TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE: GÜNDEMLE ALAKALI TARİHİ VE İBRETLİ BİR YAZI
TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE: GÜNDEMLE ALAKALI TARİHİ VE İBRETLİ BİR YAZI
Türk atasözleri, asırlardır süzülerek gelen halk hikmetlerinin en güzel örnekleridir. “Turpun büyüğü heybededir” atasözü de bunlardan biridir. Görünen küçük meseleler bile işlerin ne denli büyüyebileceğini gösterir. Peki, bu sözün tarihî, sosyal ve güncel anlamda nasıl büyük bir ders verdiğini düşündünüz mü?
Tarih Boyunca “Turpun Büyüğü Heybede”
Tarih, küçük olayların büyük krizlere dönüşmesine dair ibretlik örneklerle doludur. Örneğin, I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi sadece bir suikastle başlamış gibi görünse de, aslında ardında yıllarca biriken emperyalist çıkar çatışmaları, ekonomik krizler ve milletler arasındaki gerginlikler vardı. Avusturya-Macaristan Veliaht Prensi Ferdinand’ın öldürülmesi sadece kıvılcımı çaktı, ama turpun büyüğü çoktan heybedeydi.
Benzer şekilde, Osmanlı’nın yıkılışı da sadece birkaç yılın meselesi değildi. Tanzimat’tan itibaren biriken ekonomik dengesizlikler, iç karışıklıklar, dış borçlar ve savaşlar, sonunda büyük çöküşü getirdi. Son darbeyi I. Dünya Savaşı vurdu, ama Osmanlı çoktan ağır hastaydı. Görünen ufak çatlakların ardında büyük kırılmalar gizliydi.
Günümüzde Turpun Büyüğü Nerede?
Bugün dünya çapında yaşanan olaylara bakınca da “Turpun büyüğü heybededir” sözü kulağa çalınıyor. Küresel ekonomi, enflasyon, savaşlar, enerji krizleri, iklim değişikliği derken, aslında karşı karşıya olduğumuz asıl büyük tehlikeler daha tam olarak kendini göstermedi.
Ekonomik dalgalanmalar: Bugün bazı ülkelerde enflasyon ve hayat pahalılığı gündemde. Ancak, büyük bir küresel kriz mi yaklaşıyor? 1929’daki Büyük Buhran da önce küçük finansal dalgalanmalarla başlamıştı.
Jeopolitik gerilimler: Bugün dünyada pek çok bölgede çatışmalar yaşanıyor. Ancak tarih, bize şunu gösteriyor: Büyük savaşlar, genellikle küçük gerilimlerin birikmesiyle patlak verir.
Teknoloji ve yapay zekâ devrimi: Bugün teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor ama gelecekte işsizlik, mahremiyet ihlalleri ve ahlaki problemler konusunda büyük krizler yaşanabilir mi?
Bireysel Hayatımızda “Turpun Büyüğü Heybede”
Sadece devletler ve toplumlar için değil, bireysel hayatlarımızda da bu söz büyük dersler verir. Günlük hayatta önemsiz gördüğümüz küçük hatalar, dikkatsizlikler, ihmal ettiğimiz sorumluluklar, ileride büyük sonuçlar doğurabilir. Sağlığımıza dikkat etmezsek yıllar sonra büyük hastalıklarla yüzleşebiliriz, küçük borçlar birikerek büyük mali krizlere dönüşebilir, ilişkilerde önemsiz sandığımız kırgınlıklar büyük kopuşların habercisi olabilir.
Sonuç: Küçük İşaretleri Dikkate Alalım
“Turpun büyüğü heybededir” demek, sadece büyük krizlerin geleceğini kabul etmek değil, aynı zamanda bu krizleri öngörerek önlem almak anlamına gelir. Tarihten ders almazsak, gelecekte aynı hataları tekrarlarız. Küresel, toplumsal ve bireysel düzeyde dikkatli olup küçük işaretleri görmeli, olabilecek büyük problemlere hazırlıklı olmalıyız. Çünkü çoğu zaman gerçek felaketler sessizce yaklaşır ve fark edildiğinde çok geç olabilir.
Sizce, bugünün dünyasında “turpun büyüğü” nerede saklı?
“Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi; onun için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt, gövdenin içine girdi. Şimdi, mukavemet güçleşti. Korkarım ki, cemiyetin bünyesi buna dayanamaz. Çünkü düşmanı sezmez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder. Cemiyetin basiret gözü böyle körleşirse, iman kalesi tehlikededir.”
-“Dünya, büyük bir mânevî buhran geçiriyor. Mânevî temelleri sarsılan garp cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir tâun felâketi, gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Bu müthiş sârî illete karşı İslâm cemiyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş, bâtıl formülleriyle mi? Yoksa İslâm cemiyetinin ter ü taze iman esaslarıyla mı? Büyük kafaları gaflet içinde görüyorum. İman kalesini, küfrün çürük direkleri tutamaz. Onun için, ben yalnız iman üzerine mesaimi teksif etmiş bulunuyorum.” Bediüzzaman.