CIA- MOSSAD ve İngilizin İslam ülkeleri ve Ortadoğu plan ve oyunları.

CIA- MOSSAD ve İngilizin İslam ülkeleri ve Ortadoğu plan ve oyunları.


CIA, MOSSAD ve İngiltere’nin İslam Ülkeleri ve Ortadoğu Üzerindeki Plan ve Stratejileri

Ortadoğu, tarih boyunca jeopolitik, enerji kaynakları ve dini çatışmalar nedeniyle küresel güçlerin ilgi odağı olmuştur. ABD’nin CIA’sı, İsrail’in MOSSAD’ı ve İngiltere, bölgedeki çıkarlarını korumak için çeşitli stratejik planlar ve operasyonlar geliştirmiştir. Bu güçlerin İslam dünyasına yönelik politikaları genellikle enerji kaynaklarının kontrolü, stratejik ittifakların kurulması ve bölgeyi istikrarsızlaştırarak güç dengelerinin kendi lehlerine şekillendirilmesi üzerine kuruludur.

1. Ortadoğu’da CIA’nın Stratejileri ve Operasyonları

CIA, ABD’nin çıkarlarını korumak ve genişletmek için Ortadoğu’da yoğun istihbarat ve operasyonel faaliyetler yürütmektedir. Bu planlar genellikle “demokrasi getirme” söylemiyle meşrulaştırılsa da, birçok durumda bölge ülkelerini istikrarsızlaştırmaya yönelik adımları içermektedir.

Ana Hedefler:

1. Enerji Güvenliği ve Kontrol

ABD’nin enerji politikalarının temel unsuru, Ortadoğu’daki petrol ve doğal gaz rezervlerini kontrol altında tutmaktır. CIA, bu amaç doğrultusunda darbe, hükümet değişiklikleri ve ekonomik baskılar uygulamıştır.

Örnek: 1953 yılında İran Başbakanı Muhammed Musaddık’ın devrilmesi, CIA destekli bir operasyondu. Musaddık, petrol sektörünü millileştirdiği için Batı çıkarlarına tehdit olarak görülmüştü.

2. Rejim Değişikliği ve Darbeler

CIA, bölgede Batı’ya yakın rejimleri desteklemek ve ABD karşıtı liderleri devirmek için gizli operasyonlar düzenlemiştir.

Örnek: 1980’lerde Irak-İran Savaşı sırasında CIA, Saddam Hüseyin’e hem destek hem de kısıtlamalar uygulayarak iki tarafı zayıf tutmaya çalıştı.

3. Radikal Grupları Destekleme

Soğuk Savaş sırasında CIA, komünizmle mücadele adı altında radikal İslamcı grupları desteklemiştir.

Örnek: Afganistan’da Sovyet işgaline karşı savaşan mücahit gruplara milyarlarca dolar silah ve lojistik destek sağlanmıştır. Bu gruplar, daha sonra El Kaide gibi örgütlerin temelini oluşturmuştur.

2. MOSSAD’ın Ortadoğu Stratejileri ve Planları

MOSSAD, İsrail’in güvenliğini sağlamak ve bölgedeki Arap ülkelerini zayıflatmak amacıyla operasyonlar yürütmektedir. İsrail, bölgedeki güvenlik tehditlerini azaltmak için MOSSAD aracılığıyla hem açık hem de gizli faaliyetlerde bulunur.

Ana Hedefler:

1. İran’ın Etkisizleştirilmesi

İran’ın nükleer programını engellemek ve bölgedeki nüfuzunu sınırlamak, MOSSAD’ın birinci önceliğidir.

Örnek: İranlı nükleer bilim insanlarına yönelik suikastlar, MOSSAD tarafından gerçekleştirilen operasyonlara örnektir.

2. Filistin Direniş Gruplarını Zayıflatma

MOSSAD, Hamas ve diğer Filistinli direniş gruplarını etkisiz hale getirmek için operasyonlar düzenlemektedir.

Örnek: 1988’de Tunus’ta Filistinli lider Ebu Cihad’a düzenlenen suikast, MOSSAD’ın uzak ülkelerde bile etkin olduğunu göstermektedir.

3. Bölgesel İttifaklar Kurma

İsrail, Arap ülkeleriyle normalleşme politikalarını desteklemek için MOSSAD’ı kullanmaktadır. Özellikle İran karşıtı cephede Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkelerle gizli iş birliği yürütmektedir.

