HADDİNİ AŞAN BM İFADESİ

HADDİNİ AŞAN BM İFADESİ

“BM İnsan Hakları Konseyi, İmamoğlu’yla birlikte en az 92 kişinin gözaltına alınmasından ve bazılarının tutuklanmasından büyük endişe duyduklarını belirterek, gözaltına alınan gazeteci ve protestocuların serbest bırakılmasını talep etti.” İsrailin zulmünü durduramayan BM, o kadar insan ölüp hala kan akmaya devam ederken,bizim iç işlerimize karışarak haddini ve hududunu aşıp hadsizce bizdeki yolsuzluk ve terörü örtmeye çalışıyor.

Haddini Aşan BM ve Çifte Standartlar

Dünya siyasetinde çifte standart, artık şaşırmadığımız bir gerçek. Güçlülerin çıkarlarını koruyan, mazlumları ise sadece kınayan uluslararası kuruluşlar, adaletin değil, güç dengelerinin temsilcileri haline gelmiş durumda. Bunun en bariz örneklerinden biri de Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin Türkiye’ye yönelik açıklamalarıdır.

BM’nin Çifte Standardı ve İsrail Zulmü

BM, Filistin’de yaşanan soykırımı, binlerce masum çocuğun, kadının ve yaşlının katledilmesini, hastanelerin bombalanmasını ve açlıktan ölümleri yalnızca “endişeyle” izleyen bir yapı olarak biliniyor. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü açık insanlık suçlarına karşı hiçbir yaptırım kararı alamayan bu örgüt, Türkiye’deki hukuki süreçlere müdahale etme cüretini gösteriyor.

İsrail’in 1948’den beri devam eden işgalini, milyonlarca insanı yerinden etmesini, BM kararlarını hiçe saymasını engelleyemeyen bu yapı, Türkiye’de yapılan bir operasyonu bahane ederek demokrasi ve insan hakları nutukları atıyor. Bu, tam anlamıyla iki yüzlülüktür.

Türkiye’nin İç İşlerine Müdahale Girişimi

BM İnsan Hakları Konseyi, son açıklamalarında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla birlikte gözaltına alınan bazı isimlerin serbest bırakılmasını talep etmiştir. Bu, açıkça Türkiye’nin iç işlerine müdahale etmek anlamına gelir.

Türkiye’de yürütülen yolsuzluk, terör bağlantıları ve suç örgütlerine yönelik operasyonlar, tamamen bağımsız yargının yürüttüğü hukuki süreçlerdir. Ancak BM, sanki Türkiye’de devlet ve yönetim yokmuş, hukuk işlemiyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor. Aynı BM, Avrupa’da ve ABD’de gerçekleşen siyasi operasyonlara tek kelime etmezken, Türkiye’yi hedef alıyor.

Bu açıklama sadece hadsizlik değil, Türkiye’deki yolsuzlukları ve terörle bağlantılı kişi ve grupları aklamaya yönelik bir çabadır.

Asıl Endişe: Türkiye’nin Bağımsız Tavrı

BM ve benzeri yapılar, Türkiye’nin bağımsız duruşundan, kendi politikasını belirlemesinden ve Batı’nın çizdiği sınırlara bağlı kalmamasından rahatsızdır.

Türkiye’nin Filistin davasına verdiği güçlü destek,

Terörle mücadelede kararlı tavrı,

Yerli ve milli savunma sanayisini geliştirmesi,

Enerji bağımsızlığına yönelik attığı adımlar gibi gelişmeler, Batı için bir tehdittir. Bu yüzden, iç siyaseti karıştıracak hamlelerle Türkiye’yi baskı altına almaya çalışıyorlar.

Sonuç: Kendi Değerlerimize Sahip Çıkmalıyız

BM gibi kurumların açıklamalarına itibar edilmemeli ve Türkiye kendi bağımsız politikalarını kararlılıkla sürdürmelidir. Eğer birileri gerçekten insan haklarını savunmak istiyorsa, önce Filistin’deki zulmü durdurmalı, Myanmar’daki soykırımı engellemeli, Suriye’de milyonlarca insanın yerinden edilmesine karşı çıkmalıdır.

Türkiye, adaletin ve bağımsızlığın tarafında durmaya devam etmeli, uluslararası çifte standartlara boyun eğmemelidir.

 

 

Loading

No ResponsesMart 28th, 2025