Felluce savaşının mahiyeti nedir?
Felluce savaşının mahiyeti nedir?
Felluce savaşı, Irak’ın işgaline karşı direnen Sünni direnişçiler ile ABD ve Şii milisler arasında 2004-2014 yılları arasında Felluce şehrinde yaşanan bir dizi çatışmadır. Felluce savaşı, Irak Savaşı’nın en kanlı ve en tartışmalı bölümlerinden biri olarak kabul edilir. ABD güçleri, şehri bombalayarak ve kuşatarak binlerce sivili öldürmüş, yüz binlercesini yerinden etmiş ve şehri büyük ölçüde harabeye çevirmiştir.
Felluce savaşı, ABD’nin Irak’ı işgal etmesine tepki olarak başlayan direniş hareketinin en güçlü olduğu bölgelerden biriydi. Felluce halkı, Saddam Hüseyin rejimine hem bağlı hem de muhalif olan dindar ve gelenekçi bir toplumdu. ABD askerleri, şehre girdikten sonra sivil göstericilere ateş açmış, ev baskınları düzenlemiş ve motosikletlere el koymuşlardır. Bu olaylar, halkın ABD’ye karşı öfkesini artırmış ve direnişi körüklemiştir.
Felluce savaşı, dört ana aşamadan oluşmaktadır:
I. Felluce Muharebesi: Nisan-Mayıs 2004’te ABD askerleri, Felluce’yi ele geçirmeye çalışmış ancak direnişçilerin şiddetli savunması karşısında geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu muharebe, ABD’nin Irak’ta ilk kez yenilgiye uğradığı an olarak görülmektedir.
II. Felluce Muharebesi: Kasım-Aralık 2004’te ABD askerleri, Şii milislerin de desteğiyle Felluce’ye ikinci bir saldırı başlatmıştır. Bu saldırı, Irak Savaşı’nın en büyük ve en kanlı operasyonu olarak tarihe geçmiştir. ABD güçleri, şehri ağır silahlarla bombardıman etmiş, kimyasal silahlar kullanmış ve sivilleri katletmiştir. Direnişçiler ise sokaklarda ve evlerde çetin bir mücadele vermiştir. Sonunda ABD güçleri, şehrin kontrolünü ele geçirmiş ancak büyük kayıplar vermiştir.
III. Felluce Muharebesi: Mart-Nisan 2007’de ABD askerleri, Felluce’deki direnişi tamamen ortadan kaldırmak için yeni bir operasyon başlatmıştır. Bu operasyon, daha çok istihbarat toplama ve tutuklama odaklı olmuştur. ABD güçleri, şehirdeki direniş liderlerini yakalamaya çalışmış ancak başarılı olamamıştır.
IV. Felluce Muharebesi: Aralık 2013-Ocak 2014’te IŞİD’e bağlı militanlar ve bölgedeki isyancı Sünniler, Felluce’yi ele geçirmiş ve ABD destekli Irak ordusuna karşı savunmuştur. Bu muharebe, IŞİD’in Irak’ta ilk kez büyük bir şehri kontrol altına alması olarak kaydedilmiştir56
Felluce savaşı, Irak’taki siyasi ve toplumsal dengeleri değiştiren bir olay olmuştur. Şehirde yaşanan katliamlar ve yıkımlar, hem Irak halkının hem de dünya kamuoyunun ABD’ye karşı tepkisini artırmıştır. Şii milislerin ABD ile işbirliği yapması, Sünni direnişçileri daha da radikalleştirmiş ve IŞİD gibi örgütlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Felluce savaşı, Irak’ın parçalanmasına ve mezhep çatışmalarına yol açan bir faktör olmuştur.