4. Kaos Stratejisi

İsrail’in bölgedeki temel stratejilerinden biri, “böl ve yönet” ilkesine dayalı olarak komşu ülkeleri zayıflatmaktır. Irak, Suriye ve Lübnan gibi ülkelerdeki mezhepsel çatışmalar, MOSSAD’ın bu stratejisinin sonuçları olarak görülmektedir.

3. İngiltere’nin Ortadoğu Politikaları ve Derin Planları

İngiltere, Ortadoğu’daki etkinliğini 19. yüzyıldan itibaren sömürgecilik politikalarıyla kurmuştur. Bölgedeki petrol kaynaklarının kontrolü ve stratejik konumu, İngiltere’nin bu coğrafyaya ilgisinin temel nedenleridir.

Ana Hedefler:

1. Sykes-Picot Antlaşması (1916)

İngiltere ve Fransa, Osmanlı sonrası Ortadoğu’yu paylaştı. Bu antlaşma, bugünkü sınırların oluşmasına ve etnik-mezhepsel çatışmaların tohumlarının atılmasına neden oldu.

2. Filistin ve İsrail’in Kuruluşu

İngiltere, 1917 tarihli Balfour Deklarasyonu ile Yahudilere bir yurt vaadinde bulunmuş ve İsrail’in kuruluş sürecinde aktif rol oynamıştır.

Bu politika, Filistin sorununun temelini oluşturmuş ve bölgedeki sürekli çatışmalara zemin hazırlamıştır.

3. Enerji Kaynaklarının Kontrolü

İngiltere, Irak ve İran’daki petrol sahalarının kontrolünü uzun yıllar elinde tutmuş ve bu kaynaklara yönelik müdahalelerde bulunmuştur.

Örnek: Anglo-İran Petrol Şirketi’nin millileştirilmesi sürecinde İngiltere, İran’daki çıkarlarını korumak için ABD ile iş birliği yapmıştır.

4. Bölgesel Çatışmaları Destekleme

İngiltere, bölgedeki ülkeler arasındaki çatışmaları körükleyerek istikrarsızlık yaratma politikasını benimsemiştir. Özellikle Irak ve Suriye’deki iç savaşlarda dolaylı etkileri olduğu iddia edilmektedir.

4. Ortak Stratejiler ve Oyunlar

1. “Böl ve Yönet” Stratejisi

CIA, MOSSAD ve İngiltere, etnik ve mezhepsel farklılıkları kullanarak bölgedeki çatışmaları artırmış ve istikrarsızlık yaratmıştır.

Irak, Suriye ve Lübnan gibi ülkelerde Sünni-Şii çatışmaları bu politikanın sonucudur.

2. Arap Baharı ve Rejim Değişiklikleri

2010’larda başlayan Arap Baharı, Batılı istihbarat örgütlerinin etkili olduğu bir süreç olarak değerlendirilir. Bu süreçte bazı rejimler devrilmiş, ancak sonuç olarak bölgede daha büyük kaos ortaya çıkmıştır.

Libya, Mısır ve Suriye bu planların en açık örnekleridir.

3. Terör Örgütleri Üzerinden Kontrol

Terör örgütleri, bölgedeki güç dengelerini kontrol etmek için bir araç olarak kullanılmıştır.

El Kaide, IŞİD ve diğer grupların ortaya çıkışı, bölgedeki istihbarat oyunlarının bir sonucu olarak görülmektedir.

4. Normalleşme ve Stratejik İttifaklar

İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki normalleşme süreci, İran’a karşı bir cephe oluşturma stratejisinin parçasıdır.

Sonuç

CIA, MOSSAD ve İngiltere’nin Ortadoğu’daki faaliyetleri, bölgenin jeopolitik öneminden kaynaklanan çıkar mücadelelerinin bir yansımasıdır. Bu güçler, enerji kaynaklarının kontrolü, rejim değişiklikleri ve bölgesel kaos stratejileriyle İslam ülkelerini etkisi altına almayı hedeflemiştir. Ancak bu politikalar, bölge halkları için istikrarsızlık, yoksulluk ve sürekli çatışmalar getirmiştir. Bu süreç, Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanmasını zorlaştırmakta ve dış güçlerin etkisini daha da artırmaktadır.

 

 

Loading

No ResponsesAralık 27th, 2024