Vicdanın Kuşatması: Gazze’de Sessizliğe Mahkûm Edilen İnsanlık

Vicdanın Kuşatması: Gazze’de Sessizliğe Mahkûm Edilen İnsanlık

GİRİŞ: ZULMÜN FOTOĞRAFI DEĞİL, SESİ GEREKİR

Gazze’de bombalar sadece binaları değil, insanlığın hafızasını da yıkıyor. İsrail’in başlattığı ve uzattığı bu kıyım artık sıradan bir savaş değil; tarihe “ahlakın çöküşü” olarak yazılacak bir insanlık trajedisidir. Dünya, ateşin ortasında açlıktan ölen çocukları seyrederken; suskun kalan vicdanlar, en az bombalar kadar yaralayıcıdır. Bu yazı, rakamların arkasındaki sesi arıyor: Sessizliğin çığlığını…

  1. GAZZE: YERLE BİR OLAN SADECE ŞEHİRLER DEĞİL, VİCDANLARDIR

UNICEF’in verileri açık: Sadece haziran ayında 5.800 çocuk yetersiz beslenmeden muzdarip. Binden fazla çocuk şiddetli akut açlıkla yüz yüze. Bunlar bir ülkenin değil, insanlık ailesinin çocukları. Her çocuğun gözünde aynı umut, aynı korku vardır. Ama bazı çocukların gökyüzü füzeyle, gündüzü yıkımla doludur. Bu tabloyu sadece “İsrail-Filistin meselesi” diye özetlemek, zulme felsefe uydurmaktır.

  1. TARİHİN TANIKLIĞI: ZULÜM, HER ZAMAN KAYBEDER AMA GEÇ KAYBEDER

Tarih bize öğretir: Zulüm kalıcı değildir; fakat uzun sürebilir.

Firavun, bebekleri öldürerek gücünü pekiştirmeye çalıştı, ama o bebeklerden biri olan Musa (as), zalimin sonunu hazırladı.

Nemrut, ateşiyle tehdit etti, ama ateş serin oldu İbrahim (as) için.

Hitler, Yahudi çocuklarını kamplarda aç bıraktı; bugün aynı zulüm, Gazze’de onların torunları tarafından uygulanıyor.

Tarih, bu tür çelişkileri not alır. Kanla yazılmış defterler asla kapanmaz. Ve her mazlumun duası, zalimin korkulu rüyası olur.

III. BİLİMSEL BİR GERÇEK: AÇLIK YALNIZ MIDENİN DEĞİL, RUHUN YIKIMIDIR

Bir çocuğun birkaç gün aç kalması, onun sadece fiziksel gelişimini değil, beyin yapısını da kalıcı olarak etkiler. Yetersiz beslenme, öğrenme bozukluklarına, dikkat dağınıklığına ve duygusal travmalara yol açar.
Bunu bilen İsrail, sadece çocukları öldürmüyor; hayatta kalanları da geleceksiz bırakıyor.

Açlık, bir savaş aracı değil; insanlığa karşı suçtur. Uluslararası hukuk, bunu net tanımlar: Aç bırakmak da soykırımdır.

  1. ZULMÜN İÇ POLİTİKAYA ALET EDİLMESİ: SİYASETİN İFLASI

New York Times’ın haberine göre İsrail Başbakanı Netanyahu, siyasi çıkarları uğruna ateşkesi reddetti. Savaşın uzamasıyla hem aşırı sağcı ortaklarını memnun etti hem de kendi iktidarını sağlamlaştırdı. Bu tablo, bir liderin politik ikbal için bir halkı kurban ettiği isbatıdır.
Savaşın değil, zulmün siyasetidir bu. Bu bir devletin değil, bir despotizmin resmidir.
Bir liderin gücünü artırmak uğruna çocukların cesetleri kullanılıyorsa, orada insanlıktan değil; vahşetin matematiğinden söz edebiliriz.

  1. İSLAMÎ VE KUR’ANÎ BAKIŞ: MAZLUMUN YANI ALLAH’IN YANIDIR

Kur’an’da mazlumun duası ile Allah arasında perde olmadığı bildirilmiştir:

> “Mazlumun duasından sakın, çünkü onun duası ile Allah arasında perde yoktur.”
(Hadis-i Şerif – Buhârî, Mezâlim, 21)

Ve Kur’an, zalimlerle işbirliği yapanları da uyarır:

> “Zalimlere meyletmeyin; yoksa size de ateş dokunur.”
(Hud, 11/113)

Gazze’deki direniş, sadece fizikî değil; ahlakî bir direniştir. Müslümanlar için Gazze, bugün bir coğrafyadan öte, bir duruştur, bir sınavdır.

  1. MANTIKİ VE AHLAKİ TARTI: KİM ZALİM, KİM MAZLUM?

Kimin tankı var? İsrail’in.
Kimin uçakları var? İsrail’in.
Kimin nüfuzu var? İsrail’in.
Peki, kim açlıktan ölüyor? Gazze’nin çocukları.

O hâlde kim daha güçlü değil, kim haklıdır sorusunu sormalıyız.
Zulme karşı tarafsız kalmak, zalimden yana olmaktır.
Vicdan susarsa, siyaset bağırır. Ahlak susarsa, silah konuşur.
Ve sustukça, çocuklar ölmeye devam eder.

SONUÇ: BU YIKIMIN ALTINDA KALAN BİNALAR DEĞİL, VİCDANLARDIR

Gazze’de yaşananlar, savaş değil; soykırımdır. Açlığa mahkûm edilen çocuklar, sadece Gazze’nin değil; tüm dünyanın ortak evlatlarıdır. Ve sessiz kalan her ülke, her insan, bu suça ortak olmaktadır.

Bir milletin felaketi karşısında susmak, insanlıkla olan bağları koparır. Gazze’deki zulüm, sadece bombalarla değil; dilsiz, hissiz kalplerle de sürmektedir.
Bugün Gazze’ye değil, insanlığa yardım etme günüdür.

ÖZET

Gazze’de açlıktan ölen çocuklar ve bombalarla yok edilen hayatlar, bir savaşın değil, insanlığın tükenişinin göstergesidir. İsrail’in bu zulmü, siyasi çıkar için uzattığı belgelerle sabitken; dünya kamuoyunun sessizliği, daha büyük bir felaketi haber veriyor. Bu bir savaş değil, zalim ile mazlum arasındaki ahlaki bir cephedir. Vicdanların sustuğu, ahlakın yıkıldığı, siyasetin felç olduğu bu ortamda, Gazze sadece Filistin’in değil; insanlığın aynasıdır. Ve bu aynaya bakan herkes, kendisini görecektir.

 

Loading

No ResponsesTemmuz 14th, 2025