1: https://tr.wikipedia.org/wiki/I.Felluce_Muharebesi 2: https://www.memurlar.net/haber/1080607/katliam-gorevi-felluce-kasabi-na.html 5: https://tr.wikipedia.org/wiki/Felluce_Muharebesi%282014%29 6: https://bing.com/search?q=Felluce+sava%c5%9f%c4%b1 3: https://www.yeniakit.com.tr/haber/hem-katil-hem-haysiyetsiz-abd-yeni-savas-gemisine-onbinlerce-sivili-katlettigi-fellucenin-1716163.html 4: https://www.mepanews.com/tarih-7-kasim-2004-felluce-savasi-48415h.htm : https://www.turkiyegazetesi.com.tr/dunya/israilin-kara-harekati-icin : https://www.globalsecurity.org/military/ops/oif-fallujah_iii.htm
@@@@@@@
Neden ABD askerleri Irak’ta bulunuyorlardı?
ABD askerleri Irak’ta, 2003 yılında Saddam Hüseyin rejimini devirmek için başlattıkları işgalin devamı olarak bulunuyorlardı. ABD, Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu ve uluslararası barışı tehdit ettiğini iddia ediyordu. Ancak bu iddiaların kanıtlanması mümkün olmadı12. ABD, Irak’taki askerlerini çekmeye çalışsa da, ülkede yaşanan siyasi ve güvenlik sorunları nedeniyle bunu tam olarak gerçekleştiremedi. ABD Başkanı Joe Biden, 2023 yılında Irak’taki muharip güçlerin yıl sonuna kadar çekileceğini açıkladı3. Ancak eğitim ve danışmanlık desteği veren askerlerin Irak’ta kalmaya devam edeceği belirtildi. ABD’nin Irak’taki askeri varlığı, hem Irak halkı hem de bölgedeki diğer ülkeler tarafından eleştiriliyor. ABD askerleri, zaman zaman İran destekli milislerin saldırılarına maruz kalıyor456. Ayrıca IŞİD gibi terör örgütlerinin yeniden güçlenmesi de endişe yaratıyor. ABD’nin Irak’taki askerleri, 20 yıldır süren bir savaşın sonucu olarak görülebilir. Bu savaş, hem Irak’ın hem de bölgenin geleceğini derinden etkiledi.
@@@@@@#
Irak’ın kitle imha silahları var mıydı?
Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğu iddiası, ABD ve bazı müttefiklerinin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesinin ana gerekçesiydi. Ancak daha sonra yapılan araştırmalar, Irak’ın kitle imha silahları programını 1991’den sonra durdurduğunu ve 2003’te hiçbir kitle imha silahına sahip olmadığını ortaya çıkardı. Bu iddianın yanlış olduğu, Duelfer Raporu adı verilen bir raporla da doğrulandı. Bu rapor, Irak’ta kitle imha silahları arayan bir grup tarafından hazırlandı ve 2004 yılında yayınlandı. Raporda, ABD Başkanı George W. Bush başta olmak üzere ABD hükümetinin Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu iddia ettiği kanıtların çoğunun yanlış veya yanıltıcı olduğu belirtildi. Bu rapor, Irak Savaşı’nın meşruiyetini sorgulayan birçok eleştiriye neden oldu. Irak Savaşı hem Irak’ta hem de bölgede büyük yıkım ve istikrarsızlık yarattı. Savaşın başlangıcından bu yana yaklaşık 200 bin sivil öldü. Ayrıca savaş, IŞİD gibi terör örgütlerinin ortaya çıkmasına ve yayılmasına da zemin hazırladı5. Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olmadığı gerçeği, savaşın gereksizliğini ve trajedisini göstermektedir.
1: https://www.bbc.com/turkce/articles/cgreyr87gr4o 2: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kitle_imha_silah%C4%B1 3: https://tr.wikipedia.org/wiki/Duelfer_Raporu 4: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56592140 5: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56592140
@@@@@@@
ABD’nin Irak’a müdahalesi neden tartışmalı bir konu?
ABD’nin Irak’a müdahalesi, birçok açıdan tartışmalı bir konudur. Bu konunun tartışmalı olmasının bazı nedenleri şunlardır:
ABD, Irak’ı işgal etmek için kitle imha silahlarına sahip olduğunu iddia etti. Ancak bu iddia daha sonra yanlış çıktı. ABD, Irak’ta hiçbir kitle imha silahı bulamadı. Bu durum, ABD’nin işgalin meşruiyetini sorgulayan birçok eleştiriye maruz kalmasına neden oldu.
