De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, mücrimlerin sonları nasıl olmuş bir görün?
“De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, mücrimlerin sonları nasıl olmuş bir görün?”
قُلْ س۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُجْرِم۪ينَ”
Neml.69.
Tarih, Mücrimlerin Sonunu Gösteren Bir Aynadır
Kur’an-ı Kerim, insanlara geçmiş toplumların akıbetlerini ibretle incelemelerini emrederek, tarihin derslerle dolu olduğunu hatırlatır. Neml Suresi 69. ayet bu gerçeği şöyle bildirir:
> “De ki: ‘Yeryüzünde gezip dolaşın, mücrimlerin sonları nasıl olmuş bir görün.'” (Neml, 69)
Bu ayet, insanları, tarihteki inkârcı ve zalim toplumların sonunu araştırmaya ve bundan ibret almaya çağırmaktadır. Çünkü tarih, yalnızca geçmişin olaylarını anlatan bir bilim dalı değil, aynı zamanda geleceğe ışık tutan bir aynadır.
Allah Teâlâ, müminlere tarihten ders çıkarmalarını emrederken, özellikle günahkâr ve zalim kavimlerin akıbetine dikkat çekmektedir. Peki, bu uyarının hikmeti nedir? Benzer ayetlerle birlikte inceleyelim.
1. Geçmiş Toplumların Helakı ve Uyarılar
Kur’an, geçmişteki inkârcı toplumları ve onların kötü akıbetlerini defalarca anlatır. Bu kıssalar sadece tarih bilgisi vermek için değil, aynı zamanda insanlara ders vermek için zikredilmiştir. Şimdi bazı örneklere bakalım:
a) Nuh Kavmi: Tufanla Yok Oluş
Nuh (a.s)’ın kavmi, Allah’a isyan etmiş, peygamberlerini yalanlamış ve günahlara dalmışlardı. Allah Teâlâ, onların sonunu şöyle bildirir:
> “Nihayet emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: ‘Her cinsten birer çifti ve aleyhinde hüküm verilmiş olanlar dışında aileni ve iman edenleri gemiye bindir.’ Zaten onunla birlikte pek azı iman etmişti.” (Hûd, 40)
İbret alınmalıdır ki, bu kavim, helak edilmeden önce defalarca uyarılmış, fakat uyarıları küçümsemişti.
b) Ad Kavmi: Kavurucu Rüzgarın Helakı
Ad kavmi, teknolojik olarak gelişmiş, güçlü binalar inşa eden ve ihtişam içinde yaşayan bir topluluktu. Ancak iman etmek yerine kibirlenerek peygamberlerine meydan okudular. Sonuçta azgın rüzgarlarla helak edildiler:
> “Onların üzerine, uğursuzluğu devam eden birkaç günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik ki, insanları sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.” (Hâkka, 7)
Binaları ve zenginlikleri onları kurtaramadı. Tarih bize gösteriyor ki, inkârcılar ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, Allah’ın azabına karşı koyamazlar.
c) Lut Kavmi: Yeryüzünden Silinme
Lut kavmi, ahlaksızlıkta ileri gitmiş, Hz. Lut’un uyarılarını reddetmiş ve inançsızlıklarını bir yaşam tarzı hâline getirmişlerdi. Sonuçta, üzerlerine taşlar yağdırılarak helak edildiler:
> “Derken, sabaha girdiklerinde korkunç bir ses onları yakalayıverdi.” (Hicr, 73)
Bugün dahi, bu kavmin yaşadığı bölgenin harap bir halde olduğu, bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur.
2. Tarihten Ders Almayanlar Aynı Akıbete Uğrar
Kur’an-ı Kerim, geçmiş kavimlerin başına gelen felaketleri sadece birer kıssa olarak anlatmaz. Aksine, bunları günümüz insanı için bir ibret levhası olarak sunar:
> “Biz onlara zulmetmedik. Lakin onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiğinde, Allah’ı bırakıp da taptıkları ilahları onlara hiçbir fayda sağlamadı, sadece helaklerini artırdı.” (Hûd, 101)
Bu ayetten anlaşılıyor ki, helak olan kavimlerin asıl sebebi, kendi zulümleriydi. Eğer günümüzde de toplumlar, Allah’ın emirlerini görmezden gelir, ahlaksızlık ve zulümde ileri giderse, geçmişteki mücrimlerin akıbetine uğramaktan kaçamazlar.
Nitekim, tarihte güçlü görünen nice devletler ve milletler, zulüm ve inkâr içinde boğuldukları için yok olup gitmişlerdir. Roma İmparatorluğu, Babil, Firavunlar Devleti, Osmanlı’nın son dönemleri… Hepsi, adaletten sapmanın, zulmün ve inkârın bedelini ödemiştir.
3. Günümüz İçin Çıkarılacak Dersler
Allah, insanlara geçmişten ders almalarını emrediyor. Bugün de mücrimlerin yollarına sapan toplumlar, benzer sonuçlarla karşı karşıya kalmaktadır. Eğer toplumlar:
Zulme sessiz kalırsa,
Haramı helal saymaya başlarsa,
Fakirleri ezip, kibir içinde yaşarsa,
Allah’ın ayetlerine lakayt kalırsa,
tarih tekerrür eder ve geçmişte helak olanların akıbetine uğramaları kaçınılmaz olur.
Bu yüzden müminler olarak, Kur’an’ın bize sunduğu bu ibretli uyarılara kulak vermeli ve helak olan toplumların hatalarını tekrarlamamalıyız. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de bu konuda şöyle buyurmuştur:
> “Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır.” (Ebu Davud, Libas, 4)
Bu hadis, kötülerin yolunu takip edenlerin, onlar gibi helak olacağına işaret etmektedir.
Sonuç: Hak Yolda Olanlar Kurtulur
Kur’an’da belirtilen geçmiş kavimlerin sonları, sadece tarihî olaylar değildir. Bunlar, geleceği şekillendiren, ders alınması gereken ilahi yasaların göstergeleridir. Neml Suresi 69. ayet, bizlere “gezip ibret alma” çağrısı yapmaktadır. Çünkü tarihten ders alanlar, gelecekte hatalara düşmekten korunurlar.
Bu yüzden her birimiz, bugün yaşadığımız toplumları, kendimizi ve çevremizi değerlendirmeli; geçmişte helak olan kavimlerin düştüğü hatalara düşmemek için Kur’an’ın gösterdiği istikamette yürümeliyiz.
Son olarak şu ayetle bitirelim:
> “Şüphesiz ki bunda, aklı olan veya gönül gözü açık olup da kulak veren kimseler için bir ibret vardır.” (Kaf, 37)
Tarih ibret almak içindir. Görmek istemeyenler içinse sadece tekrardan ibarettir.