DÜNYA BÜYÜK BİR HAKİKATE HAMİLEDİR: DOĞUM SANCISINDA
DÜNYA BÜYÜK BİR HAKİKATE HAMİLEDİR: DOĞUM SANCISINDA
Dünya, tarihi boyunca büyük değişimlerin eşiğinde sancılar çekmiş, her dönüşüm öncesinde büyük sarsıntılar yaşamıştır. Bugün de insanlık, adeta yeni bir hakikatin doğumu öncesinde derin bir sancı içerisindedir. Peki, bu sancılar neyi haber veriyor? Dünyanın rahminde ne gibi bir gerçeklik büyümektedir?
Hakikatin Doğumu Öncesi Sancılar
Bir anne doğum yapmadan önce nasıl ki büyük acılar çeker, insanlık da büyük değişimlerin eşiğinde çalkantılı süreçlerden geçer. Bugünün sancıları da yeni bir çağın, büyük bir hakikatin arifesine işaret etmektedir.
Manevi ve Ahlaki Çöküş: Dünyada ahlaki değerler zayıflamakta, insanlar özlerinden uzaklaşmaktadır. Hakikat yerine yalanlar, adalet yerine zulüm, merhamet yerine bencillik ön plana çıkmaktadır.
Ekonomik ve Sosyal Krizler: Adaletsiz sistemler çökmekte, zenginlik ve fakirlik arasındaki uçurum derinleşmektedir. İnsanlık, haksızlıkların arttığı, adaletin kaybolduğu bir dönemde varoluş sancıları çekmektedir.
Doğa ve Felaketler: İnsanların hırsları ve yanlış yönetimleri sebebiyle tabiatta zarar görülmekte, afetler çoğalmaktadır. Adeta tabiatta, insanlığa bir tehlike uyarısı vermektedir.
Savaşlar ve Çatışmalar: İnsanoğlu barış yerine savaşı seçtiğinde, her defasında büyük bir çöküş yaşamış ve ardından yeni bir düzen kurulmuştur. Günümüzde de savaşlar, huzursuzluklar ve küresel kargaşalar insanlığın büyük bir sınavdan geçtiğini göstermektedir.
Doğum Sonrası Hakikat Nedir?
Her sancının ardından bir doğum vardır. Peki, bu sancılar neyin habercisidir? İnsanlık, bu doğum sancıları sonrası nasıl bir hakikate ulaşacaktır?
İnsanlık, fıtratına dönmeye mecburdur. Hakikat, fıtrata uygun yaşamaktır. İnsan ne zaman ki Rabbini unutur, ne zaman ki kendi benliğini putlaştırır, o zaman bu sancılar başlar. Bu sıkıntılar, insanlığın özüne dönmesini zorunlu kılan birer uyarıdır.
Adalet ve hakikat yeniden yükselecektir. Tarihte nice zulüm sistemleri çökmüş, ardından hak ve adaletin yükseldiği dönemler gelmiştir. Bu çağın sancıları da adil bir düzenin doğuşuna işaret etmektedir.
İslam’ın mesajı yeniden parlayacaktır. İnsanlık, huzuru ve kurtuluşu ancak hakiki adalet nizamında bulabilir. Zulümle abat olunmaz; batıl er ya da geç yok olur. Bugün sancılarla çırpınan insanlık, İslam’ın aydınlığıyla yeniden nefes alacaktır.
Sancılar Karamsarlık Değil, Umut Sebebidir
Bir doğum sancısı, aynı zamanda bir müjdedir. Acılar, yeni bir hayatın ve yeni bir düzenin habercisidir. Bugün dünyada yaşanan sıkıntılar, bir çöküş değil, bir yeniden doğuşun habercisidir.
O hâlde, bu sancıları doğru okumalı ve hazırlanmalıyız. Hakikatin doğumu yaklaşmaktadır ve bu doğum, insanlık için yeni bir dirilişin başlangıcı olacaktır. Zulüm ve batıl ne kadar güçlü görünse de doğum sancıları hakikatin kaçınılmaz olduğunu gösterir. Çünkü karanlığın en yoğun olduğu an, şafağın en yakın olduğu andır.