ABD, Irak’ı özgürleştirmek ve demokratikleştirmek istediğini söyledi. Ancak işgal sonrasında Irak’ta siyasi ve güvenlik sorunları arttı. Irak’ta mezhep çatışmaları, terör saldırıları, yolsuzluk ve insan hakları ihlalleri yaşandı. ABD, Irak’ın yeniden inşasında yetersiz kaldı ve ülkeyi istikrara kavuşturamadı.
ABD, Irak’taki askeri varlığını uzun süre sürdürdü. Bu durum, hem Irak halkının hem de bölgedeki diğer ülkelerin tepkisini çekti. ABD askerleri, zaman zaman İran destekli milislerin saldırılarına maruz kaldı. ABD askerleri, ayrıca sivil ölümlerine ve insan hakları ihlallerine sebep oldu1. ABD askerleri, Irak’ın egemenliğine ve bağımsızlığına saygısızlık ettiği gerekçesiyle eleştirildi.
Bu nedenlerden dolayı, ABD’nin Irak’a müdahalesi neden tartışmalı bir konu olduğunu anlayabilirsiniz.
3: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-57966344 1: https://www.voaturkce.com/a/irak-isgalinden-20-yil-sonra-abd-hangi-noktada/7013122.html 2: https://www.sosyalbilimler.com.tr/index.php/disosbilder/article/download/79/81 4: https://www.orsam.org.tr/d_hbanaliz/1serhat_21.pdf
@@@@@@@@
ABD askerleri Irak’tan çekildi mi?
ABD askerleri Irak’tan çekildi mi sorusunun cevabı, ABD’nin muharip güçlerinin ne zaman çekildiğine bağlı olarak değişiyor. ABD, 2003 yılında Irak’ı işgal etti ve 2011 yılında muharip güçlerini çekti1. Ancak 2014 yılında IŞİD’in ortaya çıkmasıyla ABD, Irak ordusuna destek vermek için yeniden asker gönderdi. Bu yılın Temmuz ayında ABD Başkanı Joe Biden, ABD’nin muharip güçlerinin yıl sonuna kadar Irak’tan ayrılacağını açıkladı. Ancak eğitim ve danışmanlık desteği veren ABD askerlerinin sayısının değişmeyeceğini söyledi. Bu nedenle, ABD’nin Irak’tan tamamen çekildiğini söylemek zor.
@@@@@@@@@
ABD’nin işgal ettiği devletler ve özellikle İslâm ülkeleri hangileridir?
ABD’nin işgal ettiği devletler ve özellikle İslâm ülkeleri hakkında size bazı bilgiler verebilirim. ABD, 2001 yılından bu yana Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Somali ve Pakistan gibi yedi Müslüman ülkeyi bombaladı1. Bu ülkelerden Afganistan ve Irak’ı doğrudan işgal etti. Afganistan’da 2001’den beri Taliban’a karşı savaşan ABD, 2021 yılında çekilmeye başladı. Irak’ta ise 2003’te Saddam Hüseyin rejimini deviren ABD, 2011’de çoğunlukla çekildi ancak IŞİD tehdidi nedeniyle yeniden askeri varlık gösterdi. Diğer ülkelerde ise ABD, hava saldırıları ve özel kuvvetler aracılığıyla müdahale etti.
ABD’nin bu ülkelere müdahalesinin sonuçları ise çok yıkıcı oldu. Milyonlarca insan hayatını kaybetti, mülteci oldu veya yoksulluğa sürüklendi. Ülkelerin altyapısı, kültürü ve toplumsal dokusu zarar gördü. Bazı bölgelerde terör örgütleri güç kazandı ve insan hakları ihlalleri arttı. ABD’nin işgalleri aynı zamanda bölgesel ve küresel istikrarsızlığa yol açtı.
@@@@@@@@
ABD’nin işgallerinin nedenleri nedir?
