BİZİM TARLAYI SÜRMÜŞLER .

BİZİM TARLAYI SÜRMÜŞLER .

Gizli işgal. Ayrık otları. Kripto yabancılar. Derin ve derindeki devlet.

Bir milletin ruhuna dokunmuş, toprağını işlemiş ama kendi tohumu değil, başkasının tohumu ekilmiş… Burası gizli bir işgalin, fikrî bir sömürünün, kimliksizleştirmenin hikâyesi…

BİZİM TARLAYI SÜRMÜŞLER

Gizli İşgalin Hikayesi: Kimliğimizin Altındaki Ayrık Otları

Toprak bizim. Evet, bu vatan bizim. Ama bir gün fark ettik ki bizim tarlayı başkaları sürmüş. Biz uyurken ya da dünyaya dalmışken, birileri gizlice girmiş bu topraklara.
Önce tohumları değiştirmişler.
Sonra su yollarını…
Derken, ekilen ürün artık bize benzememeye başlamış.
Dilimiz, düşüncemiz, kıblemiz, yönümüz…
Fark etmeden başkasının tarlasını savunur olmuşuz.

GİZLİ İŞGAL: Silahsız Fethin Derin Yüzü

Bu bir top mermisiyle olmadı.
Tankla, tüfekle, işgalle değil…
Kalemle,
Medyayla,
Eğitimle,
Kültürle,
Alışkanlıklarla,
Eğlenceyle,
Ekonomik bağımlılıkla…
Yani “görünmeyen zincirlerle” yapıldı.

Dışarıdan gelen işgalciye “düşman” dersin, ama içerideki kriptoya “arkadaş” zannedersin.”
İşte bu yüzden “kripto yabancılar” en tehlikelisidir. Çünkü seni senden daha iyi tanır.
Senin zaafını, geçmişini, geleceğini bilir.
Ve seni seninle vurmaya çalışır.
Bu, tarlanın içine sokulmuş ayrık otları gibidir.
Rengi yeşildir ama suyu çeker.
Kökü yerli görünür ama tohumu haricidir.

AYRIK OTU: Masum Görünüp Zehir Saçan

Kimliksiz bir gençlik…
Kökünden bihaber bir toplum…
Geçmişine düşman, geleceğine yabancı…
İşte bu, ayrık otunun tarlayı istila etmesidir.
Ve bu otlar, öyle bir yerleşir ki,
“Temizleyelim!” desen,
Tarlayı da söker hale gelirsin.

O yüzden “gizli işgal” bazen düşmandan daha yıkıcıdır.
Çünkü seni savaşmadan teslim alır.
Mabetleri boşaltır, kalpleri boşaltır, düşünceyi işgal eder.

DERİN VE DERİNDEKİ DEVLET: Hangisi Gerçek Sahibimiz?

Devlet dediğin, halkın hizmetkârıdır.
Ama eğer o da işgale göz yumuyorsa, ya gafildir, ya işbirlikçidir.
“Derin devlet” sadece dosyaların ardında değil,
milletin ruhuna karşı yapılan operasyonlarda gizlidir.
Ama daha derini var: Derindeki devlet…
Yani kalpleri yöneten, fikirleri şekillendiren, değerleri değiştiren görünmeyen egemenler.

Bugün bir ekran, bir reklam, bir dizi senin evine girip çocuklarının düşüncesini belirleyebiliyorsa,
gerçek egemenliği yeniden düşünmek zorundasın.

BİR ÇIKIŞ VAR MI?

Evet. Tarlanın hâlâ toprağı bereketlidir.
Ama önce ayıklamak gerekir.
Ayrık otlarını tanımak ve temizlemek…
Fikrî işgale karşı dirilmek…
Önce kendi kimliğine dönmek…
Sonra zihinleri özgürleştirmek…
Ve nihayetinde tekrar kendi tohumumuzu, kendi değerlerimizi ekmek.

Çünkü biz sadece tarlamızı değil, geleceğimizi de kurtarmak zorundayız.

Loading

No ResponsesNisan 8th, 2025