KİMSE YOK MU?

KİMSE YOK MU?

Kimse Yok Mu?

Gece karanlıktı… Herkes uykudaydı… Sonra bir anda yer sallandı, duvarlar yıkıldı, çığlıklar yükseldi. Ve bir sessizlik…

O sessizlik içinde bir ses duyuldu: “Kimse yok mu?”

Bu, sadece enkaz altındaki bir insanın feryadı değildi. Bu, insanlığın vicdanına yöneltilmiş bir soruydu.

6 Şubat 2023, sadece bir deprem günü değil, bir imtihandı. İnsanın acizliğini, dünyanın faniliğini, hayatın ne kadar kırılgan olduğunu gösteren bir ibret levhasıydı.

Ve enkazın altında kalan o ses, bugün hâlâ yankılanıyor: “Kimse yok mu?”

1. Enkaz Altındaki Çığlık

Her deprem bir yıkımdır ama asıl yıkım, umutların ve hayatların yerle bir olmasıdır.

Bir çocuk, annesine sarılmak istiyordu. Ama onun sesi duyulmadı…

Bir anne, bebeğini korumak için bedenini siper etti. Ama kolları hâlâ taşların altındaydı…

Bir baba, çocuklarını enkazdan çıkarmaya çalışıyordu. Ama güçsüz elleri betonlara yetmedi…

Ve her enkazın altından aynı soru yükseldi: “Kimse yok mu?”

Bu, sadece bir yardım çağrısı değildi. Bu, insanlığın vicdanına sorulan bir soruydu.

2. Yıkılan Sadece Binalar mıydı?

Deprem bir şehri yıkar ama vicdanı da sarsar. Çünkü bir binanın yıkılmasının ardında sadece deprem olayı yoktur; ihmal, hırs, sorumsuzluk da vardır.

Deprem değil, çürük binalar öldürdü.

İhmaller, dikkatsizlikler, “bize bir şey olmaz” düşüncesi yıktı.

Adalet eksik olunca, vicdan da enkaz altında kaldı.

Peki, şimdi soralım: “Kimse yok mu?”

Kimse bu ihmallere dur demeyecek mi?
Kimse yeni bir felaketi önlemek için çalışmayacak mı?
Kimse ders almayacak mı?

3. Tevekkül: Sabırla Ayağa Kalkmak

İnsan büyük acılar yaşadığında isyan etmek ister. Ama biz biliyoruz ki:

“Allah, sabredenlerle beraberdir.”
(Bakara Suresi, 153. Ayet)

Bu felaket bir imtihandı. Sabırla, tevekkülle ve bilinçle hareket etmemiz gereken bir imtihan…

İsyan etmek yerine ibret almalıyız.

Öfkelenmek yerine bilinçli hareket etmeliyiz.

Yıkılanların yerine, daha sağlam olanı inşa etmeliyiz.

Çünkü hayat devam ediyor. Ve bu enkazdan çıkardığımız sadece bedenler değil, dersler de olmalı.

4. İnsanlık Sınavı: Kimse Var mı?

Deprem anında insanlar enkaz altında yardım bekledi. O sırada tek bir cümle yankılanıyordu:

“Kimse yok mu?”

Ve biz gördük ki insanlık hâlâ ölmemişti.

Yardım ekipleri, günlerce uyumadan çalıştı.

Türkiye’nin dört bir yanından insanlar tek yürek oldu.

Kimi elindeki son lokmayı verdi, kimi kendi canını hiçe sayarak enkaza girdi.

İşte insanlık budur! Zorlukta birbirine sarılmak, acıyı paylaşmak, yaraları sarmaktır.

5. Yeniden İnşa Etmek: Sadece Binaları Değil, Bilinci de

Şimdi, bize düşen en büyük görev şudur:

Bu acıyı unutmayacağız! Ama sadece üzülerek değil, ibret alarak, bilinçli hareket ederek, daha sağlam yarınlar kurarak hatırlayacağız.

Güvenli binalar yapacağız.

Depreme hazırlıklı şehirler kuracağız.

İnsanı ve insanlığı önceleyen, adaletli bir sistem inşa edeceğiz.

Çünkü yeni bir deprem olduğunda, “Kimse yok mu?” diye soran biri varsa, cevabımız “Buradayız!” olmalı.

Son Söz: Sesini Duyalım

Bugün belki enkaz altından gelen çığlıkları duymuyoruz. Ama o ses hâlâ yankılanıyor:

“Kimse yok mu?”

Bu sesi duyanlardan mıyız?
Bu sesi unutanlardan mı?
Yoksa bu sesi duyup bir şeyler yapmaya çalışanlardan mı?

Cevabı vicdanımız versin…

Loading

No ResponsesŞubat 5th, 2025