Risale-i Nur Külliyatı’nda Tefevvuk kelimesi ve anlamları.
Risale-i Nur Külliyatı’nda Tefevvuk kelimesi ve anlamları.
Risale-i Nur Külliyatı’nda Tefevvuk Kelimesi ve Anlamı
Tefevvuk, Risale-i Nur Külliyatı’nda yer alan, genellikle üstünlük, farklılık ve seçkinlik anlamlarını ifade eden bir kavramdır. İnsanların ve varlıkların Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellileriyle farklı derecelerde bir üstünlük göstermesi bağlamında kullanılır.
Tefevvuk (Üstünlük, Farklılık Gösterme):
Köken:
Arapça “f-v-k” kökünden gelir. Bu kök, “üstte olmak”, “farklı ve seçkin olmak” anlamlarını taşır.
Tefevvuk, “üstünlük kazanmak”, “diğerlerinden ayrılarak seçkinleşmek” anlamına gelir.
Risale-i Nur’daki Anlamı ve Kullanımı:
1. İnsanın Tefevvuku:
İnsan, diğer varlıklar arasında aklı, ruhu ve iman kabiliyetiyle tefevvuk eder. Allah’ın isim ve sıfatlarının en yüksek tecellilerini taşıyan insan, yaratılış itibarıyla yeryüzündeki halife olarak diğer canlılardan farklı ve üstün bir yere sahiptir.
Örnek: “İnsan, aklı ve kalbiyle Allah’ın varlığını ve birliğini idrak eder. Bu yönüyle diğer varlıklardan üstün kılınmıştır.”
2. Allah’ın İsim ve Sıfatlarının Tecellisi:
Risale-i Nur’da, kâinattaki varlıkların her biri Allah’ın farklı isimlerinin tecellilerini taşır. Ancak bazı varlıklar, bu tecellilerde diğerlerinden daha belirgin bir üstünlük (tefevvuk) gösterir.
Örnek: Güneş, ışığıyla Allah’ın Nur isminin tecellisinde diğer yıldızlara göre bir tefevvuk gösterir.
3. İman ve İlmin Tefevvuku:
İnsanlar arasında da iman ve ilim dereceleri bakımından tefevvuk vardır. Risale-i Nur, hakiki imanı elde edenlerin ve ilimle maneviyatını süsleyenlerin, manevi olarak üstünlük kazandığını ifade eder.
Örnek: “Hakiki iman, insanı hem dünyada hem ahirette yücelten bir tefevvuk sebebidir.”
4. Üstünlük Yarışı Değil, Hikmetin Gereği:
Risale-i Nur, tefevvuk kavramını insanın kibir ve gurur için değil, Allah’ın hikmetiyle belirlediği düzenin bir parçası olarak değerlendirir. Her varlık, yaratılış hikmeti doğrultusunda bir görev üstlenmiş ve kendi konumunda mükemmellik göstermiştir.
Tefevvukun Risale-i Nur’da Derin Anlamları:
1. Kâinattaki Hiyerarşi:
Tefevvuk, Allah’ın kâinatta yarattığı düzenin bir yansımasıdır. Bu düzende her varlık, kendi vazifesine uygun bir dereceye sahiptir. İnsan, bu hiyerarşinin en üst noktasında yer alır.
2. İlahi Sanatın Gösterilmesi:
Tefevvuk, Allah’ın sanatındaki çeşitliliği ve mükemmelliği ifade eder. Bazı varlıklar, bu sanatta diğerlerinden daha belirgin bir şekilde Allah’ın isimlerini ve sıfatlarını yansıtır.
3. Manevi Olgunlaşma:
İnsan, iman, ahlâk ve ibadetle manevi olarak tefevvuk edebilir. Risale-i Nur, insanın bu üstünlüğünü sadece dünyadaki değil, ahiretteki saadet için bir fırsat olarak değerlendirir.
Sonuç:
Tefevvuk, Risale-i Nur’da üstünlük, farklılık ve seçkinlik anlamında kullanılır. İnsan ve kâinattaki diğer varlıklar, Allah’ın hikmeti gereği farklı derecelerde tecellilere sahiptir. Bu üstünlük, kibir ve gurur için değil, Allah’ın isim ve sıfatlarını en güzel şekilde yansıtmak için bir vesiledir. İnsan, iman ve ibadetle bu üstünlüğünü artırabilir ve Allah’a daha yakın bir kul olma yolunda ilerleyebilir.
https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/arama/Tefevvuk
@@@@@@@
Risale-i Nur Külliyatı’nda Tevekkuf kelimesi ve anlamları.
