DAĞDAN GELEN TRUMP, BAĞDAKİ GAZZELİLERİ KOVUYOR -2-

DAĞDAN GELEN TRUMP, BAĞDAKİ GAZZELİLERİ KOVUYOR -2-

**DAĞDAN GELEN TRUMP, BAĞDAKİ GAZZELİLERİ KOVUYOR: TARİH, AHLAKİ VE DİRENİŞ ARASINDA BİR İBRET HİKÂYESİ**
*Trump’ın “Tehcir Planı” ve Filistinlilerin Toprağa Kök Salan İradesi*

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ocak 2025’te Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin Mısır ve Ürdün’e yerleştirilmesi yönündeki açıklamaları, uluslararası kamuoyunda şok etkisi yarattı. Bu öneri, yalnızca siyasi bir hamle değil, aynı zamanda tarihin tekerrür etme riskini taşıyan ve insan hakları açısından derin sorular doğuran bir teklif olarak karşımıza çıkıyor. Peki bu planın arka planı ne? Neden bu kadar tepki çekti? Ve en önemlisi, Gazze halkı bu teklife nasıl cevap veriyor?

### **1. Trump’ın “Turistik Cennet” Hayali ve Tehcir Fikrinin Asılları**
Trump’ın Gazze’yi “Orta Doğu’nun Rivierası” olarak tanımlaması ve bölgeyi turizme açma planı, aslında İsrail’in aşırı sağcı politikacılarının uzun süredir savunduğu “nüfus transferi” stratejisiyle örtüşüyor. Önerinin aslı, Trump’ın damadı Jared Kushner’in 2024’te yaptığı açıklamalara kadar uzanıyor. Kushner, Gazze’nin “sahil mülkünün” değerini vurgulayarak, İsrail’in bölgeyi “temizlemesi” gerektiğini ve sivillerin Necef Çölü’ne taşınmasını önermişti. Bu fikir, Trump’ın “yeniden inşa” söylemiyle birleşince, Gazze’yi turistik bir merkeze dönüştürme hedefi, Filistinlilerin yerinden edilmesini meşrulaştırma aracı haline geldi.

Ancak bu plan, insani boyutuyla ele alındığında kabul edilemez: 1,5 yıldır süren savaş ve İsrail saldırıları nedeniyle evlerini kaybeden 2,3 milyon Filistinli, “gönüllü göç” adı altında anavatanlarından koparılmak isteniyor.

### **2. Tepkiler: Uluslararası Reddiye ve İki Devletli Çözüm Vurgusu**
Trump’ın teklifi, Mısır ve Ürdün başta olmak üzere birçok ülke tarafından kesin bir dille reddedildi. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, “Filistinlilerin sürgün edilmesinin bir zulüm olduğunu” belirterek, ulusal güvenliklerini tehdit edecek bu plana dahil olmayacaklarını açıkladı. Ürdün Dışişleri Bakanı ise “Filistin’in bağımsızlığının tanındığı iki devletli çözüm” dışında bir seçeneğin kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Türkiye’den Suudi Arabistan’a, İspanya’dan Çin’e kadar pek çok ülke, Filistinlilerin topraklarından zorla çıkarılmasını “insanlık dışı” buldu. İspanya, UNRWA’ya yaptığı yardımı 50 milyon euroya çıkararak pratik bir adım attı ve “Gazzeliler Gazze’de kalmalı” çağrısı yaptı. BM ise bu planın “insan hakları ihlali” anlamına geleceğini belirterek karşı çıktı.

### **3. İsrail’in Aşırı Sağı ve Tarihin Tekerrürü Riski**
Trump’ın açıklamaları, İsrail’in aşırı sağcı kabine üyeleri Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich tarafından coşkuyla karşılandı. Ben-Gvir, “Trump’ın fikri akıllıca, göçü şimdi teşvik edin” diyerek Netanyahu’yu harekete geçmeye çağırdı. Bu ikilinin 2017’de kaleme aldığı ve Gazze halkına üç seçenek sunan makale (askerlik, ikinci sınıf vatandaşlık veya tehcir), Trump’ın planıyla adeta örtüşüyor.

Ancak bu durum, tarihteki zorunlu göçlerin (Nekbe gibi) izlerini taşıyor. Filistinliler, 1948’de yaşanan toprak kaybının tekrarlanmasından korkuyor. Hamas ve İslami Cihat Hareketi, “Soykırıma direnen halkımız bu plana izin vermeyecek” diyerek direniş iradesini gösterdi.

### **4. Gazze Halkının Direnişi: Toprakla Kurulan Varoluş Bağı**
Trump’ın “Gazze cehennem çukuru” benzetmesine karşı, Filistinlilerin evlerine dönüş görüntüleri, vatanlarına olan bağlılıklarını gözler önüne seriyor. 2025 Ocak’ta ateşkes sonrası 100 binden fazla Filistinli, harabe halindeki evlerine dönmek için yollara düştü. Bu tablo, toprağın yalnızca coğrafi bir parça değil, kimlik ve direniş sembolü olduğunu ispatlıyor.

Kur’an-ı Kerim’deki “yurtlarından çıkarılmama” ilkesine atıf yapan Filistinliler, Trump’ın “havuç göstererek” topraklarını terk ettirme çabasını reddediyor. Mısır ve Ürdün’ün reddi de bu direnişe uluslararası destek sağlıyor.

### **5. İbret ve Düşündürdükleri: Barış Nerede?**
Trump’ın planı, iki devletli çözümü tamamen göz ardı ediyor. Oysa Suudi Arabistan, “Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişki kurmayacağız” diyerek meşruiyetin yolunu gösteriyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Bunu düşünmek bile abesle iştigal” sözleri, meselenin ahlaki boyutunu özetliyor.

Bu süreç bize şunu hatırlatıyor: Tarih, güçlünün zayıfı ezdiği bir hikâyeler dizisi değil, insanlığın ortak hafızasıdır. Gazze halkının direnişi, toprağa kök salmış bir halkın iradesinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Trump’ın “dağdan gelip bağdakini kovma” çabası, insanlık tarihinin karanlık sayfalarına eklenmek yerine, barışın ancak adaletle mümkün olduğunu bir kez daha isbatlıyor.

**Son Söz:**
*”Bir halkın toprağı, onun hafızasıdır. Bu hafızayı silmeye çalışanlar, tarihin tekerrür etme gafletine düşer.”*

Loading

No ResponsesŞubat 7th, 2025