NETANYAHU ESEDDEN, İSRAİL ESEDİN SURİYESİNDEN BETER OLACAK. ZALİM DÜNYAYA HAKIM OLAMAZ, REZİL VE ZELİL OLUR.

NETANYAHU ESEDDEN, İSRAİL ESEDİN SURİYESİNDEN BETER OLACAK. ZALİM DÜNYAYA HAKIM OLAMAZ, REZİL VE ZELİL OLUR.


Zulümle Abad Olanın Sonu: Tarihten İbretlik Dersler

Tarih boyunca birçok lider, güç ve iktidar hırsıyla hareket etmiş, zulümle hüküm sürmeye çalışmıştır. Ancak tarih, bize bu tür yönetimlerin daima felaketle sonuçlandığını göstermiştir. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun politikaları ve İsrail’in Filistin’e uyguladığı baskı, günümüz dünyasında bu gerçeğin en güncel örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. “Netanyahu Esed’den, İsrail Esed’in Suriye’sinden beter olacak. Zalim dünyaya hâkim olamaz, rezil ve zelil olur.” sözü, sadece bir kehanet değil, tarihin defalarca isbatladığı bir gerçektir.

Tarihten Zulmün Sonu: Firavun’dan Hitler’e

Zulmün en bilinen örneklerinden biri Firavun’dur. Eski Mısır’da köleleştirdiği halklara karşı acımasızca davranan Firavun, Yaratıcı’ya meydan okuyacak kadar kendini güçlü görüyordu. Ancak tarih, onun Kızıldeniz’de askerleriyle birlikte yok olduğunu yazdı. Bugün Firavun’un sadece mumyalanmış cesedi var, fakat halkına yaşattığı zulüm sonsuza dek lanetlenmiş durumda.

Benzer şekilde Adolf Hitler, 20. yüzyılda dünyayı kasıp kavuran bir zalimdi. Yahudi soykırımı başta olmak üzere birçok ulusa karşı şiddet uyguladı, milyonlarca insanın ölümüne sebep oldu. Ancak savaşın sonunda Almanya yerle bir edildi ve Hitler, sığınakta intihar ederek tarihin en kötü sonlarından birini yaşadı. Zulümle yükselenlerin, aynı şekilde düşüşe geçtiği bir kez daha isbatlandı.

Esed ve Suriye: Bir Ülkenin Çöküşü

Suriye’deki Beşar Esed rejimi, kendi halkına uyguladığı baskı ve zulümle biliniyor. 2011’de Arap Baharı’nın etkisiyle başlayan halk ayaklanmalarına şiddetle karşılık veren Esed yönetimi, ülkesini adeta bir harabeye çevirdi. Bugün milyonlarca Suriyeli, vatansız ve yersiz bir şekilde mülteci durumunda. Esedin iktidarı yıkıldı, otladığı Rusyaya sığındı.
Zalim bir liderin, kendi halkına reva gördüğü acının, sonunda kendisini ve ülkesini nasıl mahvettiğini gösteren en güncel örneklerden biridir.

İsrail’in ve Netanyahu’nun Sonu Ne Olacak?

Netanyahu, Filistin halkına karşı yıllardır süren sistematik bir zulüm politikası yürütüyor. Gazze’de, Batı Şeria’da ve diğer bölgelerde İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen katliamlar, dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Ancak zulümle kurulan hiçbir düzen kalıcı olamaz.

İsrail’in giderek artan şiddet politikası, onun sonunu hızlandırabilir. Zulümle yönetilen her devletin içten çökmesi kaçınılmazdır. Filistin halkının yıllardır süren direnişi, tarihte zalimlere karşı verilen haklı mücadelelerin devamı niteliğindedir. Bugün İsrail’in uyguladığı şiddet ve baskı politikası, hem içeride hem de dışarıda büyük tepki topluyor. Eğer Netanyahu, zulümle ayakta kalacağını düşünüyorsa, tarih ona Firavun’un, Hitler’in ve Esed’in sonunu hatırlatacaktır.

Sonuç: Adalet Er Ya da Geç Tecelli Eder

Zalimler, kendilerini ne kadar güçlü görürse görsün, adalet eninde sonunda yerini bulur. Netanyahu ve İsrail, bugün zulüm politikalarıyla dünyaya meydan okuyor gibi görünse de bu sonsuza kadar süremez. Tarih, zulümle yönetilen hiçbir sistemin ayakta kalmadığını gösteriyor. Esed’in Suriye’yi nasıl bir harabeye çevirip kaçtığı ortadayken, Netanyahu da İsrail’i benzer bir sona sürükleyecektir.

Zulüm ile abad olanın, ahiri berbat olur. İsrail, zalimlikten vazgeçmezse, tıpkı Esed’in Suriye’si gibi içten içe çöküşe geçecek ve tarihte bir başka ibret vesikası olarak yerini alacaktır.

 

 

Loading

No ResponsesŞubat 24th, 2025