SESSİZLER MECLİSİ

SESSİZLER MECLİSİ


Sessizler Meclisi: Hakkın Sesini Sessizlikle Duyurmak

Sessizlik, insanoğlunun ruhuyla yüzleştiği en derin anlardan biridir. İslam medeniyeti, sessizliği bir zayıflık olarak değil, hikmet ve tefekkürün en güçlü ifadesi olarak görmüştür. “Sessizler Meclisi” başlığı altında, bu kavramın İslam’daki yerini ve Müslümanlara nasıl bir yol gösterici olduğunu inceleyelim.

Sessizlik ve Hikmet

Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ, düşünmeyi ve tefekkürü sıkça öğütler. Sessizlik, bu düşünme halinin en verimli zemini olarak karşımıza çıkar. Hz. Peygamber (s.a.v), “Ya hayır konuş ya da sus” buyurmuştur (Buhari, Edeb, 31). Bu hadis, susmanın yalnızca dilin susturulması değil, aynı zamanda düşüncenin derinleşmesi olduğunu da ifade eder. Sessizlik, hikmetin bir kapısıdır ve insanı hem Rabbine hem de kendi nefsine yaklaştırır.

Sessizlik ve İbadet

Sessizlik, ibadetin bir parçası olarak da karşımıza çıkar. Namaz kılarken, zikir çekerken ve dua ederken, dış dünyanın seslerinden uzaklaşıp iç dünyamızla buluşuruz. İhlasla yapılan bir ibadette, kulun sessizliği Rabbine duyduğu teslimiyetin bir göstergesidir. Bu sessizlik, deruni bir huzurun ve Allah’a yakınlığın nişanesidir.

Sessizlikle Protesto: Sessizler Meclisi

Tarih boyunca Müslümanlar, zulüm ve adaletsizlik karşısında sessiz kalmamış, ancak zaman zaman sessizliği bir protesto aracı olarak da kullanmıştır. Sessizlik, bazen kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir direnç ve sabır ifadesi olmuştur. Sessizler Meclisi, haksızlık karşısında Allah’a tevekkül ederek, sabırla ve hikmetle adaletin tesisini bekleyen bir duruşu temsil eder.

Sessizlik ve Modern Dünya

Bugün modern dünyada gürültü, zihnimizi ve kalbimizi meşgul eden en büyük unsurlardan biridir. Reklamlar, sosyal medya, haberler ve günlük hayatın kaosu içinde, sessizlik çoğu kez bir lüks olarak görülür. Oysa İslam, Müslümanlara sessizlik anlarında kendini sorgulama, Allah’a yönelme ve dünyaya hikmetle bakma imkânı sunar. Sessizler Meclisi, bu dünyada kendine bir yer arayan Müslümanlara, sesin değil özün önemini hatırlatır.

Sonuç

Sessizlik, bir teslimiyet ve tevekkül hâlidir. Sessizler Meclisi, insanın nefsini terbiye ettiği, Rabbine yöneldiği ve hikmetin peşine düştüğü bir duraktır. Her Müslüman, bu meclisin bir üyesi olmalı ve sessizliğin dilini anlamalıdır. Çünkü bazen en güçlü haykırış, sessizliğin ta kendisidir.

Rabbim bizlere, hikmetle dolu bir sessizliği ve Hakk’ın rızasını kazandıracak bir dili nasip eylesin. Amin.

Loading

No ResponsesOcak 11th, 2025