Kur’ân’ın, doğrudan “rahmet” olarak nitelendirildiği ayetlerde, onun insanı hem dünyevi hem de uhrevi felaketlerden kurtardığı, kalpleri şifa ile ihya ettiği ve hakikatle buluşturduğu görülür. Bu yönüyle Kur’ân, sadece bir bilgi kaynağı değil; bir şefkat eli, bir merhamet pınarıdır.

Bazı Ayetler ve Rahmet Boyutları

1. “Biz Kur’ân’dan, inananlara şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz…”
(İsra Suresi, 82)
Kur’ân, sadece fizikî hastalıklara değil, kalp körlüğüne, ruh darlığına ve manevî buhranlara karşı bir şifa ve rahmettir. İman edenler için bu ayet, Kur’ân’ın ilaç gibi geldiğini, huzur getirdiğini, dirilttiğini ilan eder.

2. “Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa ve inananlar için bir hidayet ve rahmet geldi.”
(Yunus Suresi, 57)
Bu ayet Kur’ân’ın dört temel fonksiyonunu sayar: öğüt, şifa, hidayet ve rahmet. Yani Kur’ân, sadece bilgi vermekle kalmaz; insanı iyileştirir, yönlendirir ve sarar. Her bir ayeti bir merhem gibidir, her harfi bir şefkat dokunuşudur.

3. “O, iman edenlere bir rehber ve rahmettir.”
(Fussilet Suresi, 44)
Kur’ân’ın rahmet oluşu, onun yol göstericiliğindedir. Yolu kaybolmuşlara istikamet, ruhu kararmışlara aydınlık bir pencere olur. Kur’ân, iman edenin kalbinde hem bir sekinet hem de bir sığınak oluşturur.

4. “Bu Kur’ân, bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım… Ve umulur ki öğüt alırlar diye bir rahmettir.”
(Enam Suresi, 155)
Burada Kur’ân’ın bir rahmet olarak gönderilme gayesi, öğüt alınmasıyla ilişkilendirilmiştir. Yani rahmet olabilmesi için ona yönelmek, kulak vermek, teslim olmak gerekir. Vahiy, uzak kalana değil, içten bağlanana rahmet olur.

Kur’ân’ın Rahmet Oluşunun Hikmetleri

1. Kalpleri Diriltir

Kur’ân, mecazî olarak “ölü kalpleri” diriltir. Zira gafletle, günahla, zulümle kararan kalpler ancak ilâhî bir rahmetle temizlenebilir. O rahmet, ayet ayet Kur’ân’da saklıdır.

2. Topluma Adalet Getirir

Kur’ân, sadece bireyin değil, toplumun da rahmetidir. Onun adalet, hak, merhamet ve ahlâk ilkeleri toplumsal huzurun teminatıdır. Nitekim Kur’ân’ın uygulandığı dönemler, insanlık tarihinde “asr-ı saadet” olarak anılmıştır.

3. Kıyamet Öncesi Son İlâhî Ferman

Kur’ân, insanlığa gönderilen son vahiydir. Bu sebeple Allah’ın son büyük rahmet tecellisidir. Önceki kitapların bozulmasıyla kararan dünyaya, yeniden bir rahmet yağmuru gibi inmiştir.

Rahmet Olana Rahmetle Yaklaşmak Gerekir

Kur’ân, rahmettir; ama bu rahmet, onu bir düşman gibi görenin yüzüne kapanır. Onun merhamet pınarları, ancak içtenlikle yönelene açılır. O yüzden Kur’ân’a yaklaşmak, bir ilim işi kadar bir kalb işidir. Kim onu bir ders kitabı gibi değil de, bir can simidi gibi okursa, hakiki rahmeti hisseder.

Sonuç: Rahmet Olan Kur’ân’la Buluşmak

Bugün dünyanın dört bir yanında acı, savaş, zulüm ve yalnızlık içinde kıvranan insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu şey bir rahmettir. Bu rahmet ne sistemlerde, ne ideolojilerde, ne de teknolojide bulunur. O rahmet, vahyin nuruyla inmiştir; Kur’ân’dadır.

Her ayetiyle insanı saran, her harfiyle insana dokunan bu rahmetin kıymetini bilmek, onunla yaşamak ve onu yaşatmak, bu çağın en büyük kulluk vazifesidir.

 

 

Loading

No ResponsesNisan 14th, 2025