ZEHİRLİ DUYGULAR
ZEHİRLİ DUYGULAR
İnsan, sadece aklıyla değil, aynı zamanda duygularıyla da var olan bir varlıktır. Sevgi, merhamet, şefkat ve vicdan gibi güzel duygular insanı yüceltirken; kin, öfke, kıskançlık, kibir, haset ve nefret gibi zehirli duygular insanın hem dünyasını hem de ahiretini mahveder.
Kur’an-ı Kerim’de, insanın nefsiyle mücadelesine dikkat çekilir:
“Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere gömen ise ziyan etmiştir.” (Şems, 9-10)
Bu ayet, duygularını kontrol edemeyen, nefsinin esiri olan insanın nasıl hüsrana uğrayacağını bizlere haber vermektedir. Çünkü zehirli duygular sadece sahibine değil, çevresine de zarar verir.
1. Haset: Kalbi Tüketen Ateş
Haset, başkasının sahip olduğu nimetlerin ona fazla geldiğini düşünmek ve onun elinden çıkmasını istemektir. Oysa Allah, herkese farklı nimetler vermiştir ve bu bir imtihandır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Haset, ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi iyilikleri yer bitirir.” (Ebu Davud, Edeb 44)
Haset, insanın huzurunu kaçırır, ona sürekli mutsuzluk verir. Halbuki şükretmek, elindekilerle mutlu olmayı bilmek, hasedin panzehiridir.
2. Kibir: Şeytanın En Büyük Günahı
Kibir, insanın kendini başkalarından üstün görmesi, insanlara tepeden bakmasıdır. Şeytanı Allah’ın rahmetinden kovduran şey de kibir değil miydi?
“Ben ondan (Adem’den) daha üstünüm. Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın!” (Sad, 76)
Bu ayet, kibirin nasıl bir tuzak olduğunu gösteriyor. Kibirli insan, kendini kusursuz görür ve hatalarını fark edemez. Halbuki mütevazı olmak, insanın hem Allah katında hem de insanlar nezdinde değerini artırır.
3. Öfke: Aklı ve Kalbi Kör Eden Zehir
Öfke, kontrol edilmediğinde en büyük felaketlere yol açar. Bir anlık öfke yüzünden nice yuvalar yıkılmış, dostluklar bozulmuş, hatta cinayetler işlenmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), öfke hakkında sahabesine şöyle nasihat etmiştir:
“Güçlü kişi, güreşte rakibini yenen değildir; asıl güçlü kişi, öfke anında kendini kontrol edendir.” (Buhari, Edeb 76)
Öfke anında susmak, abdest almak veya ortamdan uzaklaşmak, öfkenin verdiği zehri etkisiz hale getirmek için en güzel çözümlerden biridir.
4. Nefret: İnsanları Düşman Eden Karanlık
Nefret, bir insanı veya toplumu sadece kimliğinden veya farklı düşüncelerinden dolayı yok etmeye çalışan bir duygudur. Oysa Allah, insanları farklı yaratmış ve birbirlerini tanıyıp anlamalarını istemiştir:
“Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışmanız için sizi milletler ve kabileler hâline getirdik…” (Hucurat, 13)
Nefret, toplumları çökerten, insanları düşman eden bir zehirdir. Onun yerine sevgi, merhamet ve anlayış ile hareket etmek, hem dünyada hem de ahirette kurtuluş sebebidir.
5. Umutsuzluk: Allah’ın Rahmetinden Uzaklaşmak
Umutsuzluk, insanın geleceğe dair ümidini kaybetmesi ve Allah’ın rahmetinden ümidini kesmesidir. Oysa Allah, tövbe kapısını son nefese kadar açık bırakmıştır:
“Ey kendilerine zulmeden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar…” (Zümer, 53)
Ne hata yapmış olursak olalım, tövbe ile arınabilir ve hayatımızı değiştirebiliriz. Çünkü Allah’ın rahmeti her şeyden büyüktür.
Sonuç: Zehri Temizlemek ve Ruhumuzu Arındırmak
Zehirli duygular, insanı hem psikolojik olarak yıpratır hem de ahirette büyük bir pişmanlığa sürükler. Bunlardan korunmak için:
Hasedin yerine şükretmeyi,
Kibrin yerine tevazuyu,
Öfkenin yerine sabrı,
Nefretin yerine sevgiyi,
Umutsuzluğun yerine Allah’a güveni koymalıyız.
Unutmayalım ki, duygularımızı temizlediğimizde, hem bu dünyada hem de ahirette huzur içinde olacağız. Allah, bizleri zehirli duygulardan korusun ve kalbimizi arındırsın!