ABD’nin işgallerinin nedenleri çok karmaşık ve tartışmalıdır. Ancak genel olarak, ABD’nin bölgedeki çıkarlarını korumak, kitle imha silahlarına karşı mücadele etmek, terörizmi önlemek ve demokrasiyi yaymak gibi amaçları olduğu söylenebilir. Bazı analistler, ABD’nin petrol kaynaklarına erişmek, İsrail’i desteklemek, İran’ı sınırlamak ve askeri gücünü göstermek gibi başka nedenleri de olduğunu ileri sürerler.
Örneğin, ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal etmesinin nedeni olarak, Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğu iddiası gösterilmişti. Ancak bu iddia daha sonra yalanlandı. Bazıları da ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin, 11 Eylül saldırılarının intikamını almak ve Saddam Hüseyin rejimini devirmek için bir fırsat olduğunu düşünüyor1.
ABD’nin diğer İslam ülkelerine müdahale etmesinin nedenleri de benzerdir. ABD, bu ülkelerde terör örgütlerine karşı savaştığını, insan haklarını savunduğunu ve istikrar sağlamaya çalıştığını iddia ediyor. Ancak bu ülkelerde yaşanan savaşlar ve çatışmalar, ABD’nin bu iddialarını sorgulamaya açık hale getiriyor.
@@@@@@
ABD’nin işgalleri ne kadar başarılı oldu?
ABD’nin işgalleri ne kadar başarılı olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Bazıları, ABD’nin işgallerinin terörizmi önlediğini, demokrasiyi desteklediğini ve insan haklarını koruduğunu savunur. Ancak bazıları da, ABD’nin işgallerinin sadece daha fazla şiddet, istikrarsızlık ve yoksulluk yarattığını, ABD’nin bölgedeki çıkarlarını güvence altına almak için yaptığını iddia eder.
ABD’nin işgallerinin başarısını ölçmek için kullanılan kriterler de tartışmalıdır. Bazı kriterler şunlardır:
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki siyasi durum
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki güvenlik durumu
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki ekonomik durum
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki sosyal durum
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki insan hakları durumu
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki terör örgütleriyle mücadele durumu
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki kitle imha silahlarıyla mücadele durumu
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki mülteci sorunu
ABD’nin işgal ettiği ülkelerdeki uluslararası ilişkiler
ABD’nin işgallerinin maliyeti
Bu kriterlere göre, ABD’nin işgallerinin başarılı olduğu söylenemez. Örneğin, Afganistan’da 20 yıl süren en uzun savaşında 2 bin 400’den fazla Amerikan askeri hayatını kaybetti. Savaşta şimdiye kadar 172 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Afganistan’daki ilk demokratik hükûmet kuruldu ancak Taliban yeniden iktidarı ele geçirdi. Irak’ta ise 2003’te Saddam Hüseyin rejimini deviren ABD, 2011’de çoğunlukla çekildi ancak IŞİD tehdidi nedeniyle yeniden askeri varlık gösterdi. Irak’ta 4 bin 500’den fazla Amerikan askeri öldü. Irak’ta da demokratik bir hükûmet kuruldu ancak ülke siyasi ve güvenlik açısından bölünmüş durumda.
ABD’nin işgallerinin maliyeti de çok yüksektir. ABD’nin 2020 itibarıyla borçlanarak finanse ettiği Afganistan ve Irak savaşlarının maliyeti 2 trilyon doları geçiyor, 2050’ye kadar ise bu borçlanmanın faizinin 6,5 trilyon doları bulması bekleniyor.
@@@@@@
ABD, İslam dünyasına karşı nasıl bir tutum sergiliyor?
ABD, İslam dünyasına karşı nasıl bir tutum sergiliyor sorusu çok geniş ve karmaşık bir soru. ABD’nin İslam dünyasıyla ilişkileri hem ABD’nin iç siyaseti hem de bölgedeki gelişmeler ve çıkarlar tarafından etkileniyor. ABD, İslam dünyasında hem iş birliği hem de çatışma içinde olduğu ülkeler ve gruplar bulunuyor. Bu nedenle, ABD’nin İslam dünyasına karşı tek bir tutumdan bahsetmek zor.
