MAHREM ALANA GİRİP VE MAHREM BİLGİLERE SAHİP OLAN CEBRAİL’İN GİDEMEDİĞİ VE GİREMEDİĞİ MAKAM VE MAKALDİR MİRAÇ
MAHREM ALANA GİRİP VE MAHREM BİLGİLERE SAHİP OLAN CEBRAİL’İN GİDEMEDİĞİ VE GİREMEDİĞİ MAKAM VE MAKALDİR MİRAÇ
Miraç, İslam inancına göre Peygamber Muhammed’in (s.a.v.) Allah ile buluştuğu manevi bir yolculuktur. Bu olay, İsra ve Miraç olarak iki aşamada gerçekleşmiştir:
1. İsra: Peygamber’in bir gece Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmesi.
2. Miraç: Mescid-i Aksa’dan göklere yükseltilerek Allah ile buluşması.
Bu yolculuk sırasında Cebrail (a.s.), Peygamber Efendimiz’e rehberlik etmiş, ancak Sidretü’l-Müntehâ denilen bir noktaya kadar eşlik edebilmiştir.
Sidretü’l-Müntehâ: Cebrail’in Geçemediği Sınır
Sidretü’l-Müntehâ, Miraç yolculuğunda göklerin en son noktasıdır. Cebrail (a.s.), buraya kadar Peygamberimize eşlik etmiş, fakat bu noktadan ileriye geçememiştir. Bunun sebebi:
Cebrail’in bir melek olması ve belirli sınırları aşamamasıdır.
Miraç, insana özel bir makam ve Allah’ın özel bir daveti olduğu için Peygamber Efendimiz bu yolculuğa tek başına devam etmiştir.
Cebrail (a.s.), bu sınırı geçemeyeceğini, “Buradan öteye geçersem yanarım.” diyerek ifade etmiştir. Bu, beşeri ve ilahi hakikat arasındaki en yüksek perde olarak yorumlanır.
Miraç’ın Önemi
Peygamberimiz, Allah ile perdesiz bir şekilde konuşmuş, yani doğrudan ilahi huzura kabul edilmiştir.
Beş vakit namaz, bu yolculuk sırasında ümmete farz kılınmıştır.
Allah’ın varlığına ve kudretine dair manevi bir tecrübe olarak kabul edilir.
Miraç, sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve metafizik bir yükseliştir. Bu nedenle İslam’da büyük bir öneme sahiptir.
@@@@@@@@
Miraç olayında Hz. Cebrail’in (a.s.) belirli bir sınıra kadar eşlik ettiği ve bu sınırdan ötesine geçemediği İslami kaynaklarda önemle vurgulanan bir konudur. Bu sınır, **Sidretü’l-Münteha** olarak adlandırılan ve “son sınır” anlamına gelen ilahi bir makamdır. İşte bu açıdan Cebrail’in giremediği mahrem alan ve makamlarla ilgili detaylar:
### 1. **Sidretü’l-Münteha ve Cebrail’in Duruşu**
Miraç yolculuğunda Cebrail, Peygamberimiz’i (s.a.v.) Sidretü’l-Münteha’ya kadar eşlik etmiş, ancak bu noktadan sonra ilerleyememiştir. **Sidretü’l-Münteha**, Kur’an’da Necm Suresi’nde (53:14-16) bahsedilen ve meleklerin bile ötesine geçemediği bir sınırdır. Cebrail, burada “Bir adım daha atsam yanarım” şeklinde ifade edilen bir sözle durmuştur .
– Sidretü’l-Münteha’nın melekler için son nokta olduğu genel kabul görmüştür .
– Bu makam, Allah’ın huzuruna yakınlığın sembolüdür ve yalnızca Peygamberimiz’e (s.a.v.) açılmıştır .
### 2. **Refref ile İlerleyiş ve İlahi Huzur**
Sidretü’l-Münteha’dan sonra Peygamberimiz (s.a.v.), **Refref** adı verilen bir vasıta ile “Kab-ı Kavseyn” (iki yay mesafesi) makamına ulaşmıştır. Bu, Allah’a en yakın mevki olarak tanımlanır ve burada tüm perdeler kalkarak ilahi huzur tecelli etmiştir .
– Cebrail’in bu noktaya girememesi, meleklerin mahrem ilahi bilgilere tam olarak vakıf olamayacağını gösterir.
– Tasavvufi kaynaklarda, bu makamın sadece Allah’ın seçtiği kullara (örneğin veliler) açılabileceği, ancak bu yolun da ancak Peygamberimiz’in (s.a.v.) mirasıyla mümkün olduğu belirtilir .
### 3. **Mahrem Bilgiler ve Cebrail’in Rolü**
Cebrail, vahiy meleği olmasına rağmen, Sidretü’l-Münteha’dan sonraki mahrem bilgilere (örneğin, namazın farz kılınışı veya ümmete verilen özel lütuflar) tam olarak vakıf olamamıştır.
– Peygamberimiz (s.a.v.), bu makamlarda Allah’tan doğrudan vahiy almış ve ümmeti için özel ikramlarla dönmüştür. Örneğin, 50 vakit namazın 5’e indirilmesi bu süreçte gerçekleşmiştir .
– Cebrail’in bu bilgileri aktarması, ancak Peygamberimiz’in (s.a.v.) tecrübesiyle mümkün olmuştur.
### 4. **Teolojik ve Tasavvufi Yorumlar**
– **Kelami Görüş:** Cebrail’in Sidretü’l-Münteha’da durması, meleklerin sınırlı bir ilmi olduğunu ve Allah’ın mutlak kudretini vurgular. Bu, insanın Allah’a yakınlıkta özel bir konuma sahip olabileceğine işaret eder .
– **Tasavvufi Yorum:** “Fenâfillah” (Allah’ta yok olma) mertebesine ulaşan veliler, manevi miraçla bu makamlara yaklaşabilir. Ancak bu yol, Peygamberimiz’in (s.a.v.) miracına bağlıdır ve Cebrail’in sınırını aşan bir lütuftur .
### 5. **Sonuç ve Özet**
Miraç’ta Cebrail’in giremediği mahrem alanlar şunlardır:
1. **Sidretü’l-Münteha Sonrası:** Refref ile ulaşılan “Kab-ı Kavseyn” ve ilahi huzur.
2. **İlahi Sırlar:** Namazın farz kılınışı gibi ümmete özel hükümler.
3. **Manevi Makamlar:** Allah’ın zatına yakınlık gerektiren bilgiler.
Bu durum, Peygamberimiz’in (s.a.v.) Allah katındaki benzersiz konumunu ve insanın manevi potansiyelini vurgular. Cebrail’in sınırı, meleklerin ilminin nihai noktasını; Peygamberimiz’in (s.a.v.) miracı ise insanın ulaşabileceği en yüce mertebeyi sembolize eder.