Tevakkuf, Risale-i Nur Külliyatı’nda yer alan bir kavram olup, genel anlamıyla bir şeyin gerçekleşmesinin veya devamının başka bir şarta veya sebebe bağlı olmasını ifade eder. Bunun yanında durma, bekleme veya tereddüt hali gibi anlamlar da içerir. Risale-i Nur’da, bu kavram daha çok iman, hakikat ve insanın vazifeleri bağlamında derinlikli anlamlarda kullanılmaktadır.
Tevakkuf (Şarta Bağlı Olma, Durma):
Köken:
Arapça “v-k-f” kökünden gelir. Kelime anlamı olarak “durmak, beklemek, şart koşmak” gibi anlamlar taşır.
Tevakkuf, bir olayın, durumun veya hükmün gerçekleşmesinin belirli bir şarta veya duruma bağlı olmasını ifade eder.
Risale-i Nur’da Tevakkuf Kavramının Anlam ve Kullanımı:
1. İman ve Hakikatin Şartlara Bağlı Olması:
Risale-i Nur’da tevakkuf, iman hakikatlerinin birbiriyle bağlantısını ve bir hakikatin anlaşılmasının diğer bir hakikate bağlılığını ifade eder. İnsan aklı, kalbi ve ruhuyla bir bütün olarak hakikatleri idrak eder.
Örnek: İnsan, Allah’ın varlık ve birliğini anlamakta, kâinattaki delillere dayanır. Bu durumda, iman hakikatleri arasındaki bir bağın çözülmesi, diğer hakikatlerin anlaşılmasını da etkiler.
2. İnsanın Kendi Sorumluluklarında Tevakkuf:
İnsan, dünya ve ahiret vazifelerinde, bazen bir duraklama veya bekleme (tevakkuf) dönemine girer. Bu dönemler, genellikle tefekkür ve muhasebe için bir fırsat olarak görülür.
Örnek: İnsanın bir konuda karar vermeden önce düşünmesi ve istişare etmesi, bir tür tevakkuf halidir.
3. Amel ve Neticenin Tevakkufu:
Risale-i Nur’da, insanın yaptığı amellerin neticesinin Allah’ın iradesine bağlı olduğu vurgulanır. Amel, bir sebeptir; ancak sonucun gerçekleşmesi Allah’ın takdirine ve hikmetine tevakkuf eder.
Örnek: İnsan çalışır, gayret eder; ancak başarı ve sonuç Allah’ın inayetine bağlıdır.
4. Kur’an ve İlimlerde Tevakkuf:
Kur’an hakikatlerinin tam manasıyla anlaşılması, bir ilim ve hikmet birikimine tevakkuf eder. Bu nedenle, insanın hakikati anlaması, basit bir bilgiyle değil, derin bir tefekkürle mümkün olur.
Örnek: Kur’an’ın bazı ayetlerinin tefsiri, zamanla daha iyi anlaşılabilir. Bu, insanlığın bilgi ve tecrübesinin artmasına tevakkuf eder.
Tevakkufun Derin Anlamları:
1. Sebep ve Sonuç Arasındaki Bağ:
Risale-i Nur’da, kâinattaki düzen ve sistem, bir sebep-sonuç ilişkisine dayalıdır. Ancak, her sebep ve sonucun Allah’ın hikmetine bağlı olduğu, hiçbir şeyin kendi başına bağımsız bir şekilde gerçekleşmediği vurgulanır. Bu, tevakkuf kavramının kainattaki ilahi düzeni açıklayan bir yönüdür.
2. Bekleme ve Sabır:
Tevakkuf, insanın sabırla beklemesi gereken bir durumu da ifade edebilir. İnsan bazen aceleci davranır; ancak birçok mesele, hikmetli bir şekilde sonuçlanması için bir sürece bağlıdır.
3. Tefekkür ve İstişare:
Karar almadan önce durup düşünmek, istişare etmek ve meseleleri değerlendirmek de bir tür tevakkuf halidir. Bu, insanın aceleden kaçınıp hikmetle hareket etmesini sağlar.
Sonuç:
Risale-i Nur’da tevakkuf, bir şeyin başka bir şarta bağlı olması, duraklama, bekleme ve değerlendirme anlamlarında kullanılan önemli bir kavramdır. Külliyat, insanın hem aklını hem kalbini kullanarak hakikatleri anlaması gerektiğini, bunun da bazen durup düşünmeyi (tevakkuf) gerektirdiğini vurgular. Tevakkuf, Allah’ın hikmetine teslimiyetin ve sabırla hareket etmenin bir göstergesidir. Bu kavram, hem insanın manevi gelişiminde hem de kainattaki ilahi düzenin anlaşılmasında önemli bir yer tutar.
https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/arama/Tevakkuf
@@@@@@@@@