ABD, İslam dünyasının önemli bir bölümünü oluşturan Ortadoğu’da uzun süredir etkili bir rol oynamaya çalışıyor. ABD, bölgede petrol kaynaklarına erişim, İsrail’in güvenliği, terörizmle mücadele, nükleer silahların yayılmasını önleme gibi çıkarlarını korumak için hem askeri hem de diplomatik yollarla müdahale ediyor. ABD, bu amaçlarla bölgedeki bazı ülkeleri işgal etti, bazı ülkelere yaptırım uyguladı, bazı ülkelere silah ve yardım sağladı, bazı ülkelerle barış anlaşmaları imzaladı.
ABD’nin bu müdahaleleri, bölgede hem destekçileri hem de muhalifleri olan bir imaj yarattı. Bazı ülkeler ve gruplar, ABD’nin bölgeye demokrasi ve istikrar getirdiğini, insan haklarını savunduğunu ve terörizmi önlediğini düşünüyor. Ancak bazı ülkeler ve gruplar da, ABD’nin bölgeye şiddet ve istikrarsızlık getirdiğini, insan haklarını ihlal ettiğini ve terörizmi körüklediğini iddia ediyor.
ABD’nin İslam dünyasına karşı tutumu aynı zamanda ABD’nin iç siyasetine de bağlı. ABD’de farklı partiler ve gruplar, İslam dünyasıyla ilişkiler konusunda farklı görüşlere sahip. Bazıları daha sert ve müdahaleci bir politika savunurken, bazıları daha ılımlı ve işbirlikçi bir politika öneriyor. ABD Başkanları da bu görüşlerden etkilenerek farklı stratejiler izliyor.
Örneğin, eski Başkan Donald Trump döneminde ABD, İran’a karşı maksimum baskı politikası uyguladı, Suriye’den asker çekti, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki savaşına destek verdi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas ve Sudan’ın İsrail ile normalleşme anlaşmalarına aracılık etti1. Ancak mevcut Başkan Joe Biden döneminde ABD, İran ile nükleer anlaşmaya dönmeye çalıştı, Suriye’de askeri varlığını sürdürdü, Kudüs konusunda BM kararlarına uyacağını açıkladı, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki savaşına desteği kesti2.
ABD’nin İslam dünyasına karşı tutumu ayrıca küresel ve bölgesel gelişmelere de uyum sağlamak zorunda. ABD, son yıllarda Çin ve Rusya gibi rakiplerinin bölgedeki etkisini artırmasından endişe ediyor. Ayrıca ABD, iklim değişikliği, pandemi gibi küresel sorunlarla da ilgilenmek zorunda. Bu nedenle ABD, bölgedeki müttefikleriyle daha fazla iş birliği yapmak istiyor.
Sonuç olarak, ABD’nin İslam dünyasına karşı tutumu, çok boyutlu ve dinamik bir tutumdur. ABD, İslam dünyasında hem iş birliği hem de çatışma içinde olduğu ülkeler ve gruplarla ilişkilerini yönetmeye çalışıyor. ABD’nin bu tutumu hem ABD’nin iç siyaseti hem de bölgedeki gelişmeler ve çıkarlar tarafından şekilleniyor.
@@@@@@
Bu ülkelerdeki savaşların sonuçları nelerdir?
Bu ülkelerdeki savaşların sonuçları çok çeşitli ve dramatik olmuştur. Öncelikle, milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, yaralanmış, sakat kalmış veya mülteci durumuna düşmüştür. Bu savaşlar, insan hakları ihlalleri, toplumsal yıkım, kültürel kayıp, çevresel tahribat gibi pek çok olumsuz etkiye yol açmıştır. Ayrıca, bu savaşlar, bölgesel ve küresel siyasi dengeleri de değiştirmiştir.
