SES VE NEFES
SES VE NEFES
Ses ve Nefes: Hayatın Sessiz İbretleri
Hayat, bazen derin bir nefes alıp bir an durup düşündüğümüzde bize en basit görünen şeylerin aslında ne kadar büyük anlamlar taşıdığını gösterir. Ses ve nefes… Biri yaşamın yankısı, diğeri yaşamın kendisi. İnsanı insan yapan bu iki unsuru anlamak, bize varoluşun derinliklerine bir kapı aralar.
Nefes: Hayatın Sessiz Sadası
Her nefes alışımız, yaşamımızın bir başka anını mühürler. Farkında olmasak da her nefes bir lütuf, her nefes bir hediye. İnsan, nefesi kesildiğinde hayatın ne kadar ince bir iplikle bağlı olduğunu anlar. En büyük servetin, ne bir mala ne de bir makama sahip olmak değil, nefes alabilmek olduğunu hastanelerin yoğun bakım koridorlarında görürüz.
Ancak ne gariptir ki insan nefesin değerini çoğu zaman fark etmez. Gündelik koşuşturma içinde o kadar çok şeye odaklanırız ki bizi hayatta tutan bu mucizevi gücü unutup gideriz. Halbuki her nefes, bize yeni bir başlangıç yapma şansı sunar. Aldığımız nefes geçmişte yaşanan acıları, hayal kırıklıklarını arkada bırakmak için bir fırsattır. Verdiğimiz nefes ise içimizde taşıdığımız yüklerden kurtulmanın bir hatırlatıcısıdır.
Ses: Hayatın Yankısı
Nefes yaşamın kendisiyse ses, bu yaşamın dışa vurumudur. İnsan, kelimelerle kendini ifade eder; sesini yükselterek sevinçlerini, kederlerini ve düşüncelerini paylaşır. Ama ses, sadece bir iletişim aracı değildir; aynı zamanda insanın iç dünyasının bir yansımasıdır.
Sessizlikte nefesin sesini duyabiliriz, çünkü her ses bir nefese dayanır. O halde insanın her sözü bir sorumluluk taşır. Söylediğimiz her kelime, bir nefesin ürünü olduğu için anlamlıdır. Gereksiz yere harcanan nefesler, boşa geçen zamana işaret eder. Kırıcı bir söz, nefesin kötüye kullanımıdır. Buna karşı, şefkatle söylenmiş bir kelime, insanın ruhuna nefes olur, ona yaşam verir.
Ses ve Nefesin İbretleri
Düşünelim: Nefesimiz tükenmeden söylememiz gereken doğru sözler var mı? Hayatımızdaki insanlara duymayı bekledikleri bir teşekkür, bir özür veya bir sevgi sözcüğünü fısıldamak için neyi bekliyoruz? Yarının garantisi yoksa, neden bu değerli nefesi suskunlukla harcıyoruz?
Öte yandan, bazen en büyük erdem, sesimizi kontrol edebilmektir. Yanlış zamanda yükseltilen bir ses, nefesi boşuna harcamaktır. Oysa sessizliğin gücüyle konuşmayı öğrenmek, hem kendimize hem de çevremizdekilere bir iyilik sunar.
Hayatın Dersi
Ses ve nefes, sadece fizyolojik birer olay değil, aynı zamanda hayatın bize sunduğu derin derslerdir. Nefes alıyorsak, hâlâ umut vardır. Sesimizi kullanabiliyorsak, hâlâ dünyaya katkıda bulunabiliriz. Ama nefesimiz bir gün sona erecek ve sesimiz bu dünyada yankılanmaz hale gelecek. İşte bu yüzden nefesimizi ve sesimizi en iyi şekilde kullanmalıyız.
Unutmayalım: Nefes, Allah’ın bize bahşettiği en kıymetli nimetlerden biridir; ses ise bu nimetin bir yankısı. Yaşam, bize bu ikisiyle birlikte sorumluluk yükler. Sesimizi sevgiyle, şefkatle, adaletle yükseltmeli ve nefesimizi boşa harcamamalıyız. Çünkü hayat, bize her nefeste bir fırsat sunar; bu fırsatı nasıl değerlendirdiğimiz ise bizim seçimimizdir.
Şimdi derin bir nefes alın ve düşünün: Bugün sesinizle ve nefesinizle ne yapacaksınız?