Risale-i Nur Külliyatı’nda Tevekkül kelimesi ve anlamları.
Risale-i Nur Külliyatı’nda Tevekkül kelimesi ve anlamları.
Risale-i Nur Külliyatı’nda Tevekkül Kelimesi ve Anlamı
Tevekkül, Risale-i Nur Külliyatı’nda sıkça geçen ve iman, teslimiyet ve Allah’a güven bağlamında derin bir anlam taşıyan bir kavramdır. Tevekkül, insanın elinden geleni yaptıktan sonra sonucu Allah’a bırakması, her işte O’na güvenip dayanması anlamına gelir. Bu kavram, insanın zayıf, aciz ve sınırlı bir varlık olduğunun idrakine dayanır ve İlahi Kudret’e tam bir teslimiyeti ifade eder.
Tevekkülün Temel Anlamı
Köken:
Arapça “v-k-l” kökünden türemiştir. Kelime anlamı olarak “birine vekil bırakmak, birine güvenmek ve dayanmak” demektir.
Risale-i Nur’da tevekkül, insanın gücünün yetmediği işler ve belirsizlikler karşısında Allah’a tam bir güven ve teslimiyet içinde olmasıdır.
Risale-i Nur’da Tevekkül Kavramının Kullanımı
1. İnsanın Vazifesi ve Tevekkül:
İnsan, dünya hayatında çalışmak ve sebeplere sarılmakla yükümlüdür. Ancak sonuçların oluşmasını Allah’a bırakmak tevekkülün özüdür. Tevekkül, tembellik ya da sebepleri terk etmek anlamına gelmez; aksine, sebeplere sarıldıktan sonra Allah’a dayanmayı ifade eder.
Örnek: “Tevekkül eden kişi, hikmet dairesinde sebepleri yerine getirir ve neticeyi Allah’a bırakır.”
2. Korku ve Kaygılara Karşı Tevekkül:
Risale-i Nur, tevekkülü insanın dünyadaki korku, endişe ve belirsizliklere karşı bir sığınak olarak gösterir. Allah’a tevekkül eden kimse, dünyanın zorlukları ve musibetleri karşısında güçlü bir dayanma gücü bulur.
Örnek: “Allah’a tevekkül eden kimse, kâinattaki hiçbir şeyden korkmaz. Çünkü bilir ki her şey Allah’ın kontrolündedir.”
3. Tevekkül ve İman Bağı:
Tevekkül, güçlü bir imanın göstergesidir. İnsan, Allah’ın Rahim, Hakim ve Kadîr olduğunu bilir ve bu bilince dayanarak her durumda O’na güvenir.
Örnek: “Tevekkül eden kişi, Allah’ın her işte hayır ve hikmet gözettiğini bilerek, tam bir teslimiyet gösterir.”
4. Dünyevi ve Uhrevi Hayatta Tevekkül:
Risale-i Nur’da tevekkül, yalnızca dünya işlerinde değil, ahiret işlerinde de bir rehberdir. İnsan, ahiret saadetini kazanmak için ibadet eder, dua eder ve ardından Allah’a güvenip sonucu O’na bırakır.
Örnek: “Tevekkül, dünyada huzurun, ahirette ise ebedi saadetin anahtarıdır.”
5. Tevekkül ve Sebeplerin Rolü:
Risale-i Nur’da, tevekkülün sebepleri tamamen bırakmak anlamına gelmediği, aksine sebeplere sarıldıktan sonra neticeyi Allah’a havale etmek gerektiği vurgulanır.
Örnek: “Çiftçi, tarlasını ekip sulamalı, ardından ürünün verimini Allah’tan beklemelidir. İşte bu, tevekkülün hikmetine uygundur.”
Tevekkülün Risale-i Nur’da Derin Anlamları
1. İnsan Aczi ve İlahi Kudret:
İnsan, sınırlı ve aciz bir varlık olduğunun farkına vardığında tevekkül edebilir. Tevekkül, insanın kendi acziyetini kabul ederek, sonsuz kudret sahibi Allah’a yönelmesi ve O’na dayanmasıdır.
2. Tevekkül ve Teslimiyet:
Tevekkül, teslimiyetten farklı olarak, aktif bir çaba ve çalışmanın ardından gelir. Teslimiyet, sonucu kabullenmeyi ifade ederken tevekkül, sonucu Allah’a bırakma ve güvende olma halini kapsar.
3. Tevekkül ve Dua:
Tevekkül, dua ile desteklenir. İnsan, elinden geleni yaptıktan sonra Allah’a tevekkül ederek dua eder. Dua, tevekkülün bir ifadesidir.
4. Huzurun Anahtarı:
Risale-i Nur, tevekkülü insanın ruh ve kalp huzurunun anahtarı olarak tanımlar. Tevekkül eden kişi, dünya meşakkatlerinden ve endişelerinden kurtularak, Allah’a olan güveniyle huzur bulur.
Tevekkülün Risale-i Nur’daki Önemli Örnekleri
1. Kader ve Tevekkül:
Risale-i Nur, kader ve tevekkül arasında güçlü bir bağ kurar. İnsan, kaderin Allah’ın ilmiyle belirlendiğini ve her şeyin hikmetle yaratıldığını bilerek tevekkül eder.
2. Kâinatın Tevekkülü:
Kâinattaki her varlık, Allah’ın emri ve iradesiyle hareket eder. Bu da onların bir tür tevekkül içinde olduğunu gösterir. İnsan da bu İlahi düzene uygun şekilde tevekkül etmelidir.
Sonuç:
Tevekkül, Risale-i Nur’da, Allah’a olan güven ve teslimiyetin bir ifadesi olarak tanımlanır. Tevekkül, çalışmak ve sebeplere sarıldıktan sonra neticeyi Allah’a bırakmayı, O’nun rahmetine ve hikmetine tam anlamıyla güvenmeyi gerektirir. Bu, hem bireysel huzurun hem de manevi olgunluğun temel taşlarından biridir. Risale-i Nur, tevekkülü imanın en güzel yansımalarından biri olarak ele alır ve insanın bu bilinçle hareket etmesini öğütler.
https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/arama/Tevekk%c3%bcl%20
@@@@@@@
Teekkül kelimesinin anlamı ve sebepleri.
Teekkül Kelimesinin Anlamı ve Sebepleri
Teekkül, kelime anlamı olarak “yıpranma, zayıflama, aşınma ve erime” gibi anlamlara gelir. Daha çok soyut bir kavram olarak, maddi ya da manevi bir varlığın zamanla etkisini kaybetmesi, zayıflaması veya özündeki gücünü yitirmesi şeklinde kullanılır.
Köken ve Anlam
Köken:
Arapça “e-k-l” kökünden türemiştir. Bu kök, “yemek” anlamına gelir, ancak “teekkül” kelimesi, “yenilme, tükenme, çürüme” gibi bir durumu ifade eder.
Teekkül, bir şeyin harici veya dahili etkenlerle bozulması, aşınması veya işlevini kaybetmesi anlamına gelir.
Genel Anlam:
Teekkül, hem maddi hem de manevi anlamlarda kullanılabilir.
Maddi: Metallerin paslanması, toprağın aşınması, binaların yıpranması gibi fiziksel süreçler.
Manevi: İnançların, ahlakın, kültürel değerlerin zamanla yozlaşması ve güç kaybetmesi.
Teekkülün Sebepleri
1. Maddi Sebepler:
Fiziksel ve Kimyasal Etkiler:
Bir maddenin çevresel faktörler (nem, sıcaklık, oksidasyon vb.) nedeniyle aşınması.
Örnek: Demirin paslanması veya taşların zamanla erozyona uğraması.
Kullanım ve Yıpranma:
Sürekli kullanım sonucu mekanik yıpranma veya aşınma.
Örnek: Eskiyen bir yolun veya köprünün zamanla teekküle uğraması.
2. Manevi Sebepler:
İnanç ve Ahlaki Değerlerde Bozulma:
İnsanların dini ve ahlaki prensiplerinden uzaklaşmaları sonucu, manevi bir yozlaşma ve zayıflama meydana gelir. Bu, bireylerde ve toplumlarda teekkül olarak görülür.
Örnek: Toplumun adalet ve merhamet gibi değerlerini kaybetmesi.
İlgisizlik ve Gaflet:
İnsanların manevi sorumluluklarına gereken önemi vermemeleri, değerlerin zamanla aşınmasına neden olur.
Örnek: İbadetlerin ihmal edilmesi, ruhsal zayıflığa yol açar.
Zamanın Etkisi:
Zamanla insanların düşünce yapısındaki değişiklikler veya dış faktörlerin etkisiyle manevi değerler teekküle uğrayabilir.
3. Toplumsal ve Kültürel Sebepler:
Modernleşme ve Yabancılaşma:
Geleneksel değerlerin yerine, yeni ve çoğu zaman köksüz anlayışların benimsenmesi.
Örnek: Kültürel mirasların unutulması veya önemsenmemesi.
Eğitim ve Bilinç Eksikliği:
Bilinçsiz bir şekilde değerlerin aktarılması veya eğitimin zayıflaması, ahlaki ve kültürel teekküle neden olur.
4. Kişisel Sebepler:
Tembellik ve Tükenmişlik:
İnsan, fiziksel veya manevi olarak çaba sarf etmeyi bıraktığında, ruhunda ve karakterinde teekkül başlar.
Örnek: İnsanın kendini geliştirmeyi bırakması, manevi bir çöküşe yol açar.
Teekkülün Önlenmesi
1. Maddi Alanda:
Düzenli bakım ve koruma: Fiziksel varlıkların yıpranmasını önlemek için düzenli bakım yapılmalıdır.
Örnek: Metal yüzeylerin paslanmasını önlemek için boyanması.
- Manevi ve Toplumsal Alanda:
İman ve İbadet:
Manevi teekkülü önlemek için bireyin ibadetlerini ihmal etmemesi, Allah’a yakın olması gerekir.Eğitim ve Şuur:
Toplumun manevi ve kültürel değerlerini korumak için bilinçli bir eğitim politikası uygulanmalıdır.Tefekkür ve Muhasebe:
Bireylerin kendi yaşamlarını sorgulaması, hatalarını fark ederek manevi olarak tazelenmesi teekkülü önler.Sonuç:
Teekkül, hem maddi hem de manevi düzeyde bir aşınma, zayıflama ve çöküş sürecini ifade eder. Risale-i Nur’un bakış açısıyla değerlendirildiğinde, teekkül, özellikle manevi boyutta, insanın yaratılış gayesinden uzaklaşmasının bir sonucu olarak görülür. Bediüzzaman Said Nursi, bu tür manevi teekkülün iman ve ibadetle önlenebileceğini, insanın sürekli kendini yenilemesi gerektiğini vurgular. Teekkül, bilinç ve gayretle aşılabilir bir süreçtir.