Örneğin, ABD’nin Afganistan ve Irak’ı işgali sonucunda bu ülkelerde demokratik hükümetler kurulmuş ancak istikrar sağlanamamıştır. Bu ülkelerde terör örgütleri güç kazanmış ve radikalizm artmıştır. ABD’nin bu işgalleri aynı zamanda İran’ın bölgedeki etkisini artırmış ve Suudi Arabistan gibi müttefikleriyle arasını açmıştır.
ABD’nin Suriye, Libya, Yemen, Somali ve Pakistan’a müdahale etmesi de bu ülkelerdeki iç savaşları ve insani krizleri derinleştirmiştir. Bu ülkelerdeki çatışmalar, bölge ülkelerini de etkilemiş ve göçmen akını, güvenlik tehdidi, ekonomik sorunlar gibi sorunlara neden olmuştur. ABD’nin bu müdahaleleri ayrıca Rusya ve Çin gibi rakiplerinin bölgedeki rolünü güçlendirmiş ve uluslararası toplumun tepkisini çekmiştir.
@@@@@@@@
Abd eski başkanı Trump, Işidi Obama’nın kurduğunu söyledi. O halde Obama Işidi niçin kurdu? İsrail’in amaçlarına hizmet amacıyla mı kuruldu?
ABD eski başkanı Donald Trump, 2016 yılında yaptığı bir konuşmada, IŞİD’in ABD Başkanı Barack Obama tarafından kurulduğunu ve yardımcılığını da Hillary Clinton’ın yaptığını iddia etmişti.
IŞİD, 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin ardından ortaya çıkan cihatçı gruplardan biridir. IŞİD’in öncüsü olan Irak el-Kaidesi, 2004 yılında Ürdün asıllı Ebu Musab ez-Zerkavi tarafından kurulmuştur. Zerkavi, 2006 yılında ABD tarafından öldürülmüştür. IŞİD’in bugünkü lideri Ebu Bekir el-Bağdadi ise 2010 yılında örgütün başına geçmiştir. Bağdadi, 2019 yılında ABD’nin düzenlediği bir operasyonda ölmüştür.
IŞİD, 2013 yılında Suriye’deki iç savaşa müdahil olmuş ve burada geniş topraklar ele geçirmiştir. 2014 yılında ise Irak’ta ilerleyerek Musul ve diğer şehirleri ele geçirmiş ve Bağdadi kendini halife ilan etmiştir. IŞİD, bu dönemde hem Irak hem de Suriye’de büyük bir tehdit haline gelmiştir. IŞİD, aynı zamanda dünyanın pek çok yerinde terör saldırıları düzenlemiş veya bunlara ilham kaynağı olmuştur.
IŞİD’in ortaya çıkışında ve güçlenmesinde ABD’nin Irak politikasının rolü olduğu söylenebilir. ABD’nin Irak’ı işgal etmesi ve Saddam Hüseyin rejimini devirmesi, ülkede siyasi ve güvenlik boşluğu yaratmıştır. ABD’nin Şii hükümetleri desteklemesi ve Sünnileri dışlaması, Sünni cihatçılara sempati kazandırmıştır. ABD’nin Irak’tan çekilmesi ise IŞİD’in ülkede ilerlemesine fırsat vermiştir.
ABD, IŞİD’e karşı savaşan Irak ordusu, Suriye muhalefeti ve Kürt güçlerine destek vermiştir.
İsrail IŞİD’in Suriye’deki iç savaşta Esad rejimine karşı savaşan muhalif gruplara zarar verdiğini söylemiştir. İsrail, IŞİD’e karşı sınırlı da olsa askeri müdahalede bulunmuş ve örgütün saldırılarına karşı önlem almıştır.
1: https://www.ntv.com.tr/dunya/trump-isidi-obama-kurdu,IvjbKqlmhkqaoLmoZdSxtw 2: https://t24.com.tr/yazarlar/akdogan-ozkan/isidi-kim-kurdu-kim-buyuttu,14051 4: https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/isidi-kim-kurdu-kim-silahlandirdi-255471 3: https://t24.com.tr/haber/isid-hamas-a-nasil-bakiyor-israil-in-benzetmesi-gercegi-yansitiyor-mu,1135821
@@